Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Tarım sigortası havuzunda kaynak birikti, çiftçiye prim indirimi geliyor

tarsim.jpgTARSİM Genel Müdürü Bülent Bora, 2009'da sigortasını yenileyenler ile ilk kez sigorta yaptıracaklara indirim uygulama kararı aldıklarını, süt sığırı sigortasında da indirime gideceklerini açıkladı.

Devlet destekli tarım sigortası başlayalı neredeyse 2.5 yıl oldu. Çok iyi hatırlıyorum, Tarım Bakanı Mehdi Eker, uygulamayı "tarımda devrim" olarak nitelendirmişti.
Primin yarısına devletin katkı sağlayarak, çiftçiyi sigortaya yönlendirmesi gerçekten de tek kelimeyle devrim niteliğinde. Hele hele bizim gibi tarımı, köylüyü, çiftçiyi popülist politikaların baş aktörü haline getiren bir ülke için. Çünkü bizde, ne zaman bir tabii afet olsa ve bundan çiftçi zarar görse politikacılar hemen orada bitiverir ve "Korkmayın devlet baba yanınızda, yaralarınız en kısa sürede sarılacaktır" diye nutuklara başlarlar.
İşte devlet destekli tarım sigortası bu yanlış gidişi bir ölçüde kırdı ve çiftçiye kendi malını kendisinin koruması gerektiğini öğretmeye başladı. Bir ölçüde diyorum çünkü, halen tarım sigortasında sel, kuraklık gibi bazı önemli riskler teminat altına alınamıyor.
Peki, çiftçi tarımda devrim olarak nitelendirilen bu uygulamaya geçen süre içinde nasıl yaklaştı.

100 bin çiftçi sigorta yaptırdı
Geçenlerde devlet destekli tarım sigortasının yürütülmesi için kurulan Tarım Sigortaları Havuzu Genel Müdürü Bülent Bora ile sohbet ediyoruz. Bora, 2008 sonu itibariyle 261 bin poliçe düzenlendiğini ve bunun da 2007 yılına göre yüzde 20 artış anlamına geldiğini söylüyor. Bu da yaklaşık 100 bine yakın çiftçinin devlet destekli sigorta yaptırdığı anlamına geliyor.
Gerçekten de 2.5 yıl gibi kısa bir sürede tarım sigortasında alınan yol hiç de yabana atılacak gibi değil. Rakamlar da bunu ortaya koyuyor. 4.5 milyon dekar alan sigorta kapsamı içine alınırken sigortalı değer de 2.2 milyar TL'ye yükselmiş durumda. Burada biraz durup, sigortalı değer kavramını açmak gerekiyor. Bülent Bora, bu konuyu şöyle açıklıyor: "Tarımsal GSMH'miz 50-60 milyar TL arasındaysa, bunun yüzde 4'ünün sigortalandığını gösteriyor. Mesela süt sığırı sigortasında yüzde 32'lik bir artış var. 72 bin süt sığırı sigortalanmış durumda."
Sohbetimiz sırasında Bülent Bora'ya sel riskinin ne zaman tarım sigortası kapsamına gireceğini soruyorum. Bora, "2010'da belki" diyor ve şöyle devam ediyor: "2012'yi geçmez, selin sigorta kapsamı içine alınması. Burada Tarım Bakanlığı'nın iradesi önemli. Aynı şekilde kuraklık da risk kapsamı içine alınabilir. Şunu da unutmamak lazım; 2008 yılında 536 milyon TL kuraklık yardımı yapıldı çiftçiye."

45 milyon TL hasar ödendi
Gelelim işin hasar boyutuna. Malum, sigortanın kendini gösterdiği tek alan ödenen hasar. Bülent Bora, 2007'de ağırlığı don olmak üzere 46 bin adet hasar dosyası gerçekleştiğine dikkat çekerek, "2008'de de yine aynı sayıda hasar oluştu. Ama bu sefer don değil de dolu ağırlıklı oldu. Özellikle Bursa bölgemizde çok yoğun dolu hasarları gerçekleşti. Dediğimiz hasar rakamı ise 45 milyon TL. Bu sene hasarlar daha sonra ödeniyor ama 30 milyon civarında bir hasar ödemesi gerçekleşmiş olacak" dedi.
Sohbetimiz sırasında Bülent Bora'nın altını çizdiği bir konu gerçekten yüzleri güldürecek nitelikte. Hatırlıyorum, 2007 yılında TARSİM'de toplanan primlerle ancak hasarlar karşılanıyordu. Nitekim, don hasarları için özel bir limit vardı ve bu limitin aşan kısmı için devletten yardım alınacaktı. Alındı da. 5.6 milyon TL hasar fazlası devlet tarafından ödendi. Bu sene ise durum farklı. Ciddi bir hasar gerçekleşmediği için havuzda bir kaynak birimi oldu. Bundan sonrasını ise Bülent Bora'dan dinleyelim:

Çiftçi lehine gelişmeler
"Bu sene kaynak birikimi sağlanmış olacak havuzda. Buna dayanarak da 2009 yılı için çiftçi lehine bazı gelişmeler sağladık. Mesela, yenileme indirimi gibi. Hasarsız geçen bir yılın sonunda yeniden sigorta yaptıranlara bir indirim getirdik. İlk defa sigorta yaptıracak olan çiftçilere de indirimler sağladık. Aynı şekilde süt sığırı sigortalarında da indirimler var. Muafiyetler gibi nedenlerle hasar ödemesini yüzde 60 ile sınırlandırdığımız ürünler vardı bunlarda ödemeyi yüzde 70-80'e çıkardık. Dolayısıyla 2009 yılı için bazı gelişmeler sağlanmış oldu."
Devlet destekli tarım sigortasında durum böyle. Yukarıda da değindiğim gibi 2.5 yıl gibi kısa bir sürede gelinen bu nokta hiç de azımsanmayacak boyutlarda. Tahminim o ki sel, kuraklık gibi önemli riskler de sigortanın kapsamı içine girdiğinde tarım sigortası daha da yaygınlaşacak.



10 dekarlık üzüm bağının sigortası 766 TL
Bugün Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı toplam 2.7 milyon çiftçi var ve bunların sadece 100 bini sigorta yaptırmış durumda. Bu da öyle yüksek bir rakam değil. Bunun nedenini TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora'ya sorduğumda şu açıklamayı yapıyor:
"Sigortanın yaygın olmamasının birçok nedeni var. Bunların başında da çiftçimizin kaderciliği geliyor. Devlet, primin yarısını karşılasa da çiftçinin ödeyeceği geri kalan yüzde 50 ciddi rakamlar oluşturabiliyor. Örneğin, 10 dekarlık üzüm bağını 766 liraya sigortalatabiliyorsunuz. Yarısını devlet ödüyor. Yarısını da yani 383 TL'sini çiftçi vermek zorunda. Şirketler bu rakamın yüzde 25'ini peşin, geri kalanını hasat sonrası alıyor gibi gözükseler de uygulamada tamamını hasar sonrasına bırakıyorlar. Bu bile çiftçiye fazla gelebiliyor. Ayrıca 2.7 milyonun hepsi de sigorta yaptırmıyor. Mesela ürünü dona, doluya maruz kalmadığı için sigorta yaptırmayan var. Kuraklık teminatı olmadığı için de yaptırmayanlar var."


Devlet, prime 49 milyon TL katkı yaptı

Sürekli tarım sigortasından bahsederken, devlet desteğine vurgu yapıyoruz. Bir anlamda primin yarısına devletin katıldığını söylüyoruz. Peki, bu katkı ne kadar? TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora, toplam 98 milyon TL prim ödendiğini, bunun 49 milyonunu devletin karşıladığını kaydediyor. 2007 yılında ise prim tutarı 64 milyon olmuş ve 32 milyonunun devlet ödemiş.

TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora, 2009'da sigortasını yenileyenler ile ilk kez sigorta yaptıracaklara indirim uygulama kararı aldıklarını, süt sığırı s...

Kaynak: Referansgazetesi.com

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın