Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Hormonsuz sebze tarımında devrim

118052.jpgYeni projeyle bir domates tohumundan, doğal şartlarda, hiçbir hormon kullanmadan, normal verimi 10 ton olan bir dönümlük alanda, 80 ton ürün alındı. Dünyada açlığı giderecek formül:

Ar-Ge çalışmalarına verdiği önemle tanınan ve 84 patente sahip Dizayn Grup, kampanya çerçevesinde hayata geçirdiği projelere bir yenisini daha ekledi. Dizayn Grup, mühendisliğin limitlerini zorlayarak başardığı ileri optimizasyon sayesinde, sera ortamında geliştirdiği ‘Miracle’ projesiyle küresel ısınma dolayısıyla meydana gelecek kuraklık ve açlığa karşı insanlığı rahatlatacak ve dünya tarım politikalarında yeni ufuklar açabilecek bir sistem geliştirdi.

Daha az su kullanmak esas

Miracle sayesinde, her yerde satılan herhangi bir domates tohumundan, tamamen doğal şartlarda, hiçbir hormon kullanmadan daha fazla verim, daha az iş gücü, daha iyi çalışma şartlarıyla; topraklı tarımda bir dönümden elde edilen 10 ton ürün yerine dönüm başına 80 ton ürün alınabiliyor.

Dizayn Grup Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları tarım teknolojilerinde devrim niteliğinde ki bu projeyi şöyle anlattı: “Bu teknolojimiz sayesinde tohumu su içinde büyütüyoruz. Su içinde tohumun kök salıp büyüyebilmesi için de özel bir akış sistemi kuruyoruz.

Bu sistem, Dizayn Grup mühendisleri tarafından uzun yıllar devam eden çalışmalar sonucu gerçekleştirildi. Tohumun fideye, fidenin ürüne dönüştüğü süreçteki tüm olup bitenler en ince noktasına kadar, hiçbir detay atlanılmaksızın, optimize ediliyor. Bir tohumun ihtiyaç duyduğu her şey ona veriliyor. Tohumun gelişmesini engelleyecek bütün faktörler elimine ediliyor. Aslında, tohumun özüne uygun olanı yapıyor, tohumun genetik potansiyelini açığa çıkartıyoruz.”

Mirmahmutoğulları ayrıca şunları söyledi: “50 ayrı başlıkta bitkinin ihtiyaç duyabileceklerini tariflemeye çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Belki 100, belki daha fazla başlıkta optimizasyonu gerçekleştirebilirsek çok daha yüksek verimleri alabileceğimize inanıyoruz. İnsanlığın önemli bir kısmının açlık çektiği günümüzde, biz Ar-Ge firmalarına düşen çok önemli sorumluluklar var. Bu projemiz sayesinde daha az su ile herhangi bir toprakta herhangi bir coğrafya parçasında en yüksek verimi alarak, insanlığın açlık sorununa çözüm üretmeye çalışıyoruz.”

Dördüncü kampanya

Dizayn Grup, ‘Beyin Göçüne Karşı Beyin Gücünü Teşvik Ediyoruz’ isimli kampanyasının dördüncüsünü başlattı. İbrahim Mirmahmutoğulları şunları söyledi:

“Fikrine güvenen gelsin kampanyamızı başlatıyoruz. Sadece teknolojisini kendisi geliştiren ülkeler bağımsız olabilecek. Milletimizin sonsuza kadar bağımsız olabilmesi için, her bir kurum, her bir birey teknoloji geliştirmeyi dert edinmelidir.”

Yenilenebilir Enerji, Bölgesel Isıtma ve Soğutma, Akışkanların Ekonomik Olarak Transferi, Absorbsiyonlu Soğutma, Plastik Ekstrüzyon Teknikleri, Plastik Birleştirme Yöntemleri ile Sıcaklık ve Basınca Dayanıklı Kompozit Boru Çeşitleri konularında gerçekleştirilen kampanya katılan projeler, konularında uzman, öğretim üyeleri ve Dizayn Grup teknik kadrosunca değerlendirilecek.

Sırada sağlık alanında ‘üre saati’ var

Dizayn Grup’un yine uzun süren bir Ar-Ge sürecinin ardından özellikle sağlık alanında adından söz ettirecek iki projesi daha var: ‘Üre Saati’ ve ‘Mikro Bio Sensör’. Dizayn Grup Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları’nın verdiği bilgiye göre, tamamlandığında dünyada bir ilk olacak olan ‘Üre Saati Projesi’ ile üre rahatsızlığı çeken veya çekebilecek hastaların erken ve kansız teşhisi yapılabilecek.

Mikro Bio Sensörü

‘Mikro Bio Sensör Projesi’ne değinen Mirmahmutoğulları, “Günümüzde hayatımızın her alanında çok önemli işlevler gören sensörlerle ilgili Dizayn Grup’un geliştirdiği Mikro Bio Sensör projesi ise var olan sensörlerden çok daha küçük, kullanışlı duyarlı ve fonksiyonel. Her iki yatırım da teknolojinin Türk insanının yaşam kalitesine kattığı değeri çok iyi ifade ediyor” açıklamasında bulundu.

(Radikal)

Yorumlar (1)

  • Şu anda birçok yayın organında yayınlanan sistem yeni değil. Belki Türkiyede yeni kullanılmış olabilir. Çok uzun Yıllar önce Japonyada uygulanmaya başladı ve bir çok devlettede uygulaması var. Türkiye şartlarına göre uygulanırsa bence çok iyi olur çiftçimiz belki daha teknolojik, paralı ve uzmana ihtiyaç duyacağı iş yapar ve o orandada kazancı artar. Birim alandan alınan ürün ve kazanç artar. Ülkemiz için çalışanlara teşekkür ederim. Genç ziraat mühendisi arkadaşların dünyada ilk ve çok kazandıran sistemleri bulmalarını istiyorum. Ülkemizin ve kendilerinin adını en iyi şekilde duyurmaları dileğiyle. Saygılarımla.

    0 Beğen
Yorum yapmak için oturum açın