Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Gıda fiyatları rekoru kırınca, bitkide gen casusluğu başladı

resim2.jpgGıda fiyatlarındaki rekor artış ve doğal felaket korkusu ülkeleri daha köklü önlemlere yöneltiyor. Birçok ülke bitki geni depolarken, Avrupa, şubat ayından itibaren gen kaynaklarının bir kopyasını Norveç'e bağlı adalardaki mağaralarda saklamaya başladı.



Küresel ısınmanın tarımsal üretimi düşürmesi ve özel sermaye fonlarının gıdaya el atması ile rekor düzeyde yükselen gıda ürünü fiyatları, dikkatleri aralarında Türkiye'nin de olduğu bitki genetik kaynakları zengin ülkelere çevirdi.

Bitki gen kaynakları bakımından zengin ama ekonomik olarak fakir ülkelerden zengin ülkelere doğru yasadışı ticaret hızlanırken, yasal düzeyde de işbirliği talepleri arttı. Daha verimli ve kaliteli bitki türleri elde etmek isteyen her ülke kendi gen bankasını oluşturmaya başladı.

Avrupa kıtasında 12 bin bitki gen türü bulunurken, Türkiye'de 3 bini Anadolu'ya özgü olmak üzere bu sayı 10 bine ulaşıyor. Bu nedenle Avrupa Birliği ülkeleri gelecekte verimli tarımsal üretim yapmak için Türkiye'nin gen kaynaklarının kullanılması için işbirliği konusunda ısrar ediyorlar.

39 Avrupa ülkesi ile İsrail, Kıbrıs ve Kafkas ülkelerinin üye olduğu Avrupa Bitki Genetik Kaynakları İşbirliği Programı (ECPGR) Koordinatörü Lorenzo Maggione, "Bitki genlerinin yasadışı ticaretine karşıyız, ama ülkeler bu konuda işbirliğine açık olmalı" dedi.



Gıda üretimi gen bankalarına bağlı

İzmir'in Foça ilçesindeki Phokai Otel'de 100'e yakın Avrupalı bilim adamının katılımıyla dün başlayan ve 5 gün devam edecek olan Avrupa Bitki Genetik Kaynakları İşbirliği Programı'nın Tahıl Genetik Kaynakları Network Toplantısı'nda konuşan Maggione, küresel ısınma, savaş ve açlık tehlikelerine karşı bitki gen kaynaklarının öneminin arttığını söyledi.

Her ülkenin kendi gen bankasını kurduğunu, Avrupa'nın bununla yetinmeyip şubat ayından itibaren daha büyük felaketlere karşı gen kaynaklarının bir kopyasını Norveç'e bağlı adalardaki mağaralarda saklamaya başladığı kaydeden Maggione, "Gen bankalarındaki tohumlarla verimi artıran, kuraklığa karşı dayanıklı yeni bitki türleri elde edebiliriz. Bunlar ıslah çalışmaları için çok önemli. Geleceğin alternatif ürünlerini yaratabiliriz. Şu an stoklarda atıl durumda bekleyen kaynaklar, ileride mucizeler yaratabilir" diye konuştu.



Bitki türlerinde işbirliği yapılmalı

Avrupa düzeyinde oluşturulan yasalarla bitki gen kaynaklarının ana ülkeden başka ülkelere yasadışı şekilde transferine karşı çıktıklarını ama bu ticaretin devam ettiğini belirten Maggione, "Buna rağmen ülkeler arasında işbirliği de geliştirilmeli. Küresel ısınma nedeniyle geçmişte güney ülkesindeki bir bitki, daha kuzeydeki bir ülkede yetiştirilebilir. Bu açıdan İsveç Almanya'ya, Almanya İtalya'ya, İtalya ise Tunus'a ihtiyaç duyabilir. Bu açıdan ülkeler ellerindeki bitki türlerini ‘vermeyeceğim' derse, bu doğru olmaz. Karşılıklı yarar ilkesine uygun şekilde işbirliği yapılmalı" dedi.

Türkiye Ulusal Bitki Genetik Kaynakları Koordinatörü Dr. Ayfer Tan da tarımda yaşanan sıkıntıların ve gıda ürünlerindeki fiyat artışının Türkiye gibi gen kaynağı zengin ülkeleri öne çıkardığını belirtti. Tan, "Bitki geni kaynaklarında dünyanın en zengin ülkelerinden birisiyiz. 10 bine yakın gen kaynağımız olduğu gibi Menemen Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde 50 binin üzerinde bitki gen kaynağını saklıyoruz. Yasal şekilde işbirliği yapılırsa, gelişmiş ülkelerin çalışmalarından biz de yararlanabiliriz. Sonuçta başka ülkede kullanılsa da, patenti bize ait olan bitki geninin üzerindeki hakkımız devam ediyor" dedi.



Verimli genlerden yeni tohum üretimi

Tarım Bakanlığı'na bağlı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürü Masum Burak, biri İzmir, diğeri Ankara'da olmak üzere 2 gen bankası kurduklarını belirtti. Burak, "Burada saklanan genler çeşitliliğin kaybolmasını önlemek, kuraklığa dayanıklı, verimli, kaliteli ürünler elde etmek için kullanılacak. Örneğin dekara 100 kg buğday veren çeşidin yanında 500 kg buğday veren çeşit de var. Biz banka sayesinde verimli genlerden yeni tohumlar üretebileceğiz. Yetişmiş elemanımız var. Bu konuda gelişmiş ülkelerle işbirliği yapıp çalışmalara devam ediyoruz" dedi

Yorumlar (2)

  • ben avrupa ülkelerine kendi bitkilerimizin genlerini vermeyi değil , bu genler üzerinde kendimiz çalışmalar yaparak kendimiz üretmeliyiz.

    0 Beğen
  • bunun için daha kapsamlı yerler oluşturulmalı avrupalı ile yapmaktan ziyade kendimiz korumaya başlayalım

    0 Beğen
Yorum yapmak için oturum açın