Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

2012 Yılında Her 5 Çiftçiden Biri Sigortalı

eker-mlt.jpgTarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, devlet destekli tarım sigortasını devrim olarak nitelendirerek, 2012 yılında her beş çiftçiden birini sigorta kapsamı içine almak için çalışma yaptıklarını söyledi.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 2012 yılında her 5 çiftçiden birinin sigorta kapsamına alınacağını belirterek, çalışmalarını bu vizyona uygun yürüttüklerini söyledi. 2006 yılının sonunda kanunla uygulamaya giren devlet destekli tarım sigortasına neden ihtiyaç duyulduğu hakkında açıklama yapan Mehdi Eker, tarımsal teknolojide meydana gelen gelişmelerin doğal risklerin etkilerini azaltamadığını ve mevcut yasalarla yapılan yardımlardan faydalanan üretici sayısı dikkate alındığında yardımların yetersiz kaldığını kaydetti. Sonuçta, ertelenen çiftçi borçlarının her yıl devlete büyük ölçüde yük getirdiğini, riskler transfer edilemediği için de devlet ve çiftçilerin büyük ekonomik kayıplara uğradığını vurgulayan Eker, şunları kaydetti: "Türkiye’de tarım sektörünü tehdit eden risklerin bugüne kadar sigortalanamayan önemli bir kısmını teminat altına alabilmek, tarımda sürdürülebilirliği sağlamak, devlet desteği ile tarım sigortasını yaygınlaştırmak ve geliştirmek amacıyla tarım cumhuriyet tarihimizde devrim olarak nitelendirebileceğimiz tarım sigortasını uygulamaya soktuk."

Malatyalı çiftçi 15.7 milyon YTL hasar aldı

Mehdi Eker, devlet destekli tarım sigortasını ’devlet-özel sektör-çiftçi’ işbirliği ile Türkiye’de başarı ile yürüten ilk ve tek proje olarak da nitelendirdi.

Sigortanın başladığı 2006 Haziran ayından bu yana 475 bin 94 adet sigorta poliçesi kesildiğini ve toplam da 52.9 milyon YTL de çiftçilere hasar ödendiğini belirtti. Üreticilerin üretimi sürdürebilmeleri açısından tarım sigortaları sisteminin önemli rol oynadığına da dikkat çeken Eker, "Örnek verecek olursak, 2007 yılında Malatyalı çiftçilerimiz 6 bin 702 adet poliçe karşılığında 6 milyon 163 bin YTL toplam prim üretimi gerçekleşmiş olup primin yüzde 50’si oranında yani, 3 milyon YTL devlet desteğinden faydalanmışlardır. Yine 2007 yılında meydana gelen don riski zararından dolayı ise 15 milyon 730 bin YTL hasar tazminatı almışlardır. 2008 yılında Temmuz ayı itibariyle ise, 17 bin 529 adet poliçe karşılığında 25.6 milyon YTL toplam prim üretimi gerçekleşmiş, primin yüzde 50’si oranında yani, 12.8 milyon YTL devlet desteğinden faydalanmışlardır. Bu da çiftçilerimizin tarım sigorta sisteminin çalışmasından memnun olduğunu göstermektedir. Çiftçilerimiz sistemin faydalarını gördükçe ilgileri daha da artacaktır" şeklinde konuştu.

Kuraklık ve sel teminatı için erken

Mehdi Eker, kuraklık ve sel risklerinin neden sigorta kapsamı içine girmediğine yönelik soru üzerine, tarımsal üretimdeki risklerin en önemlilerinden birinin kuraklık olduğunu ve üretimde büyük hasarlara sebebiyet verdiğine değindi. Eker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanunun yürürlüğe girmesiyle oluşturulan Tarım Sigortaları Havuzu; henüz çok yeni ve güçlü olmadığı için böyle çok büyük bir riski, sürdürülebilir sigorta tekniği açısından kapsama alabilecek düzeyde değil. Ancak, Tarım Sigortaları Havuzunun sigortacılık tekniği çerçevesinde güçlenmesi ile kısmi olarak sigorta yapılabilir duruma gelebilecektir. Sistemin ilk yılları olması sebebiyle, orta vadede sel ve uzun vadede de kuraklık gibi rizikoların kapsama alınması mümkün olabilecektir. Öte yandan, kuraklık sigorta kapsamında olmadığı için de kuraklık yaşayan çiftçilerimize kuraklık yardımı yapmaktayız."

İspanya’yı örnek aldık iki yılda fark yarattık

MEHDİEker, tarım sigortaları kanunun hazırlanırken dünyada bu alanda başarılı kabul edilen ve öncülük yapan İspanya modelinin örnek alındığını belirterek, şunları söyledi:

"Bu sistemi ülkemizdeki sistemle karşılaştırdığımızda, 30 yıllık tecrübeye sahip İspanya uygulamasında, uygulama başladıktan ancak 8 yıl sonra don teminatı verilebilmiş, bizde ise uygulamanın 8’inci ayında don riski sigorta kapsamına alınmıştır. Her iki sistemde de sigorta yaptırmayan üreticilere, teminat kapsamındaki risklerden dolayı yardım yapılmamaktadır. Prim ödemeleri, bizde taksitli veya hasat sonu ödenirken, İspanya da peşin ödeme yapılmaktadır. Hasar tazminatı ödemeleri bizde en geç 30 gün içerisinde, İspanya’da 60 günde ödenmektedir. Hasar tespit işlemleri her iki sistemde de aynıdır. Uzun yıllardır uygulanmasıyla üreticilerin sisteme katılımı onlarda yüzde 47 seviyesinde iken bizde bu oran binde oranlarından son iki yıldır başarılı uygulamalarla yüzde 2.5 seviyelerine çıkarılmıştır. Uluslararası uygulamalar da gösteriyor ki, henüz 2 yıllık geçmişi olan tarım sigortası oldukça hızlı mesafeler almaktadır"

Kaynak: Haberler.com

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın