Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Biyodizelde 47 firma pes etti

biyodizel2.jpgDizel yakıta göre küresel iklim değişikliğine yol açan sera etkisini yüzde 41 azaltan ve tarımda yeni fırsatlar sunması nedeniyle dünyada hızla yayılan biyodizel üretimi, Türkiye'de ÖTV yükü ve bir türlü verilmeyen satış lisansları nedeniyle durma noktasına geldi. Geçen yıl Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'ndan (EPDK) biyodizel üretimi için lisans alan 54 firmanın 47'si faaliyetlerini durdurdu.

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli 14 milyon dolarlık yatırımla kurduğu ve Türkiye'nin örnek gösterilen biyodizel üretim tesisi Çevresel Kimya AŞ'yi kapatırken, 4 milyon dolarlık yatırımla fabrika kuran Biyoner'in sahibi Nejat Karaağaçlı da, üretimi sonlandırdığını açıkladı. Kalan 7 firmanın da her an kapanacak hale geldiği ifade ediliyor.
Sağladığı avantajlar nedeniyle birçok ülkede yasal olarak vergiden muaf tutulan biyodizelde, Türk üreticiyi önce ÖTV artışları daha sonra da satış lisanslarının bir türlü çıkmaması zora soktu. Üreticiler, sadece dağıtım firmalarına satış yapabilir hale gelirken, dağıtım şirketlerinin herhangi bir alım zorunluluğunun bulunmaması ürünün cazibesini ortadan kaldırdı.

Hapsedilip, ölüme terkedildik
Geçen yıl EPDK lisanslı 54 firma toplam 25 bin tonluk yakıt biyodizel üretimi gerçekleştirebildi. Yıllık 1 milyon ton olan kapasitenin ise atıl durumda olduğuna dikkat çeken Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği (Albiyobir) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Afacan, mevcut ÖTV rakamlarıyla biyodizelin üretilip satılmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Türkiye'de biyodizel 2 amaçla kullanılıyor. Oto biyodizel (mazot gibi) araçlarda, yakıt biyodizel ise (fuel oil gibi) ısıtma amaçlı kullanılıyor. 5479 sayılı kanun ile 2006'da oto biyodizele litrede 0,6498 TL ÖTV gelmişti. Bu vergi bir süre sonra litrede 0,720 TL'ye çıkarılmıştı. 6 Haziran 2008'de de yakıt biyodizele litrede 0,72 TL ÖTV getirildi.
Biyoyakıtların önündeki en büyük engelin bilgi eksikliği, dezenformasyon ve bir vizyonun olmamasına bağlayan Tamer Afacan, "Kendi kanunumuz yok. Petrol piyasası kanunu ve mevzuatlarıyla hapsedilip, ölüme terkedildik. Biyodizel sayesinde tanışılan kanola ve aspir tarımı da beklenen oranda artamadı" diye konuştu. Afacan, bu noktada biyoyakıt harmanlama oranının yüzde 2 zorunlu hale getirilmesi ve yerli tarım ürünlerinin ve bitkisel atık yağların kullanılması halinde yüzde 100 ÖTV muafiyeti sağlanması olduğunu söyledi.

Milyon dolarlık yatırımlar boşa gitti
Türkiye'nin örnek gösterilen biyodizel üretim tesisi Çevresel Kimya AŞ'yi kuran Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli de, 14 milyon dolarlık yatırım yaptığı tesisini kapattı. Mevzuattan yakınan Pakdemirli, "Mevzuat diyor ki, kızartma yağlarını toplayarak doğaya atılmasını önleyeceksiniz, bunlardan tekrar doğa dostu yakıt üreteceksiniz. Ancak, fuel oilin 3 katı ÖTV de ödeyeceksiniz. Yani adeta 'bu işi yapmayın' diyorlar. Türkiye'nin en modern tesisini kapattık. Doğru dürüst üretim bile yapamadık" dedi. Daha rahat bir çalışma ortamı olsaydı ihracatın bile mümkün olabileceğini anlatan Pakdemirli, ancak bu vergilerden sonra satış yapmanın mümkün olmadığını söyledi.
Atık yağlardan biyodizel üreten Biyoner'in Sahibi Nejat Karaağaçlı da, elinde 20 ton civarında mal kaldığını ve biyodizel üretmekten vazgeçtiğini söyledi. Biyodizel üretmek için 4 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını dile getiren Karaağaçlı, elinde kalan yağlarla başka ürünler yapmak istediğini, bunun için Çevre Bakanlığı ile görüşeceğini kaydetti.
Biyodizel alan MMG Petrol'ün yetkilisi Ahmet Çeken ise, biyodizel üreticilerinin çoğunlukla küçük işletmelerden oluştuğunu ve yüksek ÖTV'yi ödeyemeyerek üretimlerini durdurduklarını anlattı.


Fındık kabuğundan bile üretilebiliyor
Biyoyakıt teknolojilerinin en büyük özelliklerinden biri de tarımsal atıkları değerlendirebilme kabiliyeti. Biyoyakıtların teknolojik imkânlarına ve hammadde potansiyellerine göre bir planlama yapılması gerektiğini belirten Albiyobir Başkanı Tamer Afacan, "Türkiye, dünyadaki gelişmeleri takip ederek kendisine fırsat açılımları sağlayacak yol haritasını çizmek zorunda. Çünkü tarımdaki yeni rekabet imkânları kırsal kalkınma için aynı zamanda bir fırsat sunuyor" dedi.
Türkiye'de de 2007-2008 döneminde rekor sayılacak bir biçimde 350 bin dekar kanola ve 50 bin dekar aspir dikildiğini anlatan Afacan, "Yapılan bir araştırmaya göre, ülkemizde yetişen fındığın yeşil kabuğu çotanaktan biyoetanol elde edildiğinde, Türkiye'nin benzin ihtiyacının yüzde 6'sı karşılanabiliyor" diye konuştu.



Biodizelin avantajları
- Petrol dizelin depolanma koşullarında depolanabiliyor.
- Küçük işletmelerde lokal olarak üretimi mümkün.
- Petrol dizeline oranla daha iyi bir yağlayıcı olduğundan motorun ömrünü uzatıyor.
- Taşınması ve depolanması güvenli bir yakıt. Ayrıca yüksek alevlenme noktasına (149 °C) sahip. Bu diğer petrol dizeli için 125 °C'dir.
- Yanmamış hidrokarbon oranı, petrol dizeline göre yüzde 90, kanserojen etkisi olan aromatik hidrokarbonlara göre ise yüzde 75-90 oranında daha az.
- Üretimin tamamıyla yerli olabilmesi nedeniyle ithal bağımlılığı ortadan kaldırabilir.

- Kanola ve soya tarımına önem verilmesiyle tarım üreticisi de ucuz dizel yakıt üretebilir.

Kaynak: Referansgazetesi.com

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın