Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Gübre tüketimindeki düşüş kaygı yaratıyor!

gubreleme.jpgTürkiye'de pek çok sektörü olumsuz etkileyen küresel kriz, bu kez gübre sektörünü vurdu. Geçen yıl kuraklık yüzünden yüzde 4 gerileyen gübre tüketimi bu yıl küresel finansal krizin de etkisiyle yüzde 15 azaldı.. Sektör temsilcileri bu durumun Türkiye'nin bitkisel üretiminde kalite ve verim sıkıntısına neden olacağına dikkat çekiyor. Bir taraftan krizin etkilerini firmalar da hissetmeye başladı.

Toros Tarım bazı tesislerinde üretime ara verdi. Tekfen Holding'ten Borsa'ya yapılan açıklamada, Türkiye'de mevsimsel nedenlerden ve finansal krizin etkilerinden dolayı sonbahar gübrelerine olan talebin azalması sebebiyle, bağlı ortaklıklarından Toros Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin sonbahar gübrelerine yönelik üretim yapan Ceyhan/Adana ve Samsun tesislerinde üretimin geçici bir süreyle durdurulduğu belirtildi.

Gübre tüketiminde geçen yıl kuraklık yüzünden yüzde 4'lük bir düşüş söz konusu oldu. Bu yıl ise sektörü kuraklık değil, ekonomik kriz ve gübre fiyatlarındaki aşırı artış olumsuz etkiledi. 2007 yılı kasım ayından itibaren çeşitli sebeplerden dolayı gübre fiyatlarında dünyada yüzde 100 ile yüzde 300 varan artışlar oldu. Bu artışlar gübrede büyük oranda dışa bağımlı olan Türkiye'de de fiyatlara yansıdı. Girdi maliyetleri yükselirken ürünü aynı oranda değerlenmeyen çiftçi gübre tüketimini azaltma yoluna gitti.

Geçen yıl kuraklık yüzünden düşen gübre tüketiminin bu yıl yüksek gübre fiyatları ve küresel kriz nedeniyle yüzde 15 gerilediğini söyleyen Gübretaş Genel Müdürü Mehmet Koca, bu durumun 2008 yılı bitkisel üretim verim ve rekoltesine olumsuz yansıyacağına dikkat çekerek bilimsel araştırmalara göre gübrenin verimliliği yüzde 50-60 arasında artırdığını ifade etti. Üretilen gübrelerin ham maddesinin yüzde 90'ının ithal edildiğine dikkat çeken Özel Gübre Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (GUİD) Başkanı Levent Gelgeç, gübrede dışa bağımlı olan Türkiye'nin fiyat hareketlerinden direkt etkilendiğini belirtti. Gübre fiyatlarının aşırı artış sebeplerini sıralayan Gelgeç, "Ham petrolünün varil fiyatının 150 dolara ulaşması sebebiyle biyodizel üretilen kanola bitkisinin çok yoğun ekilmesi ciddi bir gübre talebinin doğmasına sebep oldu. Çin'deki bazı fabrikaların olimpiyat köyüne yakın olması sebebiyle, hava kirliliğinden dolayı kapatılması gübre arzının eksilmesine yol açtı. Ayrıca, Çin'in ihraç ettiği ürünlerde gümrük vergisini yüzde 130 civarında artırmış olması, hammaddelerin dünyaya pahalı arz edilmesine sebep oldu. Enerji ve petrol fiyatlarındaki aşırı artış, üretim ve nakliye maliyetlerinin artmasına sebep oldu. Dünyada ekilen bitkilerin üretim deseninde değişikliklerinin olması ve dünyadaki hedge fonlarının emtiaya yatırım yapması fiyatların fırlamasına neden oldu" dedi. Bugün bu sebeplerden bazılarının ortadan kalkması veya düzelmesiyle özellikle azotlu gübrelerin fiyatlarının gerilediğini aktaran Gelgeç, ürenin yüzde 60, amonyum sülfatın yüzde 40 ve amonyum nitratın fiyatlarında yüzde 30 gerileme olduğunu vurguladı. Bunun sonucunda bazı firmaların fiyatlarını geriye çekmeye başladığını bunun da sektöre olumlu etki yaptığını dile getiren Gelgeç, "Fakat, dünyada fosfor ve potasyum fiyatlarında gerileme olmadı. Şahsi kanaatimiz, 2009 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren bu hammadde fiyatlarının da gerileceğidir" diye konuştu.

Ziraat Bankası devreye girip çiftçiyi fonlasın
Gübre tüketiminden gerileme sektör genelinde endişelere neden oluyor. Üreticinin gübre alacak geliri olmadığı için gübresiz ekime yöneldiğine işaret eden Adana Ticaret Borsası Başkanı Fethi Coşkuntuncel ise bu durumun üretim kalitesini bozacağını ve rekolteyi aşağı çekeceğini vurguladı. Ziraat Bankası devreye girerek çiftçiyi fonlaması gerektiğini dile getiren Coşkuntuncel, "Bu Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir konu. Gübrenin az kullanılması kaliteyi bozar ve rekolteyi aşağı çeker. Çiftçi 600 kilo alacağı yerden 450 kilo alır. Bu da Türkiye'nin üretiminde problem yaratır. Geçen yıl pek çok banka üreticiyi fonluyordu. Bu yıl kriz yüzünden kimse adım atmıyor. Mutlaka soruna çözüm bulunmalı" diye konuştu. Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Hüseyin Motuk, gübre fiyatlarının yüksekliği yüzünden çiftçinin yüzde 80'inin gübresiz ekim yaptığına dikkat çekti. Ekim zamanında taban gübresinin 2 bin 200 YTL'ye kadar çıktığını belirten Motuk, "Ekim bitti, şu anda fiyatlar düştü ama bir anlamı yok. İş işten geçti. Bunları zamanında organize etmek lazım. Gübre ve sertifikalı tohum kullanılmadığı için buğdayın kalitesi düştü" dedi.
Gübredeki fiyat artışlarına rağmen destekleme primlerinde sadece 1 kuruş zam yapıldığını bunun gübre kullanımını düşürdüğünü ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, bunun gelecek yıl verim ve kalite düşüklüğüne neden olacağını aktardı. Kaybın ağırlıklı olarrine şu şekilde devam etti: "Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği girdiye dayalı destekleme sistemini kabul etmiyor. Üretimle bağlantı olmayan destekler ön görülüyor. Dolayısıyla gübre desteklerinin 2012'den sonra verilemeyeceğini görmek lazım. Bunun için bir önlem alınması gerekli."

Fiyatlar gerileme eğiliminde
Öte yandan piyasalarda gübre yapımında kullanılan üre, amonyum sülfat ve amonyum nitrat gibi ürünlerin fiyatlarında gerileme olması gübreye de yansıdı. Temmuz ayında tavan yapan gübre fiyatları, artık düşüşe geçti. Gübretaş gübre fiyatlarında yüzde 20 indirime gitti. Bahar dönemine kadar bu düşüşün devam edeceği tahmin ediliyor. Uluslararası gübre sektöründeki krize bağlı gelişmeler, döviz kurlarındaki aşırı esneklik, yurtiçindeki navlun başta olmak üzere maliyeti etkileyen faktörler gibi nedenlerle gübre fiyatlarında dinamik bir yapı söz konusu olduğunu söyleyen Gübretaş Genel Müdür Mehmet Koca, "Fiyatlar aşağı ya da yukarı yönlü değişkenlik göstermeye devam ediyor. Önümüzdeki günlerde krizin etkisinin azalmasıyla fiyatlarda bir durulma sürecine girileceğini ve dünya piyasalarında arz-talep dengesine göre yeni fiyatların oluşacağını öngörmekteyiz" diye konuştu. Ancak sektör temsilcileri fiyatların ucuzlamasının üretici açısından öneminin kalmadığına dikkat çekiyor. Çiftçinin gübre kullanması gereken dönemin geçtiğini belirten Günaydın, "Artık fiyatlar ucuzlasa da yapacak bir şey yok. Çünkü üreticinin gübre kullanma zamanı geçti. Türkiye'de üreticiler gübreyi alıp depolayacak güce sahip değil. Gübre fiyatı üreticinin gübre kullandığı 15-20 günlük dönem için önemli" dedi.



Toplam gübre tüketimi 5 milyon ton
Gübre pazarı büyüklük açısından stabil bir yapıya sahip. Son 10 yılın verilerine bakıldığında Türkiye'de yıllık ortalama 5 milyon ton civarında gübre tüketildiği görülüyor. Birim alan başına gübre tüketimi dünya ortalamalarının altında, gelişmiş ülkelerin ise çok gerisinde. Dünya ortalamalarını baz alındığında yıllık tüketimin en az 8 milyon ton civarında olması gerekiyor. Türkiye doğalgaz, fosfat kayası, potasyum tuzları gibi hammadde kaynaklarına sahip olmadığı için kimyevi gübre sektörü yurtdışına bağımlı. Gübre ya doğrudan yurtdışından ithal edilmekte ya da hammadde ve ara mamul olarak ülkeye getirilerek gübre fabrikalarında nihai ürüne dönüştürülüyor. 2007 verilerine göre ülkemizde 5 milyon 150 bin ton gübre tüketildi. 3 milyon 113 bin ton üretim, 2 milyon 377 bin ithalat, 275 bin ton ise ihracat yapıldı.

Kaynak: Egeekonomisi.com

Yorumlar (1)

  • tabi ki düşüş görülür. DAP ın çuvalı 130 ytl. TSP 160 ytl. 1 yılda % 300 zam. çiftçi buğday ekince zaten zarar ediyor. üstüne gübre uygulaması yapınca iyice zarar edecek. petrolün varili 25 $ a düştü. gübreler hala sabit sayılır...

    0 Beğen
Yorum yapmak için oturum açın