Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Türk araştırmacılar doğada yok olabilen plastik yaptı

yokplastik.jpgODTÜ`lü araştırmacılar, pamuk sapı, mısır koçanı ve ayçiçeği sapı gibi değersiz tarımsal biyo-atıklardan doğada kendiliğinden yok olabilen hatta yenebilen plastikler geliştirdi. Yeni ürünün petrol kökenli, yüzlerce yıl bozulmadan doğada kalabilen plastiklerin oluşturduğu çöpleri önemli ölçüde azaltması bekleniyor.

Yeni nesil plastiklerin, ambalaj teknolojisinde yeni bir dönem açması hedefleniyor.

ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Bakır, başkanlığını yürüttüğü ekibin ODTÜ ve TÜBİTAK desteğiyle yürüttüğü araştırma projeleri hakkında AA muhabirine bilgi verdi.

Uzun süredir üzerinde çalıştıkları projenin endüstriye uygulanabilmesi konusunda son dönemde önemli veriler elde ettiklerini belirten Bakır, çalışmalarının içerdiği iki ayrı yenilik nedeniyle patent başvurusu yapacaklarını bildirdi.

Bakır, dünya genelinde yaşanan enerji krizi ve endüstrileşme sonucu oluşan büyük çevre sorunlarının kimya endüstrisinde ``yeşil kimya`` kavramını giderek yaygınlaştırdığını ve çevreye zararlı kimyasalların kullanımının kısıtlandığını ya da yasaklandığını kaydetti.

Çeşitli bilim çevrelerinin petrolün 40 yıl içinde biteceği ile ilgili görüşlerinin giderek önem kazandığını ifade eden Bakır, ``Bu bitişi pek çok kişi sadece `taşıt araçlarında kullanılan benzinin artık kalmaması` olarak algılıyor. Oysa benzin, petrol ürünleri içinde yalnızca küçük bir bölümü oluşturuyor. Petrol bittiğinde önemli bir petrokimya ürünü olan ve PVC`den polietilene kadar pek çok endüstriyel plastiğin de üretimi duracak`` dedi.

Teknolojik olarak gelişmiş ülkelerde yeni yeni kurulmaya başlanan ve bu amaçla çok yoğun araştırmaların yapıldığı biyo-rafinerilerde, genellikle tarım-orman ürünü ya da atığı gibi bitkisel hammaddelerin kullanıldığını anlatan Bakır, biyo-rafinerilerde mısır, buğday gibi değerli tarımsal ürünlerin yakıt gibi ürünlere çevrilmesinin, halen açlık sorununu çözememiş dünya ülkeleri için uygun bir seçim olmadığını ifade etti.

Gıda maddesi üretiminde kullanılacak tarımsal alanların çeşitli amaçlarla kullanımının etik olarak doğru olmayacağını belirten Bakır, bunların yerine, mısır koçanı, ayçiçeği, pamuk sapı ve odun talaşı gibi değersiz tarımsal atıkların kullanılmasının daha uygun olduğunu ve kendilerinin de biyo-plastik üretimi için bu değersiz tarımsal atıkları kullandıklarını kaydetti.

Bakır, çalışmalarında biyokütleyi önce selüloz ve lignin gibi önemli bileşenlerine ayırdıklarını, sonra da bu maddeleri kullanarak biyo-film ürettiklerini aktardı.

-MİKROP TUTMUYOR-

Aynı bölümden Prof. Dr. Gürkan Karakaş da ayçiçek ve pamuk sapı, buğday samanı, odun talaşı, mısır koçanı gibi değersiz biyo-atıklarla geliştirdikleri biyo-filmler hakkında bilgi verirken, geliştirdikleri yeni biyo-plastiklerin kullanım sonrası doğadaki bozunumlarının da hızlandırılabildiğini ifade etti.

Plastiklerin başta ambalaj sanayi olmak üzere pek çok alanda kullanılabileceğini aktaran Karakaş, çalışmalarında bu plastiklere antimikrobik özellik verebildiklerini işaret ederek şunları kaydetti:

``Tamamen değersiz tarımsal atıkları kullanarak yaptığımız yeni nesil plastikler, antimikrobik özellikleri nedeniyle özellikle gıda paketlemesi için son derece elverişli. Çalışmamızda biyofilm üretimi üzerinde durduk. Bu biyo-filmler günümüzde petrokimya ürünü plastiklerin kullanıldığı değişik yerlerde, örneğin, poşet yapımında, paketleme filmi ya da kabı yapımında kullanılabilir. Sebze ve meyvelerin uzun süre saklanması için de son derece elverişli.

Çalışmamız sonucu yeni nesil plastik diyebileceğimiz bu ürün, doğada kendi kendine yok olabiliyor. Ayrıca yüzlerce yıl bozulmadan doğada kalabilen plastiklerin neden olduğu çöpleri önemli ölçüde azaltabilir hatta yenebilir de...``

-SANAYİCİLERE ÇAĞRI-

Geliştirdikleri ince film şeklindeki biyo-filmlerin pilot üretim çalışmalarının yapılması için sanayi kuruluşlarını beklediklerini ifade eden Karakaş, sözlerini şöyle tamamladı:

``Şu an çalışmamız çok iyi bir noktada. Gelecekte bu tür üretimler her sanayi kolu için çok önemli olacak. Bunları üretirken de kullanım sonrasında da doğayı kirletmiyorsunuz. Doğada bulunan ancak kullanılmayan biyokütleyi alıp çevreyi kirletmeden faydalı ürünler geliştirip katma değer yaratıyorsunuz.

Plastikleri geliştirirken kullandığımız ürünlerin tamamı biyolojik olarak çürüyebilen malzemeler. Antimikrobik olmasının da çok önemli avantajları bulunuyor. Pilot üretim için bir sanayi kuruluşuna ihtiyacımız var.

Kaynak: Haberx.com

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın