Ziraat Mühendisliği Platformu

Ziraat mühendislerinden reçeteli satış yönetmeliğine tepki eylemi

Adanalı ziraat mühendisleri, bitki koruma ürünlerinin reçeteli satışını öngören yönetmeliğe tepki olarak kepenk kapattı

Ziraat mühendisleri,  bitki koruma ürünlerinin reçeteli satışını öngören yönetmelikle haklarının gaspedildiğini öne sürdü. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın reçeteli tarım ilacı satışı konusunda plansız, aceleci ve yanlış adım atarak sektörde bir kaos yarattığını belirten mühendisler, yönetmeliğe tepki olarak işyerlerini bir gün süreyle kapattı. Mühendisler, "Mesleğim onurumdur, onurumu çiğnetmem" sloganları attı.

Yeni Adana Gazetesinde  11 Mayıs Pazartesi günü yayınlanan haberin ardından ziraat mühendislerinin katılımıyla Karşıyaka PTT Şubesi önünde düzenlenen toplantıda konuşan Zirai İlaç ve Tohum Bayii-Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Onur Kurulu Üyesi Ayhan Barut, zirai mücadelede kullanılan kimyasalların reçeteli satışıyla ilgili düzenlemenin önemli sıkıntılara neden olacağını savunarak üreticilerin rahatlatılması gerektiğini belirtti.

Uygulamayla, ürününe ilaç atmak isteyen köylünün, il ve ilçe müdürlüğüne gidip reçete yazdırmak için birçok masrafa katlanacağını, reçetelerin de masa başındaki görevlilerce yazılacağını savunan Barut, "Bakanlık, çağdaş bir kamu yönetimi anlayışı doğrultusunda, mühendisliğe, bilime, hukuka saygılı bir tutum çerçevesinde, odalarla birlikte çalışarak sorunlara çözüm üretmelidir" diye konuştu.

Ziraat mühendisleri,  bitki koruma ürünlerinin reçeteli satışını öngören yönetmelikle haklarının gaspedildiğini öne sürdü. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın reçeteli tarım ilacı satışı konusunda plansız, aceleci ve yanlış adım atarak sektörde bir kaos yarattığını belirten mühendisler, yönetmeliğe tepki olarak işyerlerini bir gün süreyle kapattı.

Gazetemizde 11 Mayıs Pazartesi günü yayınlanan haberin ardından ziraat mühendislerinin katılımıyla Karşıyaka PTT Şubesi önünde düzenlenen toplantıda TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şubesi Bayi Komisyonu, Adana Ticaret Odası, Seyhan, Yüreğir, Karataş ve Ceyhan Ziraat Odası, Adana Yüreğir Turunçgil Üreticileri Birliği (AYTÜB), Adana Tahıl Üreticileri Birliği, Adana Soya Üreticileri Birliği ve Çukurova Karpuzcular Derneği adına konuşan Zirai İlaç ve Tohum Bayii-ZMO Onur Kurulu Üyesi Ayhan Barut, zirai mücadelede kullanılan kimyasalların reçeteli satışıyla ilgili düzenlemenin önemli sıkıntılara neden olacağını savunarak üreticilerin rahatlatılması gerektiğini belirtti.

"Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" ile ''kaos ortamı yaratıldığını'' savunan Barut, ZMO'nun reçeteli satış uygulamasının üretici ve bitki koruma ürünü açısından kapsamının daraltılarak, 9 tarım bölgesinden seçilecek pilot illerde uygulanmasını aksi halde ortaya çıkacak kaostan korunmanın mümkün olmayacağı yönünde görüş bildirdiğini ancak Bakanlık yetkililerinin görüşlerine itibar etmediğini kaydetti.

MÜCADELEYE DESTEK ÇAĞRISI

Tarımsal üretimde reçeteli ilaç uygulamasını desteklediklerini ve yararlı bulduklarını ancak, ziraat mühendisi olan ilaç bayilerine bu hakkın tanınmamasının yanlış olduğunu kaydeden Barut, şöyle konuştu:

''Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısı Taslağı'nın 13 ve 14. maddeleri ile veteriner tıbbi ürünlerinin toptan ve perakende satışını ve uygulamasını veteriner hekimlere özgüleyen ve aynı taslağın 11. maddesi ile sadece veteriner hekimlerin herhangi bir sınava tabi olmadan muayenehane, klinik ve poliklinik açabileceğine ilişkin düzenleme getiren Bakanlık; sıra zirai mücadele bayilerine gelince ilkokul mezunlarının, okur-yazarların ilaç satmasına; kamuda çalışan tekniker-teknisyenlerin reçete yazmasına göz yummakta; ziraat mühendislerinin bayii olmasını ve reçete yazmasını sınava tabi tutmaktadır. Kanunlarla verilen yetkiye dayanarak, zirai ilaç bayisi açmak ve mesleğini bu yönde sürdürmek isteyen meslektaşlarımıza, başka mesleklerde örneği bulunmayan şekilde sınav zorunluluğu getirilmiştir. Kanunlarla verilen yetkiler yönetmeliklerle alınmakta ve ne gibi bir amaç güdüldüğü net olarak anlaşılmamaktadır. Mesleğimizin icrasında sahip olmak zorunda olduğumuz tek unsur Ziraat Mühendisliği diplomasıdır. Bu vesile ile Türkiye'deki tüm ziraat fakülteleri dekanlıklarını diplomamıza, mesleğimize, bilimsel ve hukuksal haklı mücadelemize sahip çıkmaya, destek olmaya davet ediyoruz.

"BÜYÜK BİR ZARARIN EŞİĞİNE GELDİK"

Bakanlık açıklamasında yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce tüm altyapı çalışmalarının tamamlandığının iddia edildiğini, bu açıklamanın tümüyle gerçek dışı olduğunu savunan Barut, "Şunun altını çizerek ifade etmek isteriz ki, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 12 Şubat 2009 günü reçete yazma yetkisine sahip bir tek serbest çalışan ziraat mühendisi bulunmamaktaydı. Bununla birlikte Bakanlık, kamuda çalışan ziraat mühendisi-tekniker ve teknisyenlere yönelik olarak ve alelacele düzenlediği kurslarla kamu çalışanlarını yetkilendirmişti" dedi.

Uygulamayla, ürününe ilaç atmak isteyen köylünün, il ve ilçe müdürlüğüne gidip reçete yazdırmak için birçok masrafa katlanacağını, reçetelerin de masa başındaki görevlilerce yazılacağını savunan Barut, "Bakanlık, çağdaş bir kamu yönetimi anlayışı doğrultusunda, mühendisliğe, bilime, hukuka saygılı bir tutum çerçevesinde, odalarla birlikte çalışarak sorunlara çözüm üretmelidir. Biz, tarımsal reformların yapılmasına değil, sektördeki tüm hizmet üretenlerin ortak aklı ve becerisi kullanılmadan ve geçiş süreci oluşturulmadan yapılmak istenmesine karşıyız" diye konuştu.

Barut sonuç olarak, çiftçinin üretemez, ziraat mühendisinin arazi gezemez, zirai ilaç bayiinin çalışamaz, devletin tarım teşkilatlarının hizmet veremez, üniversite hocalarının yetki veremez, tüketicinin sağlıklı beslenemez hale geldiğini öne sürdü. Barut, konuşmasını, "Türkiye tarımı, milletin efendisi, milletin kendisi, Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi büyük bir zarar eşiğine gelmiştir" sözleriyle noktaladı.

Adana Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş'ın da katıldığı toplantıda daha sonra Sanayi Çarşısı içerisinde alkışlı yürüyüş yapıldı. Uygulamayı protesto eden ziraat mühendisleri "Mesleğimi onurumdur, onurumu çiğnetmem" sloganları attıktan sonra sessizce dağıldı.

Kaynak: Yeni Adana Gazetesi