Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla

BAŞLIK: Zirai Biyoteknoloji yatırımcılarını arıyor.

Zirai Biyoteknoloji yatırımcılarını arıyor. 15 yıl 8 ay önce #440

  • iyotake
  • iyotake's Avatar
  • ÇEVRİMDIŞI
  • Paylaşımcı Üye
  • Gönderiler: 69
  • Teşekkür Sayısı: 8
Biyoteknolojideki gelişmelere bakarak Dünyanın sonunun geldiğine inananlar henüz hiç bir şey görmediler. Biyoçağın daha başındayız. Biyoteknolojinin varacağı son nokta insanın hayal gücünün ulaşabileceği ve onun tüm ihtiyaçlarının tatmin edileceği nokta olacaktır ki o nokta henüz görünürlerde değil.

Bu hafta Türkiye için oldukça önü açık olan bir biyoyatırım alanından yani zirai biyoteknolojiden ve onun yerli yatırımcılara sunduğu olanaklardan bahsedeceğim. Zirai biyoteknoloji sektörünün önünün açık olmasının en büyük nedeni Türkiye'de bu alanda bürokrasinin hakim olmamasıdır. Dünyanın her yerinde bürokrasi girdiği yeri kurutur ve verimi düşürür. Batı ülkeleri tarafından "over regulation" yani "fazla düzenleme" olarak tabir edilen bu durum o ülkeler tarafından zamanında tespit edilmiş ve bürokrasi biyoteknoloji sektörünün içinden adeta sökülerek çıkarılmıştır. Özel sektörde iş ve pozisyon edinecek kalifikasyonlara sahip olmayanların hasbel kader memur olarak kendilerini özel sektöre çeki düzen verme pozisyonunda buldukları, herkesin kafasına göre yönetmelik yazıp kural koyduğu ülkemizde ise bu bilince ulaşmanın uzun zaman alacağı anlaşılıyor.

Zirai biyoteknoloji sektöründe ilk olarak bahsedilmesi gereken pazar rakip pazardır çünkü zirai biyoteknolojinin yarattığı en büyük pazar kendi rakip pazarı yani "organik çiftçilik" pazarıdır. Organik çiftçilik transgenik olmayan yani genetiği DNA seviyesindeki manipülasyonlarla değiştirilmemiş zirai ürünlerin doğal gübre ve şartlar altında üretilmesi demektir. Batı ülkelerinde aynı ürünün hem organik hem de teknolojik olarak üretilmiş olanlarını raflarda yan yana bulabilirsiniz. Ya pahalı organik ürünü seçersiniz ya da ucuz transjenik ürünü. Batı ülkelerinde zirai biyoteknoloji ürünlerinin en büyük destekçileri onların rakip sektörü olan organik üreticilerdir çünkü varlıklarını zirai biyoteknolojinin varlığına borçludurlar. Zirai biyoteknolojiye olan muhalefetin yarattığı bir talep olması itibarı ile "organik çiftçilik" pazarı da zirai biyoteknoloji pazarının bir parçasıdır ve zirai biyoteknoloji pazarı kadar hızla ve ona paralel olarak büyüyecektir.

Zirai biyoteknolojinin üreticiye sağladığı rekabet avantajları hastalıklara ve zararlılara karşı daha dayanıklı ve raf ömrü daha uzun ürünler yaratması şeklinde olmaktadır. Evcil kültür bitkileri ve çiftlik hayvanlarının populasyon genetikleri binlerce yıllık evcilleştirilme süresince insan tarafından yavaş yavaş değiştirilmişlerdir. Bir çok evcilleştirilmiş hayvan ve yüksek verimli zirai bitki doğal ortama terk edildiklerinde hayatta kalamazlar. Günümüzün zirai biyoteknolojisi bu evcilleştirmeyi laboratuvar koşullarında daha hızlı yapabilmektedir. Klasik yöntemle aralarındaki tek fark bu hızdır. Artık avcılık ve toplayıcılıkla yaşayamayız. Evrim sokaktaki insan için bir teori biyogirişimci için ise para kazandıran bir gerçektir. İster girişimci olsun ister yatırımcı günün koşullarına göre evrimleşmeyi reddedenler bunun ağır bedelini de ödemeye hazır olmalıdırlar.

Kaynak: Biyotek Biyoteknoloji Sektör Dergisi
Son Düzenleme: 15 yıl 8 ay önce yazan iyotake. Sebep: Yazım hatalarını düzeltme
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Cvp:Zirai Biyoteknoloji yatırımcılarını arıyor. 15 yıl 7 ay önce #441

  • admin
  • admin's Avatar
  • ÇEVRİMDIŞI
  • Gencziraat Kurucusu
  • Gönderiler: 111
  • Teşekkür Sayısı: 6
Paylaşım için teşşekürler
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.