Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

İnekler imdat diyecek

hayvancilik2.jpgKüresel kriz ve süt fiyatlarındaki ani düşüş nedeniyle zor günler geçiren hayvancılık işletmeleri seslerini duyurmak için gazetelere ilan vermeye hazırlanıyor.

Yem fiyatlarındaki aşırı yükseliş ve desteklerin ödenmemesi nedeniyle 2007'den bu yana sıkıntılı günler geçiren hayvancılık sektörü, bu yıl da kriz yüzünden dar boğaza düştü. Yüzde 25-30 civarında küçüldüğü tahmin edilen sektörde işletme giderlerini bile karşılamayacak duruma gelen damızlık çiftlikleri işletmecileri seslerini duyurmak için gazetelere ilan vermeye hazırlanıyor.

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Nizam Kağıtçıbaşı, bu şekilde kamuoyunun dikkatini çekmek istediklerini belirterek "Dernek başkanı olarak çok zor durumdayım. Arkadaşlarımız infial halinde. 'Yürüyüş yapalım', hatta 'Taksim'de soyunalım' diyen var. Kamuoyunun dikkatini çekmek için gazetelere esprili bir ilan vermeyi planlıyoruz. İlanla ilgili taslaklar ortaya çıktı. 'İmdat' diye bir başlık atıp pankart açmış 3 inek resmi koyacağız. Pankartlarda 'Lütfen bizi kesmelerine izin vermeyin' yazacak. Altında da 'Sayın Başbakanım ve Tarım Bakanım 5 yıl önce 1 litre süt 50 kuruş, şimdi 47.5 kuruş. 5 yıl önce 1 kilo yem 30 kuruş, şimdi 50 kuruş. Süt üreticisi can çekişiyor lütfen müdahele edin' diye yazmayı planlıyoruz" dedi.
Tüketimin azalması nedeniyle süt sanayicilerinin alımlarını kısması süt fiyatlarının ekim ayından bu yana yüzde 20 civarında düşmesine neden olurken, maliyetlerini bile karşılamayan hayvancılık işletmelerinin bir çoğunu kapatma noktasına geldi. TÜSEDAD'ın yaptığı araştırmaya göre, 200 sağmallık bir işletmenin aylık zararı 20 bin TL'ye ulaştı.

1 kilo süt 1 kilo yem etmiyor
TÜSEDAD üyesi 7-8 çiftliğin kapandığını ve hayvanların kesildiğini anlatan Kağıtçıbaşı, "Global kriz bizi teğet geçmedi, tam ortamızdan delerek geçti. Bu sıkıntıları atlatmamız kolay değil, işletmelerimiz zararda. Bir çok işletme kapanma noktasında, şimdiden 7-8 çiftlik kapandı. İşletmeler artık bırakın para kazanmayı borçlarını ceplerinden ödüyor. Bu ne kadar gider bilmiyorum? Bu şekilde gidersek 2009'un sonunda ayakta işletme bulamayabiliriz" diye konuştu.
Kağıtçıbaşı, süt fiyatlarının son 25 yılın en düşük seviyesine geldiğine dikkat çekti. En önemli kriterlerinden birinin 1 kilo süt karşılığında ne kadar yem aldıkları olduğunu vurgulayan Kağıtçıbaşı, "Şu anda 1 kilo süt karşılığında 1 kilo yem alamayacak duruma geldik" dedi. Son 30 yıllık dönemde süt/yem paritesi yalnızca 2007 ve 2008 yıllarında 1'in altına geriledi.
Süt fiyatlarının 8-10 sanayici tarafından belirlendiğini, üreticilerin pazarlık şansı olmadığı için zor duruma düştüğünü belirten Kağıtçıbaşı, fiyatların serbest piyasa koşullarında oluşmadığının altını çizdi. Fiyatların belirlenmesi için sektörün tüm temsilcilerinden oluşan bir Süt Konseyi'nin faaliyete geçerek ve taban fiyat belirlenmesi gerektiğini dile getiren Kağıtçıbaşı, "Bizim süt fiyatını belirlemede pazarlık şansımız yok. Çünkü sütleri saklama süremiz 1-2 gün. Sürenin uzaması durumunda ya satmamız ya dökmemiz gerekiyor. Mesela Amerika ve İsrail'de konseyler var. Her kesimden temsilci biraraya gelip maliyetleri belirleyip taban bir süt fiyatı açıklıyor. Sanayici sütü almadığında devletin kurumları alıp süt tozu yapıyor. Böylece üretici mağdur edilmiyor. Türkiye'de de böyle olması gerekli" şeklinde konuştu.

Çözüm için destekler ödenmeli
Sorunların çözümü için yasak olmasına rağmen çeşitli yollarla Türkiye'ye sokulan süt tozunun ülkeye girişinin engellemesi gerektiğini belirten Kağıtçıbaşı, sözlerine şu şekilde devam etti: "Süt tozu yasak ama sadece yasak. Park etmek de yasak ama herkes park ediyor. Süt tozu hayvan maması gibi farklı yollarla Türkiye'ye giriyor. Daha ucuz olduğu için süt tozu kullanan sanayicinin süte talebi azalıyor."
2007'den kalan desteklerin hala ödenmediğini, 2008 desteklerinden 1 TL bile alamadıklarını anlatan Kağıtçıbaşı, üreticinin zor durumdan kurtulması için desteklerde toplu ödeme yapılması ve süt tüketiminin artırılması için projeler geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

BU FİYATLARLA ÇİFTLİKLER YAŞAMAZ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hayvancılık Sektör Başkanı ve Saray Çiftliği Tarım İşletmeleri Grup Koordinatörü Fevzi Topal ise, çok güç durumda olduklarını, bu fiyatlarla çiftlikleri yaşatmanın mümkün olmadığını dile getirdi. Sektörün kendini toparlaması için 2008 desteklerinin ödenmesi gerektiğini belirten Topal, geçen yıl 4 kuruş olarak belirlenen süt destekleme priminin artırılması gerektiğini anlattı. Topal, sektör temsilcilerinin biraraya gelerek geçen aylarda resmi olarak kurulan Süt Konseyi'ni faaliyete geçiremediklerine dikkat çekti.
Sanayicilerin alımlarını yüzde 30-40 kıstığını belirten Doğan Organik Genel Müdürü İlhan Başaran da, "Üreticiler olarak yapacağımız hiçbir şey yok. Elimiz böğrümüzde bekliyoruz. Böyle giderse herkes hayvanlarını ağır ağır kesime gönderecek. Sattığınız sütün parasını da alamıyorsunuz. Sektör ciddi anlamda sarmala giriyor" dedi. Sektörün kendi kendine aşabileceği sorunlarla karşı karşıya olmadığına dikkat çeken Başaran, üreticilerin rahatlatılması için okul sütü projesinin tekrar başlatılabileceğine işaret etti.

SÜT VE YEM FİYAT İSTATİSTİKLERİ

Süt Fiyatı (TL/KG)
Karma Yem Fiyatı (TL/KG %18 HP)
Süt/Yem Paritesi
1980
26
16
1.63
1990
1.033
544
1.90
2000
163.251
118.750
1.37
2005
392.000
385.000
1.02
2006
402.000
396.000
1.02
2007
497.000
503.000
0.99
2008
500.000
600.000
0.83

 

 

Kaynak : Referansgazetesi.com

Yorumlar (1)

  • tahıl ürünlerinin bu kadar düşük olmasına rağmen yem fiyatları neden bu kadar yüksek ve neden buna dur denilmiyor. bir çuval yemi ben ürettiğimde 17 tl ye üretebiliyorsam neden bu kadar fiyat farkı oluyor.

    0 Beğen
Yorum yapmak için oturum açın