Ziraat Mühendisliği Platformu

Sulanmayan domatesle satışını üçe katladılar.

Antalya'da yaklaşık 10 yıl önce kurulan Haspak Tarım, Numhems Tohumculuk işbirliğiyle Türkiye'nin ilk sulanmayan domatesini üretti. Kararmayan patlıcan üretimi için de çalışma yürüten şirket, böylece krize rağmen ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre 3 kat fazla ürün sattı.

Sulanmayan domatesin deneme üretimine mayıs ayında başladıklarını ve ilk aşamada 80 dekarlık bir alanda üretim yaptıklarını belirten Haspak Tarım Genel Müdürü İshak Özbek, ürünün tamamını 1 hafta içinde sattıklarını vurguladı. Kesildiği zaman sulanmamasından dolayı büyük zincir marketleri, uluslararası havayolları şirketlerine hizmet veren catering şirketleri ve hazır salata üreten firmaların ürüne büyük ilgi gösterdiklerini belirten Özbek, "Yaklaşık 85 üreticiyle çalışıyoruz. 80 dekar olan üretim alanını 2009'da bin dekara çıkararak üretimimizi artıracağız" dedi.
Domatesin yanı sıra kabak, salatalık ve patlıcan üretimi de yaptıklarını anlatan Özbek, daha az yağ çeken ve kararmayan bir patlıcan çeşidi üzerinde çalıştıklarını vurguladı. 2009 Ocak ayında krize rağmen geçen yılın aynı dönemine göre 3 kat fazla ürün sattıklarını söyleyen Özbek, müşteri isteklerini göz önünde bulundurup ürün çeşitlerini geliştirerek başarıya ulaştıklarını belirtti.
2008'de yüzde 100 büyüyerek cirolarını 28 milyon YTL'ye çıkardıklarını belirten Özbek, bu yıl ise yüzde 20 büyüme hedeflediklerini söyledi. Antalya, Kumluca, Isparta, Mersin ve Ereğli'de paketleme tesisleri olduğunu aktaran Özbek, 2010'da Kumluca'da yaklaşık 1.5 milyon YTL yatırımla yeni bir tesis kurmayı planladıklarını aktardı.

Üretiminin yüzde 65'ini ihraç ediyor
Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde sözleşmeli üretim yaptırdıklarını ve yıllık 40 bin ton civarında domates ürettiklerini belirten Özbek, üretimlerinin yüzde 65'ini Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini dile getirdi. İngiltere'nin en büyük süpermarket zinciri Tesco'nun merkez tedarikçisi olduklarını belirten Özbek, "Tesco İngiliz perakendecilerinin oluşturduğu bir gıda güvenliği standardı olan BRC'yi (British Retail Consortium Standard) istiyor. Bu standardı almak için ürünlerinizin gerçekten belli bir kaliteye ulaşması gerekiyor. Biz bunu Türkiye'de yapmayı başardık" diye konuştu.
Tüketicinin daha sağlıklı ve güvenilir ürünler tüketebilmesini sağlayabilmek için 2 yılı aşkın bir süredir çalışmalar yaptıklarını belirten Özbek, Avrupa Birliği'nin (AB) en önemli şartlarından biri olan tarladan çatala gıda güvenliğini sağladıklarını aktardı. Tüketicinin ürünlerle ilgili her türlü bilgiye internet sitesinden üretici barkod numarasını girerek erişebileceği bir veri tabanı oluşturduklarını vurgulayan Özbek, sözlerine şu şekilde devam etti: "Bu doğrultuda, kontrollü üretim yaptırdığımız üreticilerimizle ve üretim alanlarıyla alakalı her türlü detayı ve ürünün ilk dikimden hasata kadar geçirdiği her aşamayı, üretimde kullanılan her türlü ilaç ve içeriğinin görülebileceği, çalıştığımız zirai danışmanlık firması ve imalat departmanımızca sürekli olarak güncellenen bir veritabanı oluşturduk. Böylece tüketici, kontrollü bir şekilde üretilmiş, sağlıklı ve güvenilir ürünleri kafasında hiçbir soru işareti kalmaksızın tüketebilecek" dedi.

Kaynak: Referansgazetesi.com