Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Zirai ilaç kalıntısı sorunu AB ile de yaşanabilir

kalinti2.jpgTarım Danışmanları Derneği Başkanı Fatih Arslan, yaş meyve sebzede zirai ilaç kalıntısı sorunu nedeniyle Rusya ile kriz yaşandığını, bu krizin yeni ihraç döneminde AB ile de yaşanabileceğini söyledi.

Fatih Arslan, Talya Otelinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin yıllık 10 milyon ton domates üretiminden 400 bin tonunu ihraç ettiğini, bunun 300 bin tonunun da Rusya'ya gerçekleştirildiğini bildirdi. Geçen yıl Türkiye'nin yaş meyve sebze ihracatının yüzde 35'inin Rusya'ya yapıldığına dikkati çeken Arslan, bu yılın beş aylık döneminde ise bu ülkeye 300 milyon dolar ihracat yapıldığını kaydetti.

Rusya'nın vazgeçilemeyecek ve kesinlikle kaybedilemeyecek bir pazar olduğunu savunan Arslan, zirai ilaç kalıntısı nedeniyle bu ülke ile Türkiye arasında kriz yaşandığını anlattı. Rusya'nın zirai ilaç kalıntısı nedeniyle Türk ürünlerine yasak getirdiğini hatırlatan Arslan, şöyle konuştu:

''Öyle görülüyor ki, bu yasaklamalar son olmayacaktır. Bu türden yasaklamalara sadece siyasi açıdan bakanlar, meselenin ardında sadece siyasi gerçekler olduğunu savunanlar, sorunun çözümüne yönelik gerçeği görememektedirler.

Rusya'ya gönderilen ürünlerde ilaç kalıntısı problemi vardır. Bu bir gerçektir. Rusya bu konuyla ilgili kapılarını sadece bize kapatmamıştır, geçmiş yıllarda İspanya ve Yunanistan'a da aynı uygulamaları yapmıştır. Bu problemin de uzun veya kısa vadede tek çözümü, Tarım Danışmanlığı müessesesinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasından geçmektedir. İhracatta Rusya ile zaten sıkıntı var. AB ile de aynı sıkıntı yaşanabilir.''

Yaşanan sıkıntılardan sonra Rusya Federasyonu ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı arasında yapılan görüşmelerde ürün izlenebilirliğinin sağlanması ve bunun kanıtlanması konusunda anlaşmaya varıldığını kaydeden Arslan, ürün izlenebilirliğinin, üretim ve paketleme aşamasının eksiksiz bir bütün olarak kontrol ve kayıt altına alınmasıyla sağlanabileceğine işaret etti. Bu konuda yaşanacak en önemli sıkıntıların, izlenebilirlik ve barkod sisteminin yapılandırılması ve üretim aşamasında izlenebilirliği takip edecek yeterli sayıda tarım danışmanının bulunmaması olacağını ifade eden Arslan, şöyle devam etti:

''Bölgemizde yaklaşık 200 bin dekar örtüaltı sera varlığı vardır. Bu seraların tam olarak izlenebilirliğini sağlamak için yaklaşık bin tarım danışmanına ihtiyaç vardır. Fakat şu anda bölgede 50 tarım danışmanı aktif olarak çalışmakta ve yaklaşık 20 bin dekar sera alanını kontrol etmektedir. Bu da izlenebilirlik noktasında işimizin çok zor olduğunu gösterir. Bunca zorluk varken, maalesef Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Antalya Tarım İl Müdürlüğü ve Antalya İhracatçı Birliği konuya yeterli hassasiyeti göstermemektedir.''

Rusya ile yaşanan sorunların çözümü önerilerini de sıralayan Arslan, tarım danışmanlık müessesesinin teşvik edilmesini istedi. Üretimin ve paketlemenin tüm aşamalarında izlenebilirliğin sağlanması ve tüm aşamaların kayıt altına alınması gerektiğini vurgulayan Arslan, tarım danışmanlarının üretim sürecinde daha çok yer alması, barkod ve reçete sisteminin bir an önce uygulamaya geçirilmesi, reçetesiz zirai ilaç ve gübre satışının yasaklanması uyarılarda da bulundu. Arslan, tarım danışmanlarının sayısının artırılması için teşvik verilmesini de isteyerek, ''Tüm tarım paydaşları özellikle ihracatçılar, tarım danışmanlarına destek vermelidir. Kontrollü üretim ve izlenebilirlik teşvik edilmelidir'' dedi.

Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın