Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla

BAŞLIK: Damızlık Tavuk İthalatına Yılda 30 Milyon Dolar..

Damızlık Tavuk İthalatına Yılda 30 Milyon Dolar.. 15 yıl 7 ay önce #448

  • nHL
  • nHL's Avatar
  • ÇEVRİMDIŞI
  • Yeni Üye
  • Gönderiler: 3
Damızlık Tavuk İthalatına Yılda 30 Milyon Dolar Ödeniyor

Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu Başkanı Zuhal Daştan, bu yıl Türkiye’nin damızlık tavuk ithalatının 6.5 milyon adedi bulacağını, bunun parasal değerinin 30 milyon dolar olacağını, bu ithalatın yüzde 70’ine yakınını İskoçya merkezli Ross adlı şirketten gerçekleştirdiğini vurguladı.

Safkan Üretim Yok
Pak Piliç-Mudurnu’nun Genel Müdürlüğünü de yürüten Zuhal Daştan, dünyada çok değişik tavuk cinsleri olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Ancak, günümüzde safkan üretim söz konusu değil. Sokak köpeklerinde nasıl cins-ırk karışması varsa tavukçulukta da öyledir. Cins karışımı tavukçuluk açısından, tavuk eti tüketiminde herhangi bir sorun oluşturmaz."

Cins Geliştirmek Zor
Zuhal Daştan, "Türkiye, büyükbaş hayvancılıkta yerli ırk geliştirme üzerine epey çalıştı. Tavukta da aynı şey söz konusu olamaz mı?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Aslında Ankara’da bir Tavukçuluk Araştırma Merkezi var. Bazı araştırmalar yapıyorlar ama kendi tavuk cinsimizi geliştirmemiz pek mümkün değil. Zaten bu konuda dünya pazarına da başta Ross olmak üzere 3-4 uluslararası şirket hakim. Daha küçükleri de kolay kolay yaşatmıyorlar. Dünyada damızlık pazarının yarısı Ross’un elindedir. Onun dışında İngiltere’den Cobb, Fransız Hubberd vardır."

Kene Mangalı Vurdu, İflaslar Gelebilir
Zuhal Daştan, keneden bulaşan kırım kongo kanamalı hastalığı korkusu nedeniyle pikniğe çıkanların sayısında önceki yıllara oranla azalma olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Piknik, diğer adıyla mangal mevsimi bizim satışlarımızın en canlı olduğu dönemdir. Bu yıl kene korkusu nedeniyle pikniğe çıkanların sayısında önemli azalma var. Satışlarımızdan bunu görüyoruz. Önümüzdeki üç ayda satışlarımızda biraz hareketlenme olmazsa, sektörümüzden iflaslar gündeme gelebilir. Zaten şu anda üretimi kısmaya başladık."

Tavukta Hormon Kullanmaya Değmez, O Yüzden Risk Yok
Sığırda hormon riskinin büyük olduğunu, buna karşın tavukta asla böyle bir risk yaşanmadığını savunan Zuhal Daştan, şunları dile getirdi: "Et hayvancılığında erkeğe dişilik hormonu verilerek, sakinleşmesi, fazla hareket etmeden kilo alması sağlanmaya çalışılır. Sığırda kullanılan hormonun kalıntısı sofralarımıza kadar gelebiliyor. Oysa tavukta böyle bir risk yok. Çünkü, tavukta hormon kullanmak ekonomik değil. Eğer ekonomik olsaydı, tavukçuluk sektörü hormon kullanmaz mıydı? Elbette kullanırdı."

Zuhal Daştan’ın verdiği bilgiye göre, şirketler civcivi üretip, anlaşmalı çiftçilere gönderiyor. Çiftliklerde yetişen tavuklar 35-45 gün arası dönemde kesime gönderiliyor. Anlaşmalı çiftçilerin tavuk başına ciroları 66 YKr dolayında bulunuyor ve ortalama yüzde 30 dolayında kar marjıyla çalışılıyor.

Antibiyotik Riski Hepsinde Olabilir, Denetim Lazım
Zuhal Daştan, antibiyotik kalıntısı riskinin kırmızı et, balık ve tavukta söz konusu olabildiğini belirterek, şu bilgileri verdi: "Hepsinde antibiyotik veya antibiyotikli yem kullanımını kesimden 7 gün önce kesmek gerekir. Tarım Bakanlığı tavuk çiftliklerinde, kesim ve üretim merkezlerinde bu konuda denetimler yapar. Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu’na üye 15 şirket var. Bunların denetimi daha kolay. Onun dışında biz üyelerimizi bağımsız bir denetim şirketine denetletiyoruz. Ayrıca bu konuda AB’nin koyduğu kurallara da uyuyoruz. AB şu anda 8 antibiyotik türünün kullanımına izin veriyor. AB’nin hedefinde 2012 yılına gelindiğinde antibiyotik kullanımını sıfıra indirmek var. Biz Platform üyesi şirketler olarak 365 gün 24 saat medyanın, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin denetimine açığız.

Dökme Ürün Yasak Ama Her Yerde Satılıyor
Kuş gribi krizi sonrasında tavukta paketli, izlenebilir ürünlere ciddi bir kayma olduğunu ifade eden Zuhal Daştan; "Artık dökme tavuk satmak yasak. Çünkü, dökmenin son kullanma tarihinin ne olduğunu bilemezsiniz. Kasaba, markete gittiğinizde, ’bugün geldi, taze’ der. Oysa paketlide son kullanma tarihini rahatlıkla görürsünüz. Biz üreticiler olarak pazara paketli veririz, bazı market ve kasaplar, paketinden çıkarıp müşteriye öyle satmayı tercih eder."

Kaynak:Hürriyet Gazetesi/Vahap Munyar


Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.