Ziraat Mühendisliği Platformu

Pamuk ve mısırdan kaçan çiftçi buğdaya yöneliyor

Kuraklık, girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle son yıllarda pamuk ve mısırdan beklediği verimi ve ücreti alamayan çiftçilerin, kurtarıcı olarak düşündükleri buğday ekimine yöneliyor. Yıllardır mısır, pamuk, soya gibi sayısız ürünün yetiştirildiği Amik Ovasının verimli topraklarının da yaşanan olumsuzluklardan nasibini aldığı ve buğday tarlasına dönüşüyor.

Antakya Ziraat Odası Başkanı Celal Civelek, ovada bulunan toprakların yüzde 85-90'ında buğday ekimi yapıldığını söyledi.
Ekonomik yaşamın zorlaşması nedeniyle çiftçilerin bir karış toprağı bile değerlendirmeye çalıştığını ifade eden Civelek, ovada nadasa bırakılan bir metre toprağın bulunmadığını kaydetti.

"ÇARESİZLİK BUĞDAYA YÖNELTTİ"
Türkiye'de yağlı tohum açığı bulunduğunu ve bunun günden güne daha da arttığının altını çizen Civelek, şöyle devam etti: "Maalesef Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi bölgemiz de buğday ekim alınına dönüştü. Çiftçilerimiz pamuk, mısırdan beklediği verim ve parayı alamadı. Emeğinin karşılığını alamayan üreticilerimiz, toprağını boş bırakmak yerine değerlendirmeye çalışıyor. Çiftçiler çaresizlik içerisinde, sırf tarlasının boş kalmaması için buğday ekiyor."
Çiftçilerin tohumlarını büyük bir umutla toprağa bıraktığını ifade eden Civelek, ancak gübre ve mazot fiyatlarının yüksekliği nedeniyle ürüne yeterli bakımın yapılamayacağını iddia etti.
Üreticilerin çok fazla çıkış yolunun kalmadığına dikkati çeken Civelek, "Geçtiğimiz yıldan bu yana pamuk ekim alanlarının buğdaya dönüşmesi devam ediyor. Üreticiler geçen yıl buğdayda emeğinin karşılığını az da olsa aldı. Ovada buğday fışkırması yaşandı. Ancak buğdaydaki bu patlama, çiftçilerin tablosundaki kötü gidişatı çok fazla etkilemeyecek. Üreticileri daha zor günler bekliyor" diye konuştu.
Civelek, çiftçilerin emeklerinin karşılığını alabilmesi için üzerlerindeki yükün biraz daha hafifletilmesi, ovadaki verimli toprakların yağlı tohumlara ayrılması gerektiğini kaydetti.