Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Domates krizine 'Bitki Pasaportu' çözümü

Domates Krizine Pasaportlu çözümTarım Bakanlığı yaş sebze ve meyvenin üretim merkezi kabul edilen 7 ilde 'bitki pasaportu' uygulamak üzere harekete geçti. Uygulama ile 8 bin çiftçiye üretici kayıt defteri dağıtılacak.

Rusya'nın zirai ilaç kalıntısı gerekçesiyle Türkiye'den yaş meyve ve sebze alımını durdurmasıyla, bu ülkeye yapılan 500 milyon dolarlık ihracatı kaybetmek istemeyen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, yeni hasat öncesinde harekete geçti. Bir süre önce planlanan "bitki pasaportu" uygulamasını öne alan bakanlık bitkiye verilen ilaçtan hasada kadar geçen sürede bir dizi yükümlülük getiryor. Bakanlık böylece tüm üretim sürecini izleyerek, Rusya'nın istediği kriterlerde ürün göndermeyi hedefliyor.

"Bitkisel Üretimi Kayıt Altına Alma Projesi" adı verilen uygulama ile Tarım Bakanlığı, 8 bin çiftçiye üretici kayıt defteri dağıtacak. Bitkiye verilen ilaç ve gübre miktarı gibi pek çok bilginin yazılacağı bu defteri hasat sonunda kayıtlara geçirmek amacıyla çiftçiden alacak olan Bakanlık, ihracata gidecek ürünlerde kullanılması için bu bilgilerle bir bitki pasaportu oluşturacak. Böylece ilaç kalıntısı olduğu gerekçesiyle Rusya'dan dönen yaş meyve ve sebzede istenilen kriterler de yerine getirilmiş olacak.

7 ilde uygulanacak

Projenin yıl boyunca, 7 ilde üretilen şeftali, domates, kiraz ve bal için uygulanacağı belirtiliyor. Sistemin hayata geçirileceği iller, yaş meyve-sebzenin en önemli merkezleri arasında yer alan Mersin, Antalya, Hatay, Bursa, Tokat, İzmir ve Manisa'dan oluşuyor. Uygulamanın hasat mevsimine yetiştirilmesini amaçlayan Bakanlık, söz konusu 7 ildeki tarım il müdürlüklerini acil göreve çağırdı. Şu sıralar çiftçiye karne dağıtmaya başlayan il müdürlükleri, yılın geri kalanında yapılacak ihracatı kontrol altına almaya çalışacak.

Yılda yaklaşık 44 milyon ton sebze ve meyve üreten Türkiye, bu alanda 1.5 milyar dolarlık ihracat yapıyor. İhracatın yüzde 40'ı Rusya'ya gerçekleştiriliyor.

Türkiye'nin ilaç kalıntısı problemine çözüm bulabilmek için bir an önce iyi tarım uygulamalarına geçmesi gerektiğini vurgulayan Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (AKİB) Başkanı Ali Kavak, aksi halde Rusya'nın yanısıra diğer pazarların da kaybedilebileceği uyarısında bulundu. Türk tüketicisinin de bu konuda risk altında olduğuna dikkat çeken Kavak, "Sadece ihracat için değil kendi insanımız için de iyi tarım uygulamaları şart" dedi.

Türkiye'ye 69 uyarı

Öte yandan, Rusya'nın ihracatı kesme nedenini zirai ilaç kalıntısına bağlaması, Türkiye'de "Rusların sağlığı, Türk halkından daha mı değerli?" tartışmalarını gündeme getirdi. Avrupa Komisyonu Sağlık ve Tüketici Koruma Genel Müdürlüğü yetkililerinin, Eylül 2007'de Türkiye'de yaptığı araştırma sonucunda, 7 Ocak 2008'de hazırlanan rapora göre, Türkiye'de ruhsatlı bitki koruma ürünlerinin yüzde 75'inden fazlasını, AB'de kullanılmayan ürünler oluşturuyor. Türkiye'de ayrıca kontrolsüz zirai ilaç kullanımı da artıyor. 1979 yılında 8 bin 396 ton olan zirai ilaç kullanımı, geçen yıl 18 bin 250 tona ulaştı.

Bu arada Türkiye'ye, AB'ye gıda ihracatında, "Hızlı Alarm Sistemi" kapsamında, bu yılın ilk 10 haftasında 69 uyarı yapıldığı belirtildi. 69 bildirimin 54'ünün, ciddi sağlık sorunlarına neden olan aflatoksin kaynaklı olması dikkat çekti.

Üreticiler isyanda

Adana Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş, AB ve Rusya'ya tarım ürünü ihracatında yaşanan olumsuzluk nedeniyle çiftçilerin mallarının ellerinde kaldığını belirterek, "Rusya, ürünlerimizde kanserojen madde kalıntıları çıktığını iddia ediyor. Bizim bu iddiaları çürütecek bir laboratuvarımız yok mu?" diye sordu.

Adana Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen de, olayın tamamen siyasi olduğunu öne sürererek, "Henüz hasat dahi edilmemiş limon gibi bir ürüne bile yasaklama getirildi. Bunun kalıntısı nerede, nasıl tespit edildi" dedi.

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şubesi eski Başkanı ve üretici Ayhan Barut ise, yaş sebze ve meyvede üretilen ürünün yüzde 5'inin ihraç edildiğini belirterek, "Özellikle AB ülkeleri, neredeyse suda olabilecek küçük kalıntıları bile bulunduran tarım ürünlerini almamaya başladı. Ürettiğimiz üründen emin olmamız gerekiyor" uyarısında bulundu.

Yıllık 200 ton ihraç kirazın yetiştirildiği Manisa'nın dağ köyü Allahdiyen'de de, ithalat yasağı nedeniyle endişeli bir bekleyiş başladı. Üretimin yüzde 50'sinin Rusya'ya gönderildiği köyde, ürünün 10 gün içinde kullanılamaz hale geleceği kaydedildi.

Kaynak:http://www.referansgazetesi.com/

Yorumlar (1)

Yorum yapmak için oturum açın