Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Sanayiciler çiftçi oluyor

sanayici_ciftci.jpgKimisi hobi olsun diye kimisi de gördükleri boşluğu değerlendirmek için girdikleri tarım ve hayvancılık sektörüne yatırım yapan işadamlarının sayısı artıyor.

Aralarında Mustafa Koç, Remzi Gür, Aydın Doğan, Ali Sabancı, Rifat Hisarcıklıoğlu ve Ethem Sancak'ın da bulunduğu birçok patron, geleceğini aydınlık gördükleri tarım ve hayvancılıkta yatırıma başladı. Kriz döneminde ekonominin yüzde 3,3 daralmasına karşılık tarımın yüzde 2,7 büyümesi bu sektöre olan ilgiyi daha da artırdı.

Tarım sektöründe yaşanan olumlu gelişmeler, sanayicileri modern işletmeler kurmaya yöneltti. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyeleri dahil, sanayici kimliğiyle bilinen birçok işadamı çiftçiliğe soyundu. Sanayi, finans, iletişim ve enerji sektöründe faaliyet gösteren holdingler, özellikle geleceğini aydınlık gördükleri organik tarımda yatırıma başladı. Tarım sektöründe yatırım için güç birliği arayışları da devam ediyor. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde (İAOSB) bir grup sanayici, ortaklık modeliyle tarım ve hayvancılık yatırımı planlıyor. Patronların tarım yatırımı için tercih ettiği bölgelerin başında ise Ege geliyor. Burada arazi alıp seracılığın yanı sıra kiraz ve zeytinlik bahçeleri kuruyorlar.

"Sanayici-işadamı" kimliğiyle bilinen patronları tarım sektöründe yatırıma yönlendiren sebeplerin başında, Avrupa Birliği (AB) tarım politikalarına uyumla bu sektörde verilecek teşviklerin önümüzdeki yıllarda artacak olması geliyor. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne (TİGEM) ait geniş çiftlikler ve Hazine arazilerinin kiralama yöntemiyle özelleştirilmesi ise başka bir sebep olarak gösteriliyor. Geçtiğimiz yıllarda fiyatları anormal ölçülerde yükselen pirinç, nar, mercimek ve bu yıl et fiyatlarında yaşanan artış, sektöre daha profesyonel yaklaşımı zorunlu hale getirdi. Türkiye ekonomisi temmuz-eylül döneminde yüzde 3,3 küçülürken, tarım sektörünün yüzde 2,7 oranında büyümesi dikkatleri üzerine çekti.

Daha önce ziraatle hiç ilgisi olmayan fakat son birkaç yıldır organik tarıma ve hayvancılığa yatırım yapanlar arasında Koç, Doğan, Cıngıllıoğlu, Arıkanlı, Esas, Silkar, Söktaş gibi holdinglerle Global Menkul Kıymetler, Saray Halı, Sancak Grubu, Orka Group gibi büyük kuruluşlar bulunuyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, tekstilci Remzi Gür, Öztiryaki Grubu, Tahincioğlu ailesi, Özler Grup da yatırım için Ege'yi seçen İstanbullu yatırımcılar arasında bulunuyor. Tahincioğlu Holding, Manisa'nın Salihli ilçesinde 52 bin adet kiraz fidanı dikti. Fidanlar kanserli çıkınca, yatırıma bir süre ara vererek toprağı mısır ve fiğ gibi bitkilerle dinlendirdiler. Önümüzdeki yıl tekrar kiraz dikecek olan Tahincioğlu, yeni arazi alma arayışlarına da devam ediyor. Türkiye'nin en büyük endüstriyel mutfak ürünleri üreticisi Öztiryakiler ise İzmir'in Menderes ilçesinde 250, Karaburun'da bin 250 dönüme zeytin dikti. Berna Tarım Ürünleri de Salihli'de 660 dönümde kiraz yetiştiriyor. Berna, toplam 3 bin dönüm alanın bin 800'ünde kiraz dikmeyi planlıyor. Bir bölümünde de "Thomson" adı verilen sofralık üzüm yetiştirecek. Ramsey'in sahibi Remzi Gür, geçen yıl ihalesini kazandığı Aydın'ın Sultanhisar ilçesindeki jeotermal sahasında sera kuracak. Gür, Gökkale Tarım şirketi aracılığıyla 35,5 milyon dolar yatırımla 148 bin metrekare alanda seracılık yapacak.

İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş ise bu dönemde sanayicilerin yeni fırsat arayışlarına girdiğine dikkat çekti. Uğurtaş, "Ben tekstilciyim. Kriz sebebiyle tekstilin tabana yayılma şansı kalmadı. Birçok sanayici arkadaşım çıkış yolu arıyor. Biz de bu dönemde ciddi bir pazarın olduğu tarım ve hayvancılık sektörüne yatırıma karar verdik." dedi. Güç birliği fikrinin ilk etapta beş kişi arasında çıktığını, daha sonra aralarında bölge sanayicilerinin bulunduğu 45 kişiyle toplantı yaptıklarını anlatan Uğurtaş, Kipa ve EGS modeli bir ortak girişim oluşturacaklarını anlattı. Tarım ve hayvancılık alanında ilk etapta sera yatırımı planladıklarını belirten Uğurtaş, başlangıç için 50 dönümlük arazi düşündüklerini, Seferihisar, Kınık ve Salihli gibi jeotermal bulunan ilçelerde araştırma yaptıklarını kaydetti. Yaklaşık 3 milyon liralık yatırım planlandığını söyleyen Uğurtaş, 200 ortaklı bir yapı olacağını ifade etti.

Ege ve GAP işadamları içinen gözde bölgeler

Ramsey, Aydın'da 35,5 milyon dolara jeotermal sera kuracak.

Tahincioğlu, Salihli ve başka bir yörede 10-15 milyon Euro yatırımla meyvecilik yapacak.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Turgutlu'da jeotermal seracılığa başladı.

Ethem Sancak, Ata-Sancak Acıpayam Tarım İşletmesi ile sektörde faaliyet gösteriyor.

Karabey Denizcilik, Salihli'de 700 dönüme kiraz ve soğuk hava deposu kuruyor.

Koç Grubu, GAP'ın en büyük tarım ve besicilik işletmesini Şanlıurfa'da açtı. Grup, Denizli Acıpayam'daki devlet üretme çiftliğini de kiraladı.

Doğan Holding, Kelkit'te açtığı Doğu Anadolu'nun en büyük hayvan besi çiftliğiyle AB tarafından ödüllendirildi.

Cıngıllıoğlu Holding, Niğde'nin Bor ilçesinde 22 milyon dolarlık organik tarım yatırımı yaptı.

Kaynak: Zaman.com.tr

Yorumlar (3)

  • iş adamları gunaydınn abd 8 yıl önce bu arastırmaları yapdı ve gelecek 100 en önemlı mesleklerı sıralamasında 3 sırada yer aldı bizim iş adamları içimizdekı cevheri yeni gördü..

    0 Beğen
  • Böyle haberleri okudukça mesleğe başlamak için sabırsızlanıyorum.Atatürk yıllar önce ÇİFTÇİ MİLLETİN EFENDİSİDİR diye boşuna dememiş..Ülkenin ayakta kalması için üretim şart.inş. iş adamlarımız yatırımlarını devam ettirir ve bizlere de geniş iş alanları açılır.

    0 Beğen
  • Türkiye bölgede şanslı bir ülke konumundadır,Ülkenin su poltikaları acilen yapılması gerekmektedir, Su geleceğin beyas petrolüdür,Denizlere akan suların iç bölgelere tekrar gönderilerek kullanılacak projeler şart olmuştur. 50 yıl içinde petrol biteceği için biyo yakıt üretimleri için toprağın ve suyun önemi ortaya çıkmıştır. Dünya gıda ve su krizleri ile karşılaşacaktır, Amerikalı milyarder roccofellerin dediği gibi dünyada toprak ve su yüzünden 2000 devlet oluşacak, dünya tek merkezli olarak yönetilecektir. Türkiye acaba parçalanacakmıdır sorusu göndeme gelmiştir. Türkiyenin acil olarak toprak reformu ve bölünen toprakların birleştirilerek merkezi tarım üretimlerine başlaması gereği hasıl olmuştur, Türkiye jeotermal bir eksen üstündedir, jeotermal enerjinin elektrik üretimi yanı sıra modern seracılık projelerini yapması gerekmektedir.

    Dünya doğal afetlerle , deprem, sel, rüzgar erezyonları ile dünya tarım toprakları ve suları kirleneceği buna bağlı olarak çevresel, kimyasal, biyolojik, radyoaktife kirlilikten dolayı dünya tarım topraklarını ve suları kullanılamaz durum alacaktır.

    Türkiye zeolit gibi bir madenin % 64 sahipken bu madenin önemini dahi bilmeyen bir ülkenin nereye gideceğini tahmin etmek çok basittir. Türkiye her geçen gün batıyor, değerli kaynaklarına sahip çıkacak hiç bir proje geliştirememiş, üniversteler ve Tübitak kurumlar ne işe yaradıkları hale belli değildir.

    Sanayiciler geleceğin en büyük yatırımı tarım olduğunu görmemekte modern sera ve tarım teknolojilerine yatırım yapmadıkları için 20 yıl içinde batacakları garanti olarak ortadadır.

    Genç ögrenciler www.avedasgroup.com sitesinde kapalı devre uzay tipi seraları ve bitki yaşam kutusu hakkında bilgi alabilirler, AVEDAS kapsül tohum üretimi ile dünya tarım poltikasının değişeceğini göreceklerdir. Ülkeler teknoloji geliştirerek dünya geleceğini planlamaktadır. Planlama yapamayan ülkeyi planlar ve elindeki tüm kaynakları aldıkları gibi rocofellerrin dediği gibi insanları ve ülkeleri köle yaparlar.

    Türkiye kölemi olarak yaşayacak yaksa efendimi olarak bu soru çok önemlidir. Gördüğüm kadarıyla şimdiden Türkiye kölelik vagonunda yolculuk için bilet kuyruğunna itilmiştir.

    Türkiye ziraat mehendislerini tarım konusunda iş düşmüyor yanlız tüm meslek dalları bir araya gelmesi ile su, toprak, çevre, tarım, ekonomi, enerji sorubnlarını çözebilir.

    Modern tarımla tarım ürünlerinin sabnayi ürününe çevrilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Türkiye ZEOLİT madeninne önce sahip çıksın yoksa bu madeni alırlar işlerler tekrar bu ülkeye satarlar.

    Türk gençleri zeolit madenine, suyuna, topraklarına sahip çıksın. Fosil siyasilerden ve fosil olacak holdinlerden medet ummayın sivil toplum örgütleri birleşerek sesinizi duyurun. Çok yakında tarım topraklarınız, sularınız, madenleriniz küresel şirketlerin eline geçeçek şekilde planlamalar yapılmıştır.

    Saygılarımla

    Fatih Nurhan YAZ/ Ph.D

    0 Beğen
Yorum yapmak için oturum açın