Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Silajlık Mısır Yetiştiriciliği

GİRİŞ
Mısır bitkisi, insanoğlunun kültüre aldığı en eski tarla bitkilerinden biridir. Günümüzde de çok sayıda kullanım alanı olan ve önemi giderek artan mısır bitkisi, yüksek verim alınabilen bir tarla bitkisi, olarak diğerlerinden farklılık göstermektedir.Bugün dünyada silaj yapımında kullanılan en popüler bitki olan mısır, bu amaçla dünyanın birçok bölgesinde de başarı ile yetiştirilmektedir. Ülkemizin Karadeniz, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sulanabilen alanlarda başarı ile yetiştirilen mısır bitkisi, Doğu Anadolu ve Marmara Bölgesinin bazı kesimlerinde de yetişebilmektedir.
Ülkemiz hayvancılığının içinde bulunduğu ekonomik sorunlar giderek daha da ağırlaşmaktadır.Üretim girdileri, özellikle yem giderleri son derece yüksektir. Ürün fiyatları da oldukça düşük seviyelerdedir. Tüm bunların yanında, hayvanlara kaliteli kaba yem özellikle de suca zengin yem yeteri kadar yedirilememektedir. Bu nedenlerle hayvanlardan yeterli ürün alınamamaktadır. Oysa bir işletmede karlılığı arttıracak olan en temel faktörler; girdi fiyatlarını azaltmak, ürün fiyatlarını ve ürün miktarını arttırmaktır. Bütün bu faktörlerin olumsuz olduğu bir iş kolunda karlı bir üretim yapmak mümkün değildir. Ülkemiz hayvanlarının kaliteli kaba yem ihtiyacını karşılamada silaj yapımının çok büyük bir önemi bulunmaktadır. Silajlık bitkiler genellikle kısa vejetasyon süresine sahip, bol verimli bitkiler olmalıdır. Sorgum ve mısır bu gibi özellikleri ile silajlık bitkilerin başında gelmektedir.Günümüzde birçok bölgemizde tane ürünü amacıyla başarılı şekilde üretimi yapılan mısır bitkisi, silajlık olarak ta başarı ile yetiştirilebilmektedir. Ancak silajlık mısır yetiştiriciliğinde yetiştirme tekniklerinin doğru şekilde uygulanması gerekmektedir.
SİLAJLIK MISIR TARIMI
clip_image002.jpgDiğer tarla bitkilerinde olduğu gibi silajlık mısır tarımında da yüksek verim almanın en önemli yolu, doğru yetiştirme tekniklerini uygulamaktır. Örneğin çeşit seçiminde yapılan bir hata, diğer yetiştirme teknikleri ile giderilemez. Bu nedenle çeşit seçiminden hasada kadar tüm yetiştirme tekniklerinin eksiksiz olarak bilinmesi ve uygulanması şarttır.
Çeşit Seçimi, Toprak Hazırlığı ve Ekim: Silaj mısırda birincil hedef bol yeşil aksam elde etmek olduğu için, tüm yetiştirme tekniklerinde bu amaç göz önünde tutulmalıdır. Bol yeşil aksam elde etmenin ilk yolu doğru çeşit seçimidir. Çeşit seçiminde özellikle tek melez (A+B) çeşitlere öncelik verilmeli, bunu sırası ile üçlü melez ve çift melez çeşitler izlemelidir. Tek melezlerin hem tane hem de yeşil ot verimleri üçlü melez ((A+B)* C) ve çift melezlere ((A+B)*(C+D) göre daha yüksektir. Ancak çeşit seçiminde tek kriter melez özelliği değildir Aynı zamanda çeşitli bitkisel özellikler de dikkate alınmalıdır. Bitki boyu yüksek, kalın saplı ve dik yapraklı bitkiler tercih edilebilir. Ülkemizde bir çok silajlık ticari mısır çeşidi bulunmaktadır. Kesinlikle kompozit ve sentetik çeşitler veya F2 tohumlukları kullanılmamalıdır. Bu tohumlardan elde edilen bitkiler zaman zaman çok kısa boylu kalmakta ve verimi düşürmektedir. Çeşit seçiminden sonra en önemli aşama toprak hazırlığı ve ekimdir. Eğer I. Ürün ekim planlanıyorsa, toprak sonbaharda derin sürülür, ilkbaharda yüzlek sürüm ve tapan yapılır sonra ekim gerçekleştirilir. Eğer ikinci ürün ekim yapılacaksa, öncü bitki anızının mümkünse az bırakılması toprak hazırlığını kolaylaştırabilir. En çok uygulanan toprak hazırlığı sistemi yüzlek sürüm, tapan, ekim ve sulamadır. Bu şekilde bir ekim ile çıkışlar erken sağlanmış olur. Diğer bir metod ise önce toprağı sulayıp, toprak tava gelince yüzlek sürüm, tapan ve ekim yapmaktır. Bu sistemde çıkış daha güvenli olabilir. Ancak bu uygulamada, sulamadan sonra toprağın tava gelmesine kadar bir süre beklemek gerekebilir. Zamanın kısıtlı olduğu durumlarda veya vejetasyon süresinin kısa olduğu yerlerde önce ekim yapmak ve sonra sulamak bir avantaj sağlayabilir.
clip_image004.jpgEkim pamuk mibzeri ile yapılabildiği gibi, son yıllarda yaygın şekilde kullanılan pneomatik (Havalı) mibzerle de yapılabilir. Havalı mibzerlerin en büyük avantajı, dekara atılacak tohumluk miktarının hassas şekilde ayarlanmasına olanak sağlamasıdır. Tohum iriliğine bağlı olarak dekara 2 - 2.5 kg tohumluk kullanılmalıdır. Tane mısır üretiminde  dekarda 8 - 9 bin adet bitki olacak şekilde ekim yapılırken, silajlık mısır üretiminde bu rakam 12 - 14 bin bitki/da olacak şekilde arttırılmalıdır. Bazı yazarların söylediği gibi 16- 18 bin bitki /da çok yüksek bir rakamdır ve koçan bağlamayı azalttığı için bir verim kaybı ortaya çıkabilir. Ayrıca aşırı bitki sıklığında bitkilerin olgunlaşması gecikir ve tane tutma azaldığı için silajın tane içeriği de azalmış olur. Ekimde sıra arası mesafenin 70 cm, sıra üzeri mesafenin ise 10 - 12 cm olması yeterlidir. Bu durumda dekardaki bitki sayısı yaklaşık 14.300-11.900 adet/da arasında değişecektir. Ekim sırasında, silajın besin değerini artırmak için soya gibi bir baklagil ile karışık olarak ekilmesi de mümkündür.  Silajlık mısırda en uygun ekim derinliği küçük tohumluklarda 3 cm, iri tohumluklarda ise 5 cm civarındadır.
Sulama:Yağışların yetersiz olduğu durumlarda sulama şarttır. Mısırda çıkış için gerekli nem sağlandıktan sonra, yaprak sayısı ve bitki boyu arttıkça bitkinin su tüketimi de artar. Çıkış sağlandıktan sonra, iklim, toprak ve bitki faktörlerine bağlı olarak her 10-15 günde bir sulamak gerekir. Mısır aslında suyu ekonomik olarak kullanan bir bitki olmasına karşın, yüksek kuru madde üretiminden dolayı fazla miktarda su tüketir. Bitki oluşturabileceği en yüksek yaprak alanını oluşturduğu tarih ile bunun 3-4 hafta sonrası arasındaki dönem, suya ihtiyacın en yüksek olduğu dönemdir. Diğer bir ifade ile tepe püskülü çıkışından 7-10 gün öncesi ile 15-20 gün sonrası arasındaki dönem suya en hassas olduğu dönemdir. Silajlık mısır üretiminde koçan oranı ve koçanda tane oranı büyük bir öneme sahip olduğundan, tepe püskülü öncesinde yapılacak bir sulamanın verime önemli katkıları bulunabilir. Silajlık mısır yetiştiriciliğinde yeşil aksamın miktarı önemlidir. Ama hiçbir zaman tane oluşumu da göz ardı edilemez. Çünkü tane olmaksızın kaliteli bir silaj yapılamaz ve silajın hazmolunabilir karbonhidrat oranı azalır.

Gübreleme:Mısır bitkisi, ürettiği toplam kuru maddenin yüksek olması nedeniyle fazla miktarlarda besin maddesi tüketir.Diğer bir çok tarla bitkisinde olduğu gibi en çok Azot (N), fosfor (P) ve Potasyuma (K) ihtiyaç duyar.  Ancak ihtiyaç duyulan miktarları, toprak yapısına da bağlı olarak farklılık gösterebilir. Uygulanacak gübre miktarı, üreticilerimiz tarafından da sıkça sorulan bir sorudur. Ancak hiçbir zaman kesin bir rakam verilemez. Buna rağmen uygulanacak gübrenin yaklaşık miktarını saptamak için, bir toprak analizi yaptırmak şarttır. Bitkinin tüketeceği besin maddesi miktarından toprakta bulunana miktar çıkarılarak, gerekli olan besin maddesi miktarı hesaplanabilir. Yapılan araştırmalar 5 ton yeşil ot verimi için mısırın topraktan yaklaşık 23 kg N, 9,5 kg P ve 20 kg K kaldırdığını ortaya koymuştur.
clip_image006.jpgHasat ve silolama:Silajlık bitkilerde hasat zamanı son derece önemlidir. Hasat zamanı ile bitkilerin nem içerikleri, protein ve karbonhidrat oranları arasında sıkı bir ilişki mevcuttur. Kaliteli bir silaj elde etmenin ilk aşaması, %65-70'lik bir nem içeriğine sahip, yeşil bitki elde etmektir. Diğer bir ifade ile, kuru madde oranı %27-32 arasında iken en uygun hasat zamanıdır. Tüm bunların sağlanabilmesi için, bitkilerin uygun bir dönemde hasadı şarttır. Pratik bir uygulama olarak, silajlık mısır için hasat zamanı hamur olum veya sert hamur olum dönemidir. Yani koçandaki tanelerin üst kısımlarının içe doğru çökmeye başladığı dönemde bitkinin kuru madde içeriği yaklaşık %30 civarındadır. Bu dönemlerden erken yapılan hasatta nem içeriği yüksek ve karbonhidrat seviyesi düşük bir materyal elde edilir ve silo içerisindeki olgunlaşma gecikir. Eğer hasat çok geciktirilirse, silo içerisinde yeterli sıkışma olmayacağı için hava kalır ve silaj bozulur. Bu nedenlerle silajlık materyalin zamanında hasadı son derece önemlidir.
Hasat, tek sıra veya iki sıra işleyebilen silaj makinası (silage track) ile yapılır ve yeşil materyal 2.5-5 cm uzunluğunda parçalar halinde kıyılır. Kıyılan materyal römorka yüklenerek, siloya taşınır. Kıyılan materyal en kısa zamanda siloya doldurulur ve mümkün olduğu kadar sıkıştırılır. Eğer hasattan sonra fazla zaman kaybedilirse, materyal nem kaybetmeye ve bozulmaya başlar. Bu durumda silajlık materyal bozulabilir. Hızlı bir şekilde siloya doldurulan materyalin bir an önce üzeri plastik malzeme ile kapatılmalı ve hava veya su girişi engellenmelidir. Plastik materyalin üzerine çok ince bir samanlı toprak atılabilir veya eski araba lastikleri atılarak bir miktar ağırlık yapılabilir. Böylece fermantasyon başlatılmış olur. Ortamda havanın bitmesiyle birlikte başlayan sürece, Fermentasyon adı verilir. Normal şartlar altında iyi hazırlanmış bir silo, 30-45 gün içerisinde olgunlaşır ve kullanıma hazır hale gelir. İyi yapılmış bir silajda pH 4.0 civarına düşer..
Bazı durumlarda silaj içerisindeki mikroorganizma faaliyetlerini artırmak ve uygun bir pH değerini yakalamak için silo içerisine katkı maddeleri de ilave edilebilmektedir. Özellikle karbonhidrat oranı düşük olan baklagil silajlarında buğday veya arpa kırması, melas ilavesi yapılabilmektedir. Mısır silajında dışarıdan herhangi bir katkı kullanmaya gerek kalmaz.
clip_image008.jpgSilajın Kullanılması:Açılan bir silaj dışarıdan hava almaya başlar ve bu da hava ile temas eden yüzeyin bozulmasına neden olur. Bu nedenle olgunlaşan materyalin üzeri açıldıktan sonra günlük 15-20 cm lik tabakalar halinde alınmalıdır. Ayrıca açılan silodan her gün materyal alınarak hayvanlara yedirilmelidir. Bu şekilde bozulma engellenmiş olur. Açılan bir silodan, günlük besleme kadar silaj alındıktan sonra her defasında silonun ağzı yeniden kapatılmalıdır. Silodan alınan materyal en geç 48 saat içinde tüketilmelidir. Aksi halde materyal bozulur
Normal şartlar altında, açılmamış olan bir siloda bozulma meydan gelmez. Hiç açılmamış ve tam havasızlığın sağlandığı bir silo, 2-3 yıl hiç bozulmadan kalabilir. Ancak açılmış olan silolar o sezonda tamamen tüketilmelidir. Bu nedenle toplam ihtiyaç kadar bir silo yapmak yerine, 2 veya 3 silo yapmak daha akılcı olabilir. KAYNAKLAR

  • Yılmaz, İ. Keskin, B. 1996. Süt İneklerinin Bakımı, Beslenmesi ve Kaliteli Süt Üretimi: Silajlık Sorgum Yetiştiriciliği. Süt Üreticileri Eğitim Semineri Notları. YYÜ Ziraat Fakültesi Yayınları No: 14. S.30-34.
  • Kırtok, Y. 1998. Mısır Üretimi ve Kullanımı. Kocaoluk Basım ve Yayın Evi. Tarsus.
  • McDonald, P., Handerson, N., Heron, S. 1991. Chalcombe Pub. Second edditidon. Printed in Great Britain by Cambrian Ltd. Aberystwith. 301 P.
  • Phipps, R., Wilkinson, M. 1985. Maize Silage. Chalcombe Pub. Printed in Great Britain. 48. P.

Benzer Konular