Seralarda Havalandırma ve Soğutma

Bitkisel üretim için serada kışın olduğu gibi, yazında uygun çevre koşullarının sağlanması gerekir. Kışın ısıtılan seranın yazın bitkilerin yetişebileceği uygun çevre koşullarının sağlanabilmesi için seranın iç sıcaklığının ve neminin belirli sınırlar arasında tutulabilmesi gerekir. Bu nedenle, serada yazın yetiştiricilik yapılabilmesi seranın havalandırılması, soğutulması ve gölgelendirilmesi ile sağlanabilir.

 

1. Havalandırma

Havalandırmadan, seranın iç havasıyla dışarıda ki atmosfer havasının değiştirilmesi anlaşılır.

Seraların havalandırılması yalnız seraların serinletilmesi amacıyla ve yazın yapılmaz. Seraların havalandırılması yazın fazla, kışın da az olarak ve farklı amaçlar için yapılmaktadır.

1.1. Sera Havalandırmasının Nedenleri

1. Sera içinde dış atmosfere göre oksijence zengin, karbondioksitçe fakir sera iç havasının, dışarıda ki havayla yer değiştirmesi için havalandırma yapılır. Böylece bitkilerin, bitkisel üretim için gereksindikleri karbondioksit sera içine girmiş olur.
2. Sera içi sıcaklığının dengelenmesi, yani fazla güneşlenmeyle ortaya çıkan yüksek ısının sera dışına atılması için havalandırma yapılır. Böylece yüksek sıcaklığın neden olacağı bitkisel üretimdeki yavaşlama ortadan kalkmış ve sera içi sıcaklığı dış hava sıcaklığından 1 -2°C fazla olabilir.
3. Sera içindeki oransal neminde dengelenmesi havalandırmayla sağlanabilir. Sera içinde fazla nem, bitkilerde bazı hastalık etmenlerinin ortaya çıkmasına neden olabildiği gibi, bitkilerin terleme yapmasına da engel olur. Terlemesi duran bitki topraktan su ve besin maddesi alamadığı için, bitkisel madde üretimi de durur.

1.2. Havalandırma Sisteminin Özellikleri

Bu özellikleri şöyle sıralayabiliriz.

1.Havalandırma sistemi bitkiler üzerine bir hava esintisi yaratmamalıdır. Hava hareketi bitkilerin üstündeki boşlukta olmalıdır. Buna karşılık bitkilerin bulunduğu yerde yeterli bir hava değişimi sağlanmalıdır.
2. Seraya giren taze hava doğrudan bitkilere çarpmamalıdır.
3. Havalandırma elemanı sağlam olmalı ve iyice kapanabilmelidir.Böylece hava değişimi ile ısı kaybı az olur.
4. Havalandırıcılar su geçirmez olmalıdır.
5. Havalandırma fırtınadan etkilenmemelidir. Havalandırma sistemi dış etkilerle açılıp kapanmamalıdır.
6.Havalandırma açıklıkları yeterince büyük olmalıdır.
7.Havalandırma düzeni işletmede teknik sorunlar yaratmayacak, az bir kuvvetle açılıp kapanabilecek durumda olmalıdır.


1.3. Hava Değişim Sayısı

Serada havalandırmanın etkisi seradaki hava değişim sayısı ile belirlenir. Bu değişim sayısı bir saatte sera havasının kaç kez değişeceğinin bilinmesidir. Bu sayının 30 - 40 arasında olması seranın iyi bir havalandırması için yeterliyse de,bu değerler Çizelge1.1'de verilmiştir.

Havalandırma için gerekli hava değişim hızında en önemli etken, sera içindeki ve sera dışındaki havanın sıcaklık dereceleri arasındaki fark yanında pencere alanlarının toplamı ve sera yüzeylerine dağılımına da bağlıdır.

1.4. Havalandırma Açıklıkları

Seraların havalandırılması, sera yan duvarları ve çatılarına yerleştirilen havalandırma açıklıkları ile yapılır. Havalandırmada etkili olan pencereler, çatı pencereleridir. Ülkemizde olduğu gibi özellikle plastikle örtülü seralarda, sera çatısında genellikle havalandırma pencerelerinin olmaması havalandırmayı önemli ölçüde azaltır. Bu durumda yan duvara konan pencere alanının çok artması bile havalandırmayı istenilen düzeye çıkaramaz.

Çatı havalandırmasının önemini bilen sera üretim firmaları mahyanın iki yanındaki çatı pencereleri ile (Şekil1.1), tüm çatı elemanları aşağıya veya yukarıya hareket ederek çatı havalandırması yapıldığı (Şekil.1.2) gibi, çatı elemanları bir yana, toplanarak da çatı havalandırması yapılmaktadır (Şekil.1.3).

Pencereler ve havalandırma açıklıkları, açıldığında serada iyi bir havalandırma sağlarken, kapatıldığında bir açıklık kalmamalıdır. Kapalı pencere aralıklarından sera içindeki sıcak hava dışarı çıkmamalıdır. Böylece soğuk havalarda sera içinde fazla yakıt kullanılarak yakıt masraflarının artması önlenir. Rüzgarın havalandırma sistemi üzerine etkisi büyüktür. Rüzgarın sürekli estiği yörelerde, seralarda rüzgarın neden olduğu hava hareketi artacağı için havalandırma açıklıklarının boyutları küçültülebilir. Böylece rüzgara karşı dayanıklılıkta artar.

Çizelge 1.1. Seralarda hava değişim sayısı

Havalandırmanın durumu Değişim sayısı
Pencereleri kapalı serada 0,6-2
Kötü havalandırma 20-40
iyi havalandırma 40-50
Çok iyi havalandırma 50'den fazla

Şekil.1.1. Mahyanın iki yanında çatı havalandırma pencereleri

1.jpg

Şekil.1.2. Çatı elemanlarının açılarak, hareket ettirilmesiyle yapılan çatı havalandırması.

2.jpg

Şekil.1.3. Çatısı açılıp kapanabilen seralarda çatı havalandırması.

3.jpg

Seralarda havalandırma doğal ve zorunlu olarak iki şekilde yapılır.

 

 

4a.jpg

 

 



1.5. Doğal Havalandırma


Herhangi bir hareket verici sisteme gereksinme kalmadan, doğal koşullarla sera içi havasının, sera dışı havası ile kendiliğinden yer değiştirmesine doğal havalandırma denir.

Doğal hava akımıyla havalandırmada, hava değişim hızında etkili olan etmenler, sera içindeki ve dışındaki havanın sıcaklık dereceleri arasındaki fark ile, yanlardaki hava giriş ve çatıdaki hava çıkış pencereleri arasındaki yükseklik farkıdır (Şekil 1.4).

Ayrıca sera içindeki havanın nemi ve sera dışındaki hava hareketi yani rüzgarın da havalandırmada etkisi vardır.

Şekil 1.4. Doğal havalandırmada havalandırma hızına etki eden etmenler. A. Seranın görünüşü, B. Kesit görünüşü. 1. Çatı havalandırma açıklıkları, 2. Yan pencereler.
4.jpg
1.6. Doğal Havalandırmanın Hızı ve Miktarı

Doğal havalandırmada hava hareketinin hızı, yaklaşık olarak aşağıdaki bağıntı ile hesaplanabilir.

V={ 3.35.h(ti-td)/273+td}0.5

Eşitlikte:

V= Havanın pencere veya bacadan çıkış hızı (m/s),

h= Hava giriş ve çıkış aralıkları arasındaki yükseklik farkı (m),

tj= Sera içi hava sıcaklığı ('C),

td= Sera dışındaki hava sıcaklığı ('C),

Sera içindeki havanın uygun sıcaklık derecesi, serada yetiştirilen bitki türüne göre 25-30 'C arasındadır. Sera içindeki havanın sıcaklık derecesi,sera dışına göre en az 1 -2'C daha yüksektir. Bu sıcaklık farkı yaz ve kış aylarına günün farklı zamanlarına göre oldukça değişiklik gösterir. Sera içindeki ve dışındaki havanın sıcaklık farkı azaldıkça, serada istenen havalandırma yapılamaz.

Sera içi nemi, serada hava hareketini sağlayan ikinci etmendir. Serada nem arttıkça hava genleşmekte ve hafifleyerek yukarı hareket etmektedir. Kuru hava ise daha ağır olduğundan yükselen nemli havanın yerini almaktadır. Nemli sıcak bir havanın hareketi, kuru sıcak bir havaya oranla daha fazla olmaktadır.

Serada hava hareketine neden olan diğer bir etmen de rüzgardır. Rüzgarın serada yaptığı basınç ve emme etkileri ile serada hava hareketi olmaktadır (Şekil.1.5). Çok rüzgarlı bölgelerde seralarda, pencereler kapalı olduğu zaman bile 0,2 m/s'lik bir hava hareketi belirlenmiştir. Yapısı ve korunması iyi olmayan seralarda bu hızın rüzgar hızına bağlı olarak artacağı göz önüne alınmalıdır.

Serada ısınan havanın dışarıya atılmasını sağlayan çatı pencereleri ile, dışarıya çıkan sıcak havanın yerini alacak soğuk havanın içeriye girmesini sağlayan yan havalandırma pencereleri arasında yükseklik farkı, sera yan pencereleri ile çatı mahyası arasındaki yükseklik farkına bağlıdır. Genellikle 3 -4 m arasında olan bu fark büyüdükçe havalandırma hızı artar.

Şekil.1.5. Serada rüzgarın neden olduğu emme ve basınç yerleri ile hava hareketi.

5.jpg
Doğal havalandırmada, havalandırma miktarı, çatıdaki havalandırma pencereleri veya bacalarının açıklık alanları büyüklüğü ile, havanın çıkış hızına bağlıdır. Bunu bir eşitlikle gösterirsek:

Q = V.Ah

Eşitlikte:

Q= Havalandırma miktarı (m3/s),

V= Havalandırma hızı (m/s),

Ah= Havalandırma açıklıkları toplam kesit alanı (m2).

Doğal havalandırmada, hava değişim oranı soğuk yerlerde ve mevsimlerde saatte 20 sera hacmine kadar düşürülebilir. En hızlı hava değişim oranının dakikada bir sera hacminden fazla olmaması önerilir.

1.7. Doğal Havalandırma Açıklıklar Alanı

Doğal havalandırma için gerekli çatı pencereleri toplam alanı, seranın kurulması düşünülen bölgenin ve serada bitki yetiştirmesi istenen mevsimler-deki hava sıcaklığına göre değişir. Bu alan sıcak bölgelerde büyük, serin bölgelerde ise küçük olmalıdır. Çatı pencereleri toplam açıklığı, sera taban alanına oranıyla hesaplanabilir. Doğal havalandırmanın yeterli miktarda olabilmesi için önerilen çatı pencerelerinin toplam alanı, sera taban alanının % 16 -25'i arasında olmalı ve bu açıklıklar çevre koşullarına göre ayarlanabilmelidir. Bu oran soğuk yörelerde kurulması istenen seralarda % 10-12 düzeyine kadar düşürülebilir.

Doğal havalandırma sistemlerinde, yan duvarlardaki pencerelerin toplam alanı büyüklüğünün, çatı pencerelerinin yarısı kadar olması gerektiği ileri sürülürse de bu değerin çatı pencere alanı veya en az bunun 2/3'ü kadar olmalıdır. Yan pencere alanı, çatı pencere alanının 2/3'ünden daha az olursa havalandırma etkinliği düşer.

Sera içi hava sıcaklığı bitkiler için belirli bir sıcaklık derecesi olur. Bu ve dış hava sıcaklığı da belirli bir doğal değer olduğu için, doğal havalandırmanın etkinliği havalandırma pencereleri arasındaki yükseklik farkını değiştirmeyle düzenlenebilir.

1.8. Zorunlu (Mekaniksel) Havalandırma

Sera havasının, bazı sistemlerle hareket ettirilerek yer değiştirmesine zorunlu havalandırma denir. Doğal havalandırmada hava değişimini sıcaklık farkı ve rüzgarın sağlamasına karşılık, zorunlu havalandırmada sera havasının değiştirilmesi üfleç (vantilatör) ve emmeçler (aspiratörler) sağlar.

1.9. Zorunlu Havalandırmanın Yararları

1. Küçük bir havalandırma yüzeyine gereksinme olduğu için serada havalandırma yapılarının maliyeti düşük olur.
2. Serada havanın sızarak dışarıya çıkacağı açıklıklar fazla olmadığı için, kışın soğuk günlerde seradan ısı kaybı azalır ve enerji tasarrufu sağlanır.
3. Havalandırma düzeni rüzgar basıncından etkilenmez ve zarar görmez. Doğal havalandırmada rüzgar basıncı ile pencereler açılmaz veya açılan pencereler zarar görebilir.
4. Daha sonra ıslak yastıkların seraya yapılması ve kullanılmasına zorunlu havalandırma olanak sağlar.
5. Çatıda pencereler bulunmadığı için, serada gölgeleme daha kolay yapılır.
6. Havalandırmada rüzgar hızına bağımlılık kalmadığından sera içi sıcaklığını ayarlamak ve belirli sınırlar içinde tutmak daha kolaydır.
7. Sera içinde çevre koşulları istenildiği gibi ayarlanabilir.
8. Sera içi havalandırmasında tek düzelik sağlanabilir.

1.10. Zorunlu Havalandırmanın Sakıncaları

Zorunlu havalandırmanın sakıncalı yönleri de şunlardır.

1. Havalandırma sisteminin (üfleç ve emmeçlerin) ilk yapım masrafları yüksektir.
2. Üfleç veya emmeçlerin çalışması için sürekli olarak bir enerji gideri vardır.
3. Seranın kurulduğu yerde elektrik enerjisi bulunmalıdır. Elektriğin bulunmadığı yerlerde zorunlu havalandırma yapılamaz.
4. Isıtması olmayan seralarda özellikle kışın ve geçiş mevsimlerinde soğuk havanın doğrudan seraya alınması sakıncalı olabilir.
5. Havalandırıcıların çalışması sırasında ortaya çıkan fazla gürültü çalışanları rahatsız edebilir.

1.11. Zorunlu Havalandırmanın Tipleri
Zorunlu havalandırma sistemleri iki sınıfa ayrılırlar.

1. Alçak basınçlı (emmeçli veya aspiratörlü) sistemler,
2. Yüksek basınçlı (üfleçli veya vantilatörlü) sistemlerdir.
Bazı durumlarda bu iki sistemin birlikte kullanılması ile, üçüncü kombine sistem de ortaya çıkabilir. Yüksek basınçlı üflemeli havalandırma sistemlerinde, büyük hava verici üfleçler (vantilatörler) kullanılır.

Alçak basınçlı emmeçli havalandırma sistemlerinde, büyük hava emici emmeçler (aspiratörler) kullanılır. Havanın hızı, emmeçten uzaklaştıkça hızla düşmektedir.

Bu değer emmeç çapı kadar uzaklıkta, hava hızı emmeçteki hızın % 10'u kadar olmaktadır.

Sera içindeki havayı emerek dışarı alan emmeçli (aspiratörlü) sistemde ve sera dışındaki havayı içeriye basarak hava değişimim sağlayan üfleçli (vantilatörlü) sistemde, üfleç ve emmeç motorları elektrik enerjisi ile çalışır.

1.12. Zorunlu Havalandırma Hızı ve Miktarı


İyi bir bitki gelişmesi için sera içinde uygun görülen hava akışının hızı 0,2 - 0,5 m/s'den daha az olmamalıdır. Bu hızın 1-4 m/s arasında olması istenir.

Havalandırıcıların toplam hava değişim miktarı, sera hacmini saatte 40 -60 kez değiştirebilecek büyüklükte olmalıdır. Soğuk havalarda bu hava değişim oranı saatte 20 keze kadar düşürülebilir. Bu hava değişim miktarlarının sağlanabilmesi için, havalandırıcıların değişik iki hızda çalıştırılabilen tiplerde olması istenir. Eğer üfleç ve emmeçler iki hızla çalıştırılamıyorsa, bunlar atlamalı yada sektirmeli çalışacak şekilde düzenlenerek, havalandırma miktarı yaz ve kışa göre ayarlanabilmelidir.

Havanın sera içine gireceği açıklığın toplam alanı her 12.000 m3/h hava değişim miktarı için 1.0 m2 kadar olmalıdır.

Emmeç yada üfleçlerde aynı miktardaki havayı değiştirecek aygıtın kanat çapı büyüdükçe, dönme hızının belirli bir oranda düşmesi gerekir. Kullanılacak emmeçlerin (aspiratör, pervane) her birinin gücü yada saatte değiştireceği hava miktarı, saatte değiştirilecek tüm hava miktarının takılacak emmeç sayısına bölünmesiyle bulunur.

qe= Q/n

Eşitlikte;

qe- Bir emmecin debisi (m3/h),

Q- Havalandırma miktarı (m3/h),

n- Emmeç sayısı.

Herhangi bir emmecin değiştireceği hava miktarı üzerinde yazılı değilse, kendi hacmi ve devir sayısı çarpılarak bu değer hesaplanır.

qe= n.r2.b.d

Eşitlikte;

qe- emmeç debisi (m3/h),

r- Emmeç,yarıçapı (m),

b- Emmecin kalınlığı (m),

d- Emmeç devir sayısı (devir/h),

Emmeç ve üfleçlerde gürültünün artış oranı dönme hızının dördüncü kuvvetiyle orantılı olarak artar. Ayrıca emmeç ve üfleçlerin çalıştıracağı yerde elektrik enerjisinin de bulunması gerekir.

1.13. Emmeçli Havalandırma Sistemi

Emmeçli (aspiratörlü) havalandırma sisteminde, sistemin çalışması havalandırıcıların sera içinde vakum oluşturması ilkesine dayanır. Bu nedenle sera dış yüzeylerini kaplayan örtünün vakum (emiş) etkinliğini azaltmayacak şekilde ve sıkılıkta olması gerekir. Bu yüzden sistem, plastik örtülü seralar için en uygun bir mekanik havalandırma sistemidir.

Hava giriş açıklığından giren hava, sera içinde emiciye doğru hareket ederken, sera içindeki güneş ısısını alır ve emmece yaklaştıkça ısınır ve ısınmış hava emmeçle dışarıya atılır . Hava giriş ve çıkış noktaları arasındaki uzaklığın kısa oluşu, sera içindeki hava akımının hızını fazlalaştırır, buna karşılık uzun oluşu ise yavaşlatır. Emmeçlerin etkisi çapı kadar uzaklıkta % 90 oranında azaldığı için, hava giriş ve çıkış noktaları arasındaki uzaklığın 30 - 35 m arasında olması önerilir. Emmeçler genellikle seranın bir duvarına, hava giriş açıklığı ise buna karşı ve paralel olan diğer sera duvarına yerleştirilir.

Emmeçler çalışmadığı sürece, hava giriş açıklıkları kapalı durur. Emmeçler çalışmaya başladıktan kısa süre sonra oluşan vakum, giriş açıklığını kapatan pancur şeritlerini hareket ettirerek açılmayı sağlar. Hava giriş açıklığının emmeçlerin çalıştığı zaman açılabilecek şekilde planlanması, soğuk havanın ve yağışlı günlerde yağış sularının içeriye girişini önler.

Sera dışındaki hava sıcaklığının düşük olduğu zamanlarda yavaş, yüksek olduğu zamanlarda hızlı bir havalandırmanın uygulanabilmesi için, değişik iki hızda çalıştırılabilen emmeçler seçilmelidir.

Böyle sistemlerde çok soğuk havalarda yavaş bir havalandırma uygulamak amacıyla, sera ön duvarının mahyaya yakın yerinde küçük bir havalandırma açıklığı yerleştirilmelidir. Bu açıklık, aspiratörün yavaş çalıştığı zaman havalandırmada kullanılır. Soğuk havanın doğrudan bitkilerin üzerine gelmesini önlemek için de, bu açıklığın alt tarafına küçük bir alt perde yerleştirilmelidir.

Emmeçler otomatik ve termostatlara bağlı olarak çalışmalıdır. Sera üniteleri için seçilen emmeçler aynı verimde olmalı ve seranın aynı yönüne yerleştirilmelidirler.

Sera uzunluğunun 30-35 m'den fazla olmasında, düzenli ve tekdüze bir havalandırmanın sağlanması için, emmeçler seraların uzun duvarlarına yerleştirilmelidir. Aynı zamanda emmeçler arasındaki uzaklık 7,5 m'den fazla olmamalıdır. Yoksa sera içinde emmeçlerin üzerinde bulunduğu duvarlar boyunca hava akımı olmayan ölü hacimler oluşur.

Emmeçli havalandırma sistemlerinde, havalandırma açıklıklarının sera tabanından çok yüksekte olması havanın giriş yerinde hava akımı olmayan ölü hacimlerin doğmasına neden olur. Bu yüzden hava giriş açıklıklarının, sera tabanından 25 - 30 cm yüksekten ve sera duvarı boyunca olması önerilmektedir.

1.14. Emmeçli ve Plastik Borulu Havalandırma Sistemi



Emmeçli sistemde ortaya çıkan sakıncaları ortadan kaldırmak amacıyla, dışarıda ki soğuk havanın içeriye alınması plastik borular yardımıyla yapılabilir (Şekil 1.8).

Seranın bir duvarındaki hava giriş açıklıklarına bağlı olan plastik borunun kapalı ucu seranın karşı duvarına doğru uzatılır. Boru boyunca açılan deliklerin toplam kesit alanı sera hacminin havasını saatte 40-60 kez değiştirebilecek büyüklükte düzenlenmelidir.

Emmeçler iki yan duvarın plastik borunun kapalı olduğu uçlarına doğru yerleştirilir. Uzunluğu 30-35 m'den fazla olan seralarda iki uçtan gelen plastik borular sera ortasına doğru uzanırlar ve emmeçler iki yan duvarın alt ortasına yerleştirilir.Sera genişliğinin her 7,5 m' sine bir plastik boru yerleştirilmelidir.

Emmeçli sistemlerde hava giriş delikleri önüne tel kafes arasına saman, perlit ve benzeri su tututucu maddeler konarak üzerine su akıtıldığında, serada yaz aylarında soğutmada yapılabilir.

Şekil 1.8. Emmeçli ve plastik borulu havalandırma sistemi.


8.jpg


1. Ek hava giriş açıkliği,
2. Delikli plastik boru,
3. Emmeç (Aspiratör).

1.15. Üfleçli (vantilatörlü) Havalandırma Sistemleri

Üfleçli ve basınçlı havalandırma sistemlerinde emmeçli sistemden farklı olarak üfleçler (vantilatörler) sera içindeki havayı sıkıştırır. Basınç altındaki sera havası, düşük basınç olan hava çıkış açıklıklarından dışarıya atılır. Bu sistemde üfleçler sera ön (uç) veya yan duvarlarına yerleştirilebilir.

Üfleçler sera ön duvarına yerleştirilmesi durumunda hava çıkış açıklıkları yan duvarların orta kısımlarında bulunur.

Sera içine gönderilen havanın doğrudan bitkilere çarpmaması için hava akış yönünü yukarıya doğru yönelten eğimli küçük bir perde kullanılır.

Bu sistemin yararı kapıların açık bulunduğu veya sera yapısının hava sızdırmasını engelleyemediği durumlarda bile etkili bir havalandırma yapılabilmesidir.

Sistemin sakıncalı tarafları ise, sera içinde bitkiler tarafından kaplanmamış ¼ oranında bir boşluk olması gerekir. Bu nedenle sistem yüksek bitki yetiştirilen alçak seralarda kullanılamaz. Ayrıca üfleçlere yakın yerlerde ve özellikle güneşli sıcak günlerde, sera içinde sıcak hacimlerin oluşması engellenememektedir.

Bu nedenle basınçlı havalandırma sistemleri fide yetiştirme ve tek ünitelik bireysel seralarda kullanılması daha uygundur.

Üfleçlerin yan duvarlara yerleştirilmesi durumunda üfleçler arsındaki uzaklık sera genişliği kadar olmalıdır. Bunun sakıncası aynı duvarda fazla sayıda üflecin kullanma zorunluluğudur. Buna karşılık, sistemin yararlı tarafı, özellikle bireysel seralarda etkili bir havalandırmayı sağlamasıdır.

Şekil 1.9. Basınçlı sera havalandırma sistemi. A. Üfleçleri ön, B. üfleçleri yan sera duvarına yerleştirilen zorunlu havalandırma sistemleri. 1. Üfleç (Vantilatör), 2. Hava çıkış açıklıkları.


9.jpg

Zorunlu havalandırma sistemlerinde emmeç, üfleç, hava giriş ve çıkış açıklıkları gibi havalandırma elemanlarının yerlerinin düzenlenmesinde, sürekli esen rüzgar yönü en etkili etmendir. Rüzgarın estiği yöndeki sera yüzeyinde basınç, diğer yüzeyde ise emme oluşur. Bu nedenle, emme etkisiyle havalandırma yapan emmeçlerin rüzgar yönünde olmayan yüzeylere, basınç etkisiyle çalışan üfleçlerde diğer yöndeki yüzeye yerleştirilmeleri gerekir. Aynı şekilde, hava giriş açıklıklarının basınç yüklü duvara, hava çıkış açıklıklarının ise, emme etkisindeki duvara yerleştirilmesi zorunludur.

Yapay (zorunlu) havalandırmada ağır çalışan, fakat çapları büyük olan emmeç ve üfleçler kullanılır. Hızlı çalışan, büyük çaplı emmeç ve üfleçler fazla gürültülü olduklarından serada kullanılmaları önerilmez.

1.16. Plastik Seraların Havalandırılması

Yukarıdaki nedenlerle örtü altlarında yapılması zorunlu olan ve ülkemizdeki seraların en büyük eksikliği olan havalandırma, ülkemizdeki seralarda istenilen düzeyin çok altında veya hiç olmamaktadır. Bu nedenle özellikle cam seralarda yılda ancak tek bir yetiştiricilik yapılabilmektedir. Havalandırmanın yapılamaması aynı zamanda üretimde büyük düşüşlere neden olmaktadır. Ayrıca ülkemizdeki seraların % 75'inin plastik olması ve plastik seralarda havalandırma yapılmasının gereği, cam seralara göre daha fazladır. Bunda özellikle plastiklerin yüksek yüzey gerilimleri nedeniyle iç yüzeylerinde fazla nem tutması ve bu nemi damlalar şeklinde bitkilerin üzerine düşmesiyle, bitkilerde fazla nemden dolayı bazı hastalıklar ortaya çıkabilir. Plastik örtüde su damlalarının tutulması çatı eğimi 25° olan seralarda bile olmaktadır.

Nem damlalarının plastik örtünün iç yüzeyinde birikmesi, sera ahşap iskelet malzemesini de etkiler ve bu malzemenin de çürümesine neden olur. Ayrıca yoğunlaşan su buharının su damlası şekline dönüşürken çevreden ısı alması nedeniyle, plastik örtü altlarında daha düşük bir sıcaklık belirlenmiştir.

Plastik seralarda doğal havalandırmanın etkinliğini arttırmak için, çatı pencereleri yerine çatı mahyasını ortalayan havalandırma bacaları ülkemizde özellikle Ege Bölgesinde kullanılmaktadır (Şekil.1.10).

Böylece hava giriş deliği olan yan pencerelerle, hava çıkış deliği arasındaki yükseklik farkı daha fazla arttırılarak havalandırma etkinliği de arttırılmış olur. Havalandırma bacasının yan duvarlarının cam veya plastik malzemeyle kaplanması gerekir. Bu da havalandırma maliyetinin artmasına neden olur. Havalandırma bacasının açılıp, kapanması ayarlanabilmelidir.

Şekil.1.10. Ülkemizde uygulanan havalandırma bacalarının sera üzerinde görünüşü, havalandırma pencereleri ve sera kesit planı.


10.jpg


Son zamanlarda plastik seralarda havalandırmayı arttırmak için yapılan çalışmalarda, sera çatısına pencere yapılması amacıyla çatı şekillerinde değişiklikler olmuştur. Şekil.6.11'de görülen eşlenik olmayan beşik çatılı ve

Şekil.1.11. Çatısı eşlenik olmayan beşik çatılı plastik seranın görünüşü, kesit planı, yan ve çatı havalandırma pencereleri.

11.jpg


Şekil 1.12'de görülen fabrika çalısı şeklinde olan plastik seralarda çatı havalandırması istenilen düzeyde yapılabilmektedir. Bu çatı pencereleri camla kaplanırsa, plastik sera örtüsünün değiştirilmesi sırasında, örtünün çakılması için gerekli işgücü ve zamandan önemli ölçüde tasarruf edilmiş olur.

Bu şekilde çatı penceresinin yapım zorunluluğu özellikle uzun süre kullanılan ültraviyole stabilizan maddeler katkılı plastik örtülerin geliştirilmesinden sonra daha da artmıştır. Bu pencerelerin sera içinden kolayca açılıp, kapanması sağlanmalıdır. Bu pencerelerin sürekli esen rüzgar yönünün tersin-deki cepheye yerleştirilmesi havalandırma etkinliğini de arttırır. Ayrıca rüzgar yönünde, tersinde çatı pencerelerinin olmasıyla burada meydana gelecek rüzgarın emme etkisi de havalandırma için iyi bir etki olur.

Her mevsim yenilenen plastik örtülerde, plastik örtünün yırtılması veya delinmesi ile çatı havalandırması yapılabilirse de, gece havanın soğuduğu yerlerde bu yırtık ve deliklerden sera içine giren soğuk hava bitkiler için sorun olabilir.

Pencereler ve havalandırma açıklıkları, açıldığında sera içinde iyi bir havalandırma sağlarken, kapatıldığında da bir açıklık kalmamalıdır.

2. Sera Soğutma Sistemleri

Seraların soğuk mevsimlerde ısıtılmasına karşılık, sıcak mevsimlerde de soğutulması gerekir.

Şekil.1.12. Çatısı fabrika çatısı şeklinde olan plastik seranın görünüşü, kesit planı, yan ve çatı havalandırma pencereleri.

12.jpg




















Soğuk ve serin mevsimlerde sera içinde oluşan yüksek ısı birikimi havalandırmayla önlenebilir. Ülkemizin özellikle güney bölgelerinde kısa bir ısıtma süresinden sonra hava sıcaklığı artar. Bu dönemde, sera içi sıcaklığının bitki gelişmesine olumsuz etkisi olabilir. Özellikle yazın yetiştiricilik yapılan seralarda güneş ışıklarının etkisiyle, sera içi sıcaklığı dış hava sıcaklığından 5-10'C daha yüksek olabilir. Bu durum, bitkilerdeki özümlemenin azalmasına ve durmasına da neden olabilir. Yani bitkinin özümleme ile kazandığı madde, solunumla kaybettiğinden az olabilir. Bununla ilgili değerler Çizelge 1.2'de verilmiştir. Çizelgeye göre bitkilerde özümleme (fotosentez) 0°C' den 20°C 'ye kadar artmaktadır. Bu dereceden sonra özümleme azalmakta ve 40'C'de patates Ve domateste eksilen bir özümleme ortaya çıkmaktadır. Sıcak aylarda seralarda, soğutma uygulaması olmamaktadır. Yalnız süs bitkileri yetiştirilen seralarda, ekonomik olduğu sürece soğulma yapılabilir.

Sera içinde yetiştirilen bitkilerin sıcaklıkları, sera içindeki havanın sıcaklığından daha yüksek bir değere ulaşmaktadır.


Uygulamada en çok görülen sera serinletme ve soğutma yöntemleri iki ana sınıfta toplanabilir.

1. Gölgelendirmeyle soğutma,
2. Suyu buharlaştırarak soğutmadır.

2.1. Gölgelendirmeyle Soğutma

Gölgelendirmenin amacı, sıcak güneş ışıklarının sera içine girmesini engelleyerek sera içindeki sıcaklığın düşürülmesidir. Gölgeleme ancak fazla ısı ışıklarının olduğu zaman yapılmalıdır. Gölgeleme ile sıcaklık düşerken, seraya giren ışık miktarı da % 50 dolayında yansıtılarak azaltılmaktadır.

Gölgeleme bütün sebzelerin fazla ışık gereksinimleri nedeniyle ,bir bakıma sera içindeki bitkileri için sakıncalı olabilir. Bu yöntem güneş ışıklarının

Çizelge 1.2. Bazı bitkilerin çeşitli sıcaklık derecelerinde özümleme kuru madde miktarları (mg)

Bitki çeşidi Sıcaklık derecesi
O'C 10'C 20'C 30'C 40"C
Domates 3,3 6 8,4 3,9 -
Fasulye 1,6 2,3 4,6 6,5 4,8
Patates 0,9 4,4 9,5 4,6 -



Kesif olduğu öğle saatlerinde ve ancak diğer soğutma yöntemlerinin ekonomik olmadığı koşullarda uygulanabilir.

Seralarda gölgeleme sürekli ve kısa süreli olarak iki şekilde yapılabilir.

2.1.1. Seralarda Sürekli gölgelendirme

Ülkemizde özellikle cam seralarda uygulanan sürekli gölgeleme ile sera içindeki bitkilerin güneş ışığından yararlanması azalır. Sürekli olan gölgelemede boya, kireç, çamur, undan yapılan hamur vb. maddeler sera yüzeyine sürülür. Kullanılan maddelerin ucuz ve uzun süre kılıcı olması istenir. Kireç veya un bulamacı 10 litre suya 1 kg kireç yada un karıştırılarak hazırlanabilir. Elde edilen bu bulamaca 70 m2 ‘lik bir cam yada plastik yüzey gölgelendirilebilir. Akdeniz bölgesi gibi güneşlenmenin fazla olduğu sıcak bölgelerde 1 teneke suya 2 kg toz kireç, 1 kg kaba üstübeç ve 1 kg kırmızı toprak karışımından da iyi sonuç alınmaktadır. Bu yolla sera içi sıcaklığı 5-6°C kadar düşürülebilir.

Ayrıca sonbahar üretiminde başlangıçta, ilkbahar üretiminde son zamanlarda üretici plastik seranın sadece çatısındaki örtüyü bırakıp yanları açarak bitkilerini hem Zaralı yağışlardan hem de yüksek sera içi sıcaklıklarından koruyabilir.

2.1.2. Seralarda Kısa Süreli Gölgelendirme


Serayı kısa süreli gölgeleyen hareketli gölgelemeler, sürekli gölgelemede ortaya çıkan sakıncayı ışık azalmasını kısmen ortadan kaldırmaktadır. Fakat hareketli gölgelemenin ilk yapım işletme ve bakım masrafları yüksektir. Hareketli gölgeleme de tahta pancurlar, bezler, naylon vb. yüksek, fakat ısı iletimi düşük olmalıdır. Son yıllarda gölgeleme malzemesi olarak kullanılan cam elyaf örtülerinin ışık geçirgenliğinin fazla olmasına karşılık ısı geçirgenliği çok düşüktür. Bu örtülerin seralarda kullanımı aynı zamanda gece topraktan yansıyan sıcaklığı tutarak seranın soğumasına da engel olmaktadır.

 

5a.jpg

 


Serayı dıştan gölgeleme de, güneş ışıkları sera içine girmeden tutulduğu için sera içinde yüksek sıcaklık oluşmamaktadır. Serayı dıştan gölgelemede, güneş ışıkları sera içine girmeden tutulduğu için sera içinde yüksek sıcaklık oluşmamaktadır. Dıştan gölgeleme en iyi gölgeleme sistemi olmasına karşılık bu sistem dış koşulların etkisinde kaldığından kısa sürede bozulmaktadır. Toz, su ve don olayları sistemin çalışmasını zorlaştırmakta ve sıkışmalara neden olmaktadır.

2a copy.jpg


Hareketli gölgelendirme sistemlerinin çok çeşitleri olmakla birlikte, en çok kullanılanı mahya üzerine konan iki adet rulo şeklinde sarılmış örtü malzemesinin motorla (Şekil.1.14). veya mekanik olarak (Şekil.1.15) çatı yan yüzeylerinin örtülmesidir.

Serayı içten gölgelendirmede, örtülerin konuş şekline göre, güneş ışıklarının seraya girişi azalmakta veya artmaktadır. Buna bağlı olarak ta seranın gölgelendirme ile soğutulması az veya çok olmaktadır. Bu nedenle gölgeleme ile havalandırma, su püskürtme ve buharlaşmasıyla birlikte düşünülmeli ve seranın soğutulması sağlanmalıdır.

İç gölgeleme yaparken, kurulacak sistem bitkilere zarar vermemelidir, iç gölgeleme, örtü malzemesi hemen çatının 10 -20 cm altından çatıya paralel olarak geçirilebileceği gibi, çatının bitim yerinden yere paralel olarak geçirilebilir. Çatıya paralel olarak örtü malzemesinin geçirilmesinde, örtünün gerilmesi elle veya motorla yapılabilir. Örtü çatı yüzeyine yakın olduğundan ve özellikle pencerelerin içeriye açıldığı çatı havalandırma sistemlerinde kullanılamaz. Pencerelerin dışa açılması gerekmektedir.

Şekil.1.14. Seralardaki dış gölgeleme sistemleri. A. Sera mahyasında toplanan gölgeleyiciler, B. Motoru ile birlikte hareket eden gölgeleyiciler, C. Jaluzi şeklindeki gölgeleyiciler.

14.jpg
Şekil.1.15. Seralarda mekanik dış gölgelendirme sistemi. 1. Örtü bezi, 2. Hareketli halat, 3. Sabit halat ve halkalar, 4. Makara, 5. Mil veya boru, 6. Mil yatağı, 7. Hareket zinciri, 8. Güç kaynağı, 9. Sabit bağlantı.

 

15.jpg

 

 

1a copy.jpg

 

 

Örtü malzemesinin yere paralel olarak çekilmesinde, her türlü havalandırma sistemlerinin rahatlıkla kullanılabilmesi için, yan havalandırma pencerelerinin örtü bezinin altında kalması gerekmektedir. Bu şekilde serada biriken sıcak hava kolaylıkla dışarı atılabilir. Yan havalandırma pencereleri örtünün altında kalırsa, örtü üzerinde biriken sıcaklık kolaylıkla dışarı atılamaz. Çatı havalandırma pencereleri üstte kaldığı için örtü altında havalandırma azalır. Eğer örtü altına su püskürtülürse, suyun buharlaşması ile sera havasının soğutulması sağlanır. Bu şekilde yapılmış ve ülkemizde de üretilen otomatik iç gölgeleyiciler vardır (Şekil 1.16).

Şekil 1.16. Otomatik iç gölgeleyiciler. 1. Ana mil yatağı, 2. Ana hareket mili, 3. Motor ve sonsuz vida, 4. Gölgeleyiciler, 5. Gölgeleyiciyi toplayıcı serici çubuk, 6. Gölgeleyici hareket telleri, 7. Gölgeleyici gergi telleri, 8. Yan aşık, 9. Tesbit makaraları.

16.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2.2. Yağmurlama İle Soğutma

Seraların soğutulmasında kullanılan yağmurlama, sera içinden ve sera dış yüzeyinden olabilmektedir. Seranın soğutulmasında yağmurlama, havalandırma ve gölgeleme ile birlikte uygulanmaktadır. Sera içinde sıcaklık arttıkça, bitkilerin terleme ile su kaybı artar. Bu sırada sera içinde yapılacak yağmurlama ile bitkilerin su gereksinimi karşılandığı gibi, yağmurlama sularının buharlaşmasıyla sıcaklıkta düşer. Fazla neme dayanıklı olmayan bitkilerin ekildiği veya dikildiği seralarda yağmurlama ile seranın soğutulması bitkiler için zararlı olabilir.

Yağmurlama ile sera içi sıcaklığı 8'C'ye kadar soğutulabilir. Yağmurlamadan sonra serada havalandırma yapılmazsa, sera içi sıcaklığı 1-2 saat sonra tekrar yükselmeye başlar. Havalandırma yapılırsa, yağmurlamanın etkisi kısa sürede ortadan kalkmaktadır. Çatı havalandırmasının az açıldığı ve yan pencerelerin kapatıldığı serada yağmurlama ile hava sıcaklığı daha uzun süre yükselmeden tutulabilmektedir. Sera içi yağmurlama sistemleri hakkında ilerdeki konularda, sera sulama sistemlerinde daha geniş açıklamalarda bulunulacaktır.

Seranın dıştan yağmurlama ile veya borulu sistemle ıslatılarak yıkanmasıyla da seraların soğutulması olasıdır. Sera çatısına döşenen yağmurlama başlıkları veya sera mahyasına yerleştirilen delikli borularla, çatının iki yüzeyine ince bir tabaka şeklinde su püskürtülür. Suyun seranın sıcak cam yüzeyini yalaması ile ortaya çıkan buharlaşma, sera cam yüzeyinin soğumasını sağlar. Bu soğuma iletimle sera içine yayılarak, sera yavaş yavaş soğumaya başlar. Ayrıca su tabakası, güneş ışıklarının seraya girmesini önlediği için gölgeleme etkisi de olur. Bu şekilde bireysel seralarda serinletme miktarı 5-6°C dolayındadır.

2.3. Makineli Soğutma


Sera dışına göre, sera içinde çok düşük bir sıcaklık derecesinin (0,5°C gibi) sağlanması isteniyorsa, seralarda özel soğutucuların kullanılması gereklidir. Bu sistem çok pahalı olduğu için, ancak araştırma seralarında kullanılabilir. Ticari amaçla seraların soğutulması bu şekilde yapılamaz.

2.4. Islak Yastıklarla Soğutma


Seraların ıslak yastıklarla soğutulmasında, suyun buharlaşmasından yararlanılır. Burada temel ilke, bir gram suyun buharlaşırken çevreden aldığı 598 kalori (2500 jul) ısıya dayanmaktadır. Islak yastıklardan hava geçerken buharlaşan ve havaya karışan su buharı, buharlaşma sırasında buharlaşma için gerekli ısıyı havadan alması nedeniyle, seraya giren hava da soğur.

Seraların ıslak yastıklarla soğutulmasında zorunlu havalandırmadan yararlanılır (Şekil.1.17).

Islak yastıklarla seranın soğutulması için seradan havanın uzaklaştırılacağı yere emmeçler, havanın seraya gireceği yere de ıslak yastıklar konur. Emmeçler tarafından emilerek sera dışına atılan havanın yerini ıslak yastıklardan içeriye doğru geçen hava akımı doldurur.

Şekil 1.17. Islak yastıklı sera, 1. Islak yastık, 2. Kapaklar, 3. Emmeçler.

17.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Islak yastıklardan belirli oranda nem yükselen hava soğuduğundan, seranın da içini soğutur. Ayrıca sera içine giren havanın neminin buharlaşması için çevreden aldığı ısıda seranın soğumasına yardim eder. Böylece soğuk hava akımı, sera içinde bitki gelişmesine olumsuz etkisi olabilecek ısı birikimini engeller ve nem oranını bitki gelişmesine yararlı bir şekilde yükseltir.

 

3a.jpg


Emmeçlerin çalışması sırasında sera içinde hafif bir vakum oluşmadıkça, sera dışındaki havanın ıslak yastıklar içinden geçerek seraya alınmasına olanak yoktur. Bu nedenle, sera dış yüzeylerinin sıkı bir şekilde yapılması, varsa yırtık, çatlak, delik gibi hava sızdırıcı kısımların onarılması gerekir. Yoksa buralardan sera içine sızan hava, soğutmanın etkinliğini azaltır. Havanın sıcaklığı suyun buharlaşması nedeniyle dış hava sıcaklığına göre 6°C düşmektedir. Hava akımının sera içinde sıcaklığı emmeçlere doğru yükselmekte ve dış hava sıcaklığından, 15 'C daha düşük olmaktadır. Hava girişi ve çıkışı arasındaki sıcaklık farkı, bitki gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle sera içi yollarının ıslatılması ile ıslak yastıkların bu sakıncası bir oranda azaltılabilir.

Islak yastığa yakın bitki seraları havayı sera çatısına doğru yönlendirir, bu da soğuk havanın, üst boşluktaki sıcak havayla karışarak çabuk ısınmasına neden olur.

iki çatılı seralarda, ikinci çatı kısmında ilk bitki sıralarına çarparak yükselen havanın sicakliğida artar ve serayı terk edinceye kadarda pek değişmez.

2.4.1. Islak Yastıkların Yapım
ı

Islak yastık, iki kafesli tel arasına en çok odun yongası konmakla birlikte saman, talaş veya benzeri maddeler konularak yapılır
Kullanılan malzemenin fazla kalın olması hava akımını engeller ve bu kalınlık 5-7,5 cm arasında değişir. Yastık üstten su ile ıslatılır ve fazla su altta bir oluk yardımıyla toplanır. Toplanan su, bir yerde birikir ve pompa ile tekrar yastığa verilir.

Yastık büyüklüğü olarak ta, 25 m’ lik bir sera tabanı için 1 m2'lik ıslak yastık yüzeyi yeterlidir. Bu değeri yastıktan geçen hava hızıyla da belirleyebiliriz. Yastıklardan geçen hava hızının 0,7 - 0,8 m/s dolayında ve her 1 m2'lik sera tabanı için ise gerekli hava miktarı ise 0,033-0,042 m3/s' dir.

Zorunlu havalandırmaya oranla, havalandırma miktarı daha az sera havalandırmasının bir saatte 10-20 kez değişmesi yeterlidir. Yastıklardan hava girişi daha zor olduğu için, emmeçler biraz daha hızlı ve güçlü çalışmalıdır. Havalandırma

 

2.4.2. Islak Yastıkların Yerleştirilmesi

Islak yastıkları seranın bir kenar duvarı boyunca yerleştirileceğinden, uzunluğu duvar boyunca olmalıdır. Yastığın en az yüksekliği 60 cm, en fazla yüksekliği ise, bitki yüksek uçlarından daha yukarıya uzanmamalıdır. Yastıkla duvar arasında hava sızacak boşluklar olmamalıdır.

Yastıklar sera dışından pancurlarla korunur. Pancurlar da havanın gireceği açıklık, yastık alanının 1/3'ünden daha az olmamalıdır. Yoksa yastık etkinliği azalır.

Yastıkların yerleştirileceği duvarlar, egemen rüzgara karşı olan duvarlar olmalıdır.

Emmeçler, soğutma yastıklarının karşısındaki duvara yerleştirilir. Em-meçler ile soğutma yastıkları arasındaki uzaklık 30-50 m kadar olmalıdır. Aradaki uzaklık daha fazla olursa, hava akımı azalır ve sistemin etkinliği azalır. Sera uzunluğu 30-40 m' yi aşarsa emmeç ve soğutma yastıkları uzun duvarlara yerleştirilmelidir. Bu duvarlar arasındaki uzaklık 15 m' den az olursa bu duvarlara emmeç ve soğutma yastıkları yerleştirilmez

Yastıklardan buharlaştırılarak tüketilen su, geceleri ve yağışlı günlerde çok az, güneşli günlerde ise 1 m2'lik yastık alanı için 30-40 L kadardır.

Islak yastıklar nemden hoşlanan bitkilerin yetiştirildiği seralar için önerilir

2.5. Su Şelalesiyle Soğutma

Buharlaşma ile soğutmada diğer bir yol da su şelalesidir. Bu sistemde, bir yerden sütun şeklinde su düşürülürken, seranın öbür duvarına yerleştirilen emmeçlerle çekilen havanın yerine bir su kütlesi seraya giren havanın içinden geçmesi sağlanır
Bu sistemde ıslak yastıklar yoktur. Su iyice püskürtülerek, zerre şekline getirilir ve hava bunun arasından geçer. Su zerreleri arasından geçen hava nemlenir ve soğur. Bu sistemle serada sıcaklık düşüşü 3-5°C dolayında olabilmektedir. Bu sistemin biraz daha değişiği Şekil.6.20'de görülmektedir. Bu sistemde emmeçlerle emilen hava, PE boru ile sera içine gönderilir. Sera içinden su zerreleri arasından geçen hava masaların altından dolaştıktan sonra, tekrar çatı havalandırmaları ile dışarı verilir. Bu şekilde sera içinde havanın dağılımı tekdüze olur.

Şekil.1.20. Çatı havalandırması ve sudan yararlanarak seraların soğutulması, 1. Seraya havan/n girdiği çatı havalandırması, 2. Emmeç, 3. PE Boru, 4. Havanın nemlen-dirildiği su kaynağı, 5. Masalar, 6. Sera içi havasının dışarıya atıldığı havalandırma pencereleri.

20.jpg

Su şelalesi kullanırken, zorunlu havalandırma yapmadan su püskürtme hızından yararlanılarak sera havalandırması sağlanır (Şekil.1.21).

Bu hava sera tabanı ve masaların altından geçirilir ve ısınan havada çatı havalandırması ile dışarı atılır.

Havayla birlikte taşınan su damlacıkları, bir oluk yardımıyla toplanır. Sistem havalandırmanın kapalı olduğu sırada, sera içindeki havanın değişimini de sağlamalıdır.

Su şelalesine göre daha düşük bir sera içi sıcaklığı elde edilmek istenirse cep kapaklı havalandırma yapılır.

Seraya havanın alınması toprak altında bir tünelden yapılır. Tünel bir su havuzundan geçirebildiği gibi, ayrıca tünel içinde su püskürtmesi de yapılır. Bu şekilde sera içindeki hava sıcaklığı su şelalesine göre biraz daha soğutula-bilir.

Küçük seralarda kullanılmaya uygun olan bireysel buharlaştırma soğutucuları, çevresine soğutma yastıkları yerleştirilmiş bir kutudur. Kutunun içinde bulunan güçlü bir üfleç yardımıyla sürekli verilen havanın, ıslak yastıklardan geçerken soğuması ilkesine dayanır. Kutu içinden geçerek soğuyan hava, kutunun bir yüzündeki boşaltma yerinden sera içine üflenir. Kutudaki küçük bir pompa yastıkların sürekli ıslanmasını sağlar. Yastıklardan artarak sızan sularda kutunun dibindeki çukurda toplanır. Küçük seralarda kullanılan bireysel soğutma üniteleri, seranın yan duvarlarına belirli aralıklarla yerleştirilir. Karşı duvara da soğutma üniteleri çalıştığı zaman açılan pancurlu çıkış kapakları yerleştirilir.

Seraların su şelalesiyle soğutulmasında, gölgelendirmeden yararlanma ile soğutma etkisi daha da artar. Bu şekilde seranın soğutulması için serada yetiştirilen bitkilerin yüksek neme dayanıklı olması gerekir. Yoksa serada yetiştirilen bitkiler aşırı nem nedeniyle, zarara uğrayabilir ya da bazı hastalık etmenleri ortaya çıkabilir.

Şekil.1.21. Zorunlu havalandırma yapmadan su şelalesiyle sera soğutma sistemi.


21.jpg

1. Havanın sisteme girişi.
2. Su püskürtücü memelerin yerleştirildiği kanal, 3. Suyu püskürten meme, 4. Fazla suyun tutulduğu oluk, 5. Masalar, 6. Havanın seradan çıkışı.