Yaş sebze meyve ihracatçısına 500 milyon dolarlık fırsat
- Kategori: Haberler (Arşiv)
- Salı, 19 Ağustos 2008 11:00
- Gösterim: 3027
Avrupa ülkeleri arasında yaş meyve sebzede uygulanan ilaç kalıntısı sınırı, 1 Eylül 2008 tarihi itibariyle değişiyor. Yeni belirlenecek sınırlar ile birlikte Türkiye'nin 500 milyon dolar olan yaş sebze ve meyve ihracatı 1 milyar dolar seviyesine çıkabilir
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında yaş meyve sebzedeki zirai ilaç kalıntısı limitlerindeki değişiklik Türk yaş meyve sebze ihracatçısının yüzünü güldürecek. AB'nin 1 Eylül 2008 tarihinden itibaren başlayacağı harmonizasyon (uyumlaştırma) uygulaması ile beraber Avrupa ülkeleri arasında yaş meyve sebzede ilaç kalıntısı sınırı (MRL- maksimum residu limit) eşitlenecek. Bu durum Türkiye'nin 500 milyon dolar olan yaş sebze ve meyve ihracatının 1 milyar dolar seviyesine çıkması için önemli bir fırsat yaratacak.
Her ülkede sınırın farklı farklı olması ihracatçı için sıkıntı yaratıyordu. Uygulamanın başlamasıyla birlikte Türk yaş meyve sebzesi de rakip ülkelerle daha iyi koşullarda rekabet şansına sahip olacak. Çünkü yaş sebze ve meyvede bugüne kadar AB ülkelerinin kendi içindeki alımlardaki MRL değerleri farklı göstermesi ve Türkiye'ye yüksek değer belirlemesi üreticilerin, "haksız rekabet var" şikayetlerine sebep oluyordu.
Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, "Bu çok önemli bir şans, ihracatımızı 1 milyar dolar seviyesine çıkarma şansımız var. Ancak süreç aynı zamanda pazar kaybına da neden olabilir, üreticiler bir an önce bir zirai danışman bulup çalışmalara başlamalı. Aksi takdirde pazarımız riske girebilir" diyor.
Haksız rekabet bahanesi kalmayacak
Ülkelerin belirlediği ürün üzerindeki maksimum zirai mücadele ilacı kalıntı sınırına MRL-maksimum residu limit- deniyor. Bu kalıntı miktarını dış alımcı belirliyor, satışı yapan ülkelerde, gerekli analizleri yaparak MRL değerinin altında olduğunu kanıtlamak için ürüne "gıda sağlık sertifikası ve bitki sağlık sertifikası'' düzenleyerek dış satım işlemini tamamlıyor.
Yaş meyve sebze üretiminde kullanılan ilaçlardan dolayı, ürünlerde 400'ün üzerinde ilaç kalıntısı aktif madde olabiliyor. Aktif maddeler bazen bir üründe hiç bulunmazken, bir başka üründe 10-15 aktif maddeye rastlanabiliyor. Örneğin, biber ve domateste daha çok Spinozat isimli aktif maddeye rastlanıyor. AB üyelerinin kendi içinde yaptıkları alımlarda Spinozat isimli aktif maddenin maksimum sınırı 1 mg iken, bu sınır Türkiye için 0,5 miligram olarak uygulanıyor. 1 Eylül 2008'de başlayacak hormonizasyon uygulamasıyla bu değerler AB ülkelerinde uygulanan değerlerle eşitlenmiş olacak.
Yeni uygulama sunacağı yeni fırsatların yanı sıra üreticiyi riskli bir dönemece de sokacak. Çünkü bundan sonra üreticinin ihracat yapacağı pazarda çok daha dikkatli olması gerekiyor. AB'nin hem üye ülkelere hem de dışarıya karşı tek ortak değeri oluşturacak olmasının Türkiye açısından haksız rekabeti ortadan kaldıracağını söyleyen Satıcı, "AB'nin kabul ettiği değerlere ilişkin ilaç kullanırken çok daha dikkatli olmamız gerekecek. AB ve Türkiye'de yasak olan ilacın kullanılmaması gerekiyor, üreticinin yasal olsa dahi kullandığı dozaja ve bekleme süresine çok daha dikkat etmesi şart. Yeni düzenlemeyle haksız rekabetin ortadan kalkacak olması çok olumlu bir gelişme, AB'ye ihracatımız iki katına çıkabilir. Ancak dikkatli olmazsak pazar kaybı da yaşayabilirz" dedi.
Zirai danışman ihtiyacı artacak
Uyumlaştırmadan sonra AB'nin standartlarda tolerans göstermeyeceğinin altını çizen Satıcı, "Tüm bunların göstergesi şu: Üreticilerin mutlaka zirai danışmanıyla çalışması gerekiyor. Teknik konularda çok daha dikkatli olunması gereken bir sürece giriyoruz" diye konuştu.
Türkiye'de her 100 üreticiden sadece ikisinin sürekli zirai danışmanlık hizmeti aldığını Antalya'da ise bu rakamın yüzde 20 seviyesine çıktığını belirten Satıcı, şöyle devam etti: "Her bölgenin kendi zirai danışmanını eğitmesi önemli. Tarım İl Müdürlüğünden, Ziraat Odaları'na kadar herkesin bu süreci bir tarafından tutması gerekiyor. Teknik bilgisinin yanı sıra pratiğini de geliştirmesi gerekiyor. 2000 yılından bu yana bu konudaki yoğun çabalarımız sonucu Antalya başarılı bir hale geldi."
Türkiye'nin geçen aylarda Rusya ile yaşadığı domates krizini hatırlatarak "Türkiye'nin yaş sebze meyve ihracatında başka bir kriz kaldırma şansı yok" diyen Zirai Danışmanı Mehmet Güçin de önümüzdeki dönemde zirai danışmanlara çok daha fazla ihtiyaç duyulacağını söyledi.
Güçin, "Her ülkede farklı bir MRL değeri vardı. Ciddi sıkıntıların yaşanmasının ardından bütün Avrupa ülkelerinde geçerli olacak MRL değerleriyle ilgili çalışmalarını sonuçlandırdılar" dedi.
ZİRAİ DANIŞMANLIK HİZMETİ NASIL ALINIR
Üreticilerin zirai danışmanla çalışmasının ilk yolu kişisel sözleşme yapmak ve danışmanın üretimi yönlendirmesi. İkinci seçenek süpermarketlerin oluşturmuş olduğu kontrollü üretim için üretici organizasyonlarına dahil olması ve o organizasyonda yer alan mühendislerin direktifleri doğrultusunda üretim yapması. Son seçenek ise üreticinin kooperatifler ve birliklerin üretim kontol organizasyonlarına dahil olması.
Kaynak:Referansgazetesi.com
Ocak
|
156.021
|
Şubat
|
109.800
|
Mart
|
126.263
|
Nisan
|
154.397
|
Mayıs
|
184.787
|
Haziran
|
166.607
|
Temmuz
|
79.432
|
Ocak
|
132.109
|
Şubat
|
97.041
|
Mart
|
114.490
|
Nisan
|
120.639
|
Mayıs
|
123.962
|
Haziran
|
146.892
|
Temmuz
|
92.552
|
Ağustos
|
76.215
|
Eylül
|
87.130
|
Ekim
|
115.201
|
Kasım
|
173.188
|
Aralık
|
199.745
|
- Henüz hiç yorum yok
Yorumlar