Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Kuraklık Anadolu'ya Tarımı Öğretiyor

12222.jpgBugünlerde çiftçinin en önemli gündemi kuraklık. Gittikçe derine inen yer altı suları, azalan yağmurlar ve yağmayan kar, Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovası’nı tehdit ediyor. İşin tek iyi yanı, çiftçinin artık mecburen de olsa tarımı öğrenmesi‘

Yağmur yağmayınca yer altı suları daha da aşağıya indi’ diyor, Çumralı çiftçi Mehmet Gökkaya. Bir yandan şeker pancarı hasadı yapan işçilerini idare ediyor, diğer yandan bizimle dertleşiyor. Anadolu insanına has tevekkül anlayışını kaybetmemeye özen göstererek anlatıyor sıkıntılarını. 100 dekarlık tarlasından bu sene aldığı üründen memnun ama gidişattan değil. Pancarın yetişmesi için vazgeçilmez olan suyun her yıl daha da azalmasından yakınıyor. Şeker pancarı bir sezonda en az 12-14 kez sulandığından, Türkiye’de yaşanan kuraklıktan en fazla Konyalı çiftçiler etkileniyor. 1955’ten beri pancar tarımı yapan Gökkaya, bu işin artık babadan kalma yöntemlerle yürümeyeceğinin farkında: “Şimdiye kadar yağmurlama ile tarla suladık. Artık damlamaya geçmek lazım. Az ama verimli su kullanımına geçemezsek, ayakta kalamayız.”

Anadolu’da bugünlerde en fazla üzerinde durulan konu, kuraklık. Özellikle de Orta Anadolu’da. Mesele, birkaç çatlamış toprak veya kurumuş dere yatağı görüntüsü ile geçiştirilemeyecek kadar önemli ve çok boyutlu aslında. Konya, Türkiye’nin tahıl ambarı. Buğday ve arpa gibi ürünler açısından bir merkez konumunda. Konya Şeker Fabrikası ve Pancar Ekicileri Kooperatifi (PANKO Birlik) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk da aynı kanaatte: “Konya Türkiye’nin gıda ambarıdır ve bu açıdan ülkenin geleceğidir. Şimdi herkesin sorduğu soru şu. Türkiye’nin gıda ambarında neler oluyor?

Sorunun cevabını, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cennet Oğuz’un verdiği bilgilerden bulmak mümkün. Japonya’nın Kyoto Üniversitesi, Selçuk ve Çukurova Üniversiteleri ile Ankara Üniversitesi Hidroloji Bölümü’nün, 2001-2006 tarihlerini kapsayan araştırmasına göre, Konya Ovası’ndaki su seviyesi bugüne kadar ortalama 25 metre aşağıya inmiş durumda. Tedbir alınmadığı ve yağışlar bu seviyede devam ettiği müddetçe önümüzdeki 70 yılda ova tamamen çöl haline gelecek. Projede toplam 333 yerli ve yabancı bilim adamının çalıştığını belirten Prof. Oğuz, “Araştırmanın resmî sonuç raporu önümüzdeki yıl yayımlanacak. Şimdiden söyleyebiliriz ki, tedbir alınmaz ve şartlar bugünkü gibi devam ederse Türkiye’nin tahıl ambarının, 50-70 yıllık bir dönemde tamamen çölleşeceği bilimsel bir gerçek artık.” diyor.

DAMLAYA DAMLAYA BEREKET OLUR

Peki, bu noktaya nasıl gelindi? Tek suçlu küresel ısınma ve azalan yağışlar mı? Ülkemizdeki kuraklığın artmasında şüphesiz çok çeşitli faktörler etkili… Merkezî ve yerel yönetimlerden üretici birliklerine, ziraatla ilgili sivil kuruluşlardan çiftçilere kadar geniş bir kitlenin yaptığı hataların önemli rolü var. Küresel ısınma ise yıllardır devam eden bu hataların üstündeki şalı kaldırdı sadece. Şimdi herkes biliyor ki tarımda kullanmak için bol su rezervimiz yok artık. Peki bundan sonra neler yapılabilir? Bunları birkaç başlık altında zikretmek mümkün. Tarımsal sulama alışkanlıklarını değiştirmek, bölge ve iklim özelliklerine uygun ürün planlaması yapmak ve kuraklığın en çok hissedildiği yerlerdeki ağaç varlığını arttırmak…

Sulama, Türk tarımının hâlihazırdaki en temel problemi. Akdeniz ülkelerindeki su tüketimine bakıldığında, bugünkü sıkıntıyı açıklayan önemli bir istatistik çıkıyor karşımıza. Buna göre toplam tüketilen suyun yüzde 65’i tarımda, yüzde 27’si sanayide ve sadece yüzde 12’si konutlarda kullanılıyor. Türkiye özelinden baktığınızda ise tarımsal sulamanın, genel tüketimdeki payı daha da artıyor. Prof. Babaoğlu’nun tespitlerine göre sadece Konya’da yılda yaklaşık 2,5 milyar metreküp su tüketiliyor. Bunun sadece 150 milyon metreküpü konut ve sanayide kullanılırken, kalan miktarın tamamı tarımda tüketiliyor.

ÖĞLE SAATLERİNDE SULAMA YASAKLANMALI

Son yıllarda tarımdaki sulama tekniklerini yenileme noktasında ciddi bir hareketlilik gözleniyor. Özellikle AK Parti hükümeti, iş başına geldiğinden bu yana damla sulamanın yaygınlaşması için Ziraat Bankası aracılığıyla çiftçilere destek veriyor. Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara’ya göre damla sulama kuraklıkla mücadelede en etkili yöntem; ancak gerçekçi olmak gerekirse bu sistemin bütün sulu tarıma yaygınlaştırılması uzun vadeli bir iş. Prof. Babaoğlu, Konya Ovası’ndaki sulama sistemlerinin rehabilitasyonu için en az 1 katrilyon liralık devlet desteğine ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Konya’da halen en yaygın kullanılan yöntem yağmurlama. Kısa vadeli çözüm anlamında, sıcaklığın en yoğun olduğu öğle saatlerinde tarımsal sulamaların buharlaşmayı önlemek amacıyla yapılmaması öneriliyor. Mehmet Babaoğlu’na göre, kanuni düz enlemeyle öğle saatlerindeki sulama tamamen yasaklanmalı. Kısa ve orta vadeli diğer çözüm önerileri arasında kaçak su kuyularının DSİ denetimine alınarak yasal hale getirilmesi, elektrikli sulamanın yaygınlaştırılması yer alıyor. Ovada halen su motorları ve traktörle sulama çok yaygın. Oysa elektrikle çalışan dinamoların kullanımı, hem masrafı azaltıyor hem de verimi arttırıyor.

 

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın