Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

AB ilaç kalıntısında keyfi uygulamaya son veriyor

ab_ilac_kalinti1.jpg

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Türk sebze meyvesine ithalat sırasında uyguladığı farklı limit uygulamasından vazgeçiyor. Artık bütün AB ülkelerinde geçerli olacak bir kalıntı değeri geçerli olacak.

u durum Avrupa ülkelerine ihracatta kalıntı sorunu yaşayan Türk ihracatçısına büyük avantaj sağlayacak. Türk meyve sebzesi Avrupa kapılarından geri dönmeyecek. Türkiye, AB üyesi ülkelerle eşit rekabet şansına sahip olacak. Yaş meyve sebze sektörü ortaya çıkan bu fırsatı değerlendirmek için şimdiden kolları sıvadı. Türk üreticisinin uzun zamandır beklediği 'Kalıntı Limiti Uyum Yasası' 1 Eylül 2008 itibarıyla resmen yürürlüğe girdi. Böylece 149/2008 sayılı yönetmelikte belirtilen kalıntı limit değerleri tüm AB ülkelerinde geçerli olacak. Harmonizasyon adı verilen bu uygulamayla birlikte AB ülkeleri arasında maksimum kalıntı limit (MRL) değerleri eşitlenmiş oldu.

Avrupa Birliği'nin yıllardır yaş meyve sebzelerde maksimum kalıntı limitleri konusunda Türkiye'ye uyguladığı çifte standart nihayet sona erdi. AB'de aynı kalıntı değerine sahip olan ürün, üye ülkelerden ihraç edildiğinde insan sağlığına uygun olarak nitelendirilirken, Türkiye ve üçüncü ülkelerden ithal edilen ürünlerin tüketimine izin verilmiyordu. Bu durum, sağlıklı gıda tüketiminde hassas olan Türk tüketicisini de tedirgin ediyordu. Söz konusu uygulama, yaş meyve sebze ihracatının önünde önemli bir engel teşkil ediyordu. Limit değerlerinin uyuşmamasından dolayı biber, üzüm ihracatında ciddi ilaç kalıntısı (rezidü) problemi yaşanıyordu.



Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, uygulamanın başlamasıyla birlikte Avrupa'ya olan 500 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihracatını 3 milyar dolara çıkarma fırsatının doğacağını söyledi. Yeni uygulamayla Türk ihracatçısının rakipleriyle eşit şartlarda rekabet etme şansı yakaladığını belirten Satıcı, "AB'nin yaş meyve sebze ithalatı 100 milyar dolar civarında. Biz bunun ancak 500 milyon dolarını karşılayabiliyoruz. Yani yüzde 0,5'ini. Bu oranı 4-5 yılda yüzde 3'e çıkarma potansiyeline sahibiz. Bu da 3 milyar dolarlık ihracat demek." dedi. Harmonizasyon sürecinin AB ülkelerine yaş meyve sebze ihracatını önemli ölçüde artıracağını kaydeden Mustafa Satıcı, "Önemli bir pazar konumunda olan AB ülkelerindeki ilaç kalıntısı limitlerinin farklılık göstermesi ihracatta birtakım sıkıntılara neden oluyordu. Zaman zaman ihracatı durma noktasına getiriyordu." diye konuştu. Satıcı, yaş meyve sebze üretiminin 20 milyar dolarlık bir değere sahip olduğu bilgisini vererek, "Türkiye'nin potansiyeli var. Üretim alanları uygun, yeterli sayıda üretici de var. Bütün mesele bunun iyi bir şekilde değerlendirilmesi." dedi. "Üreticinin zirai danışman gözetiminde bilinçli üretim yapmasını sağlarsak orta vadede AB'nin sebze meyve deposu oluruz." ifadelerini kullandı. İspanya Avrupa Birliği'ne yıllık 8 milyar dolarlık yaş meyve sebze ihraç ediyor. Türkiye'nin keyfi uygulamanın kalkmasıyla yeni dönemde İspanya'yı yakalayabilecek potansiyele sahip olduğu belirtiliyor. Birlik Başkanı, bu açıdan gerekli düzenlemelerin hızla tamamlanmasını isterken, "İspanya'yı çok rahat yakalayabiliriz. Bunun için öncelikle gıda güvenliği konusu büyük önem taşıyor. Üretim altyapısını çok iyi oluşturarak sağlıklı ürün akışının sağlanması lazım. Üreticilerin mutlaka bir zirai danışmanla çalışması gerekiyor." dedi. Satıcı, yeni süreçte başta üzüm, kiraz, kayısı ve biber olmak üzere bazı ürünlerde rekabet üstünlüğü elde edeceklerini aktardı.

Birlik Başkanı, üreticinin artık 'haksız rekabet' bahanesinin kalmadığını, zirai ilaç kullanımında daha hassas davranılması gerektiğini vurguladı. Bu çerçevede Tarım Bakanlığı, zirai ilaçların ruhsatlandırılmasını ve MRL değerlerini yeniden gözden geçirmeli. AB'de kullanılmayan aktif maddelerin ruhsatlarını bir an önce iptal ederek çevre dostu ilaçlara ağırlık vermeli. AB Gıda Kodeksi'ni kabul etmeli.

Kaynak:Zaman.com.tr

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın