Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Tarımı geçen yıl kuraklık bu yıl kriz vurdu

tarim_krizi.jpgTarım sektörü geçen yıl yaşanan kuraklığın zararını atlatamadan bu yıl da ekonomik krizle sarsıldı. Üretici girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle ürününü zararına satarken, tüccar ve ihracatçı ise krizin etkisi ile düşen talep nedeniyle aldığı ürünü daha düşük fiyattan satmak zorunda kaldığı için büyük zarara uğruyor.

Tarım sektörünü geçen yıl kuraklık bu yıl ise ekonomik kriz vurdu. Geçen yıl kuraklık nedeniyle bir çok üründe üretim düşerken, fiyatların aşırı yükselmesi tüketicileri de zorladı. Dünyayı kasıp kavuran gıda krizinin etkileri 2008′e de yansıdı. Gıda krizinin etkileri sürerken, Amerika’dan başlayarak bütün dünyayı saran büyük ekonomik kriz tarım sektörünü de vurmaya başladı.

Geçen yıl kuraklık nedeniyle yükselen gıda fiyatları bu yıl üretim artışı nedeniyle hasat döneminde büyük oranda düştü. Bu nedenle üretici ürününü geçen yıla oranla düşük fiyattan satmak zorunda kaldı. Toparlanma sürecine girilirken ekonomik krizin etkisi ile bir çok ürüne talep azaldı. Bu da fiyatların bir kez daha düşmesine neden oldu. İlk fiyat düşüşünden üretici zarar görürken ikinci dalgada  toptancı, tüccar ve ihracatçı zarara uğradı. Pazar daralması nedeniyle krizin etkileri en çok ihraç ürünlerinde hissediliyor. İhracattaki daralma iç piyasada fiyatları aşağı çekerken, yüksek fiyattan ürün alarak stok yapan gıda firmaları da zor duruma düştü.

İhraç ürünleri olumsuz etkileniyor
Krizden en çok etkilenen tarım ürünleri ise ağırlıklı olarak Amerika ve Avrupa Birliği’ne ihraç edilen ürünler. Ekonomik kriz nedeniyle bu ülkelerde yaşanan talep daralması ihracatı olumsuz etkiliyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Kasım ayı ihracat verilerine göre, değer bazında fındıkta yüzde 43, meyve ve sebze mamullerinde yüzde 22.35, tütünde yüzde 22.39, tarıma dayalı işlenmiş ürünlerde yüzde 22.21 oranında gerileme var.

Üretim tehdit altında
Dövizdeki artış nedeniyle ithal edilen gübre, ilaç, tohum ve diğer girdi fiyatlarının yükselmesi üretici maliyetlerini daha da artırdı.Girdi maliyetlerindeki bu artış  nedeniyle üretim tehdit altında. Özelikle son bir yılda yüzde 150′yi aşan gübre fiyatlarındaki artış nedeniyle çiftçi gübre alamıyor. Gübre tüketiminin yüzde 40-50 oranında azalması beklenirken, ekonomik krizin sürmesi durumunda bazı çiftçilerin mazot alamayacağı ve üretim yapamayacağı ifade ediliyor.

İhracatta büyük düşüş
İhracata yönelik tarım ürünlerinde çok ciddi sıkıntı yaşanıyor. Özellikle büyük bölümü Avrupa Birliği ve Amerika ve Rusya’ya ihraç edilen başta fındık, zeytin ve zeytinyağı, yaş meyve ve sebze  olmak üzere tüm ihraç ürünlerinde büyük sıkıntı yaşanıyor. Türkiye’nin en fazla ihracat geliri elde ettiği fındıkta kasım ayında  yüzde 43 oranında bir düşüş yaşandı. Meyve ve sebzede mamullerinde ihracat yüzde 22.35 azalırken aynı dönemde zeytin ve zeytinyağı ihracatında yüzde 14.51, tütünde yüzde 22.39, tarıma dayalı işlenmiş sanayi ürünleri ihracatı da yüzde 22.21 oranında geriledi. İhracattaki bu düşüş trendinin özellikle de Avrupa Birliği ve Amerika’ya yönelik ihraç ürünlerinde devam etmesi bekleniyor.

Dövizdeki artış işe yaramadı
Yıllardan beri düşük kur politikasından şikayet eden ve rekabet edememekten şikayet eden tarım sektörü, dövizdeki artıştan da umduğunu bulamadı. Ekonomik kriz nedeniyle dövizde artış olduğunu ancak talep daralması nedeniyle ürün satamadıklarını ifade eden sektör temsilcileri: “Dövizdeki bu artış hiç bir işe yaramadı. Ürün satamadığımız için veya ucuza satmak zorunda kaldığımız için  döviz artışının bir yararı olmadı. Üstelik döviz artışı ithal girdilerin fiyatını artırdı ve üretim daha da zorlaştı.” görüşünü dile getirdi. Bankaların 12 milyar YTL’ ye ulaşan tarım kredilerinde bugüne kadar geri ödemelerde ciddi bir sıkıntı yaşanmazken, son günlerde bir çok bölgeden bankaların alacaklarını icra yoluyla tahsil etmeye yöneldiği bildiriliyor. Yüksek fiyatla ürün alan ve ihracat yapamayan tarıma dayalı gıda işletmeleri bankaların kredileri geri çağırmaları nedeniyle iflasa sürükleneceği ifade ediliyor. Hükümetin tarıma yönelik hiçbir önlem almaması ve üreticiye ödenmesi gereken desteklerin zamanında ödenmemesi bankacıları da endişelendiriyor.

Krizden en çok etkilenen ürünler
Ekonomik krizden en çok etkilenen ürünlerin başında tekstil ve konfeksiyon sektöründeki sıkıntıdan dolayı pamuk oldu. Tariş İncir, Pamuk ve Yağlı Tohumlar  Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri Genel Müdürü Hüseyin Velioğlu, lif pamuk fiyatının ramazandan önce 2.20 YTL olduğunu bugünlerde ise 1.75 YTL’ ye kadar gerilediğini belirterek dünyada da pamuk fiyatının hızla düştüğüne dikkat çekti. Ekonomik kriz nedeniyle tüketimin çok daraldığını hatırlatan Velioğlu: “Kriz nedeniyle giysi alımı erteleniyor. Tekstil sektörünün durumu ortada. Türkiye’de 371 iplik fabrikasından 201′i kapandı. Bu ortamda kim pamuk alır. Tekstil ve konfeksiyonun merkezi konumundaki Amerika ve Avrupa Birliği’nde kriz çok daha büyük. Bu nedenle önümüzdeki 4-5 ayda da pamukta bir toparlanma beklemiyoruz.” dedi.
Tariş’ in tüm sıkıntılara rağmen üreticiden pamuk aldığını ve parasını da büyük ölçüde ödediğini belirten Hüseyin Velioğlu: “Pamuğu aldık ancak, alıcı olmadığı için satamıyoruz. Türkiye’de kooperatifçilik ne yazık ki çok zor şartlarda yapılıyor. Biz çiftçinin zarar görmemesi, mağdur olmaması için çalışıyoruz. Pamuğu alıp stokluyoruz.Bunun bir maliyeti var. Ama bu konuda hiçbir destek yok. Bugün birlikler olmasa pamuk üretimi tamamen biter.” diye konuştu. Velioğlu, üreticiden aldıkları pamuğun bedelini büyük ölçüde ödediklerini kalanı da bayram öncesinde ödeneceğini sözlerine ekledi.
Zeytin ve zeytinyağında fiyat düşüyor
Dünyanın en büyük zeytin ve zeytinyağı üreticisi olan İspanya’da ve diğer üretici ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de zeytin ve zeytinyağı fiyatı geriliyor. Zeytin hasadı başlamadan ham yağ fiyatı aşağı çekildi. Sezon öncesinde 5 asit yağ 4.5 YTL’ den satılırken, şimdi 3 ile 3.5 YTL teklif ediliyor. Tariş Zeytinyağı Birliği 2.5 YTL ön ödeme fiyatı açıkladı. Daha sonra fiyatını kesinleştirecek. Marmara Zeytin Tarım ve Satış Kooperatifleri Birliği zeytin alım fiyatını kilogram başına 1.15 ile 4 YTL arasında açıkladı. Ödemelerin yüzde 60′ını peşin yapan Marmarabirlik, geri kalan ödemeleri Temmuz 2009′a kadar yapacak.İç piyasada ciddi sıkıntı yaşanırken ihracatçıların Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithalat talebinde bulunması üreticileri ciddi olarak endişelendiriyor ve fiyat üzerinde ciddi baskı oluşturuyor.
Fındıkta iflaslar kapıda
Yüksek oranda finansman ihtiyacı nedeniyle bankaların en fazla kredi kullandırdıkları ürünlerden biri olan fındıkta fiyatın geçen yıla göre düşük olmasına rağmen özellikle dövizle borçlanan ihracatçı firmalar zorlanıyor. Bazı bankaların kredileri geri çağırması fındık ihraç eden firmaları iflas noktasına getirdi. Fındık ihracatın miktar olarak büyük bir düşüş olmamasına rağmen değer olarak Kasım’da yüzde 43 oranında düşmesi sektördeki sıkıntının boyutlarını gösteriyor. Üretici ile tüccar arasında fındık alıp satan bir çok manav kapanırken, fındık ihraç eden firmalar ve entegre tesis sahiplerini de sıkıntılı bir dönem bekliyor.

Trakya’da küçük üretici üretimden çekiliyor
Ayçiçeği, buğday, çeltik ağırlıklı bir üretim desenine sahip olan Trakya Bölgesi’nde  küçük üreticiler üretimden koparken 1950′lerdeki büyük çiftlik modeline dönüş yaşanıyor. Bölge tarımını yakından izleyen Garanti Bankası Avrupa 3.Bölge Krediler Müdürlüğü Yönetmeni Halil Yavuz, 100 dekarın altında, bazı bölgelerde 150 dekarın altındaki araziye sahip çiftçilerin üretimi sürdürmekte zorlandığını ve tarlalarını satmaya başladığını söyledi. Ekonomik krizin de etkisi ile Trakya’da 1950′lerdeki büyük çiftlik modeline bir dönüş olacağını belirten Yavuz: ” Küçük çiftçi ürününü satarken brüt gelirine bakıyor. Bunun sürdürülebilir bir yanı yok. Girdileri borçlanarak alan ve daha sonra ödemekte zorlanan, ürününü ise brüt gelirine bakarak satan çiftçinin üretimi sürdürmesi çok zor. Kaldı ki son dönemde bu şekilde hesap bilmeden üretim yapanların giderek üretimden koptuğunu ve elindeki araziyi çıkarmak zorunda kaldığını bu arazileri toplayan büyük çiftliklerin oluşmaya başladığını görüyoruz.” diye konuştu.
Trakya’da buğday, ayçiçeği ve kanolada hasat başlarken yüksek fiyattan alım yapanların düşen fiyatlar karşısında çok büyük zarara uğradığını vurgulayan Yavuz, bu nedenle iflasların yaşanabileceğini söyledi. Büyük umutlar bağlanan ve çok sayıda üreticinin ekim yaptığı kanola da hasat başlarken kilogramı 1 YTL’ den satılırken bu günlerde 65 kuruşa düştüğünü hatırlatan Yavuz, özelli,kle yüksek fiyattan alan ve stok yapan firmaların zor duruma düştüğünü söyledi. Yavuz, benzer bir durumun ayçiçeğinde de yaşandığını sözlerine ekledi.

Çiğ süt fiyatı ilk kez sonbaharda düştü
Son yıllarda ilk kez sonbaharda çiğ süt fiyatında düşüş oldu. Geçmiş yıllarda genellikle süt üretiminin yoğun olduğu ilkbaharda fiyat düşer, üretimin azaldığı sonbaharda ise fiyat yükselirdi. Bu yıl ilk kez kasım,aralık aylarında çiğ süt alım fiyatı yüzde 10 oranında düştü. Çiğ sütün litre fiyatı  ortalama  62.5 yeni kuruştan  56.5 yeni kuruşa geriledi. Yem başta olmak üzere girdi fiyatlarındaki artış nedeniyle para kazanamadığı için süt ineklerini kesime gönderen üreticiyi zor günler bekliyor. Sütü üreticiden alıp paketleyerek marketlere veren sanayiciler ise, ekonomik kriz nedeniyle parasını zamanında alamamanın sıkıntısını yaşıyor. Hipermarketler sanayicilerden aldığı sütün parasını 3-4 aya varan vadelerde ödüyor. Süt fiyatlarındaki bu düşüş hayvancılık yatırımlarının büyük ölçüde durmasına neden oldu.

Hükümet önlem almalı
Tarım sektöründe yaşanan sıkıntıların önümüzdeki günlerde de devam edeceğini bu nedenle hükümetin açıklayacağı önlem paketinde mutlaka tarıma da yer vermesi gerektiğini savunan sektör temsilcileri, öncelikle çiftçilere ödenmesi gereken 2007 desteklerinin ve 2008′den hak edilmiş alacakların hemen ödenmesini istiyor. Çiftçi borçlarının yeniden yapılandırılmasını ve bunun sadece Ziraat bankası ile değil diğer bankalarda da uygulanmasını isteyen sektör temsilcileri ihracat desteklerinin de artırılmasını istiyor.

Krizden en çok etkilenen ürünler

Fındık: İhracat miktarında ciddi bir düşüş olmamasına rağmen fiyat düşüşü nedeniyle ihracat geliri Kasım’da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 43 geriledi. Bankaların kredileri geri çağırması ve dövizle borçlanan ihracatçı firmalar zor durumda
Pamuk: Türkiye’deki 371 iplik fabrikasından 201′inin kapanması pamuk piyasasının durmasına neden oldu. Lif pamuk fiyatı 2.20 YTL’ den, 1.75 YTL’ ye düşmesine rağmen alıcı yok
Zeytinyağı: En büyük üretici İspanya’da fiyatların gerilemesi, Türkiye’yi de olumsuz etkiledi. Hasat öncesi litresi 4.5 YTL olan 5 asit ham zeytinyağı fiyatı 3 YTL’ ye düştü
Kanola: Hasat döneminde kilosu 1 YTL’ den satılan kanola 65 yeni kuruşa geriledi. Yüksek fiyattan ürün alanlar zor duruma düştü
Çiğ süt: Bu yıl ilk kez kasım,aralık aylarında çiğ süt alım fiyatı yüzde 10 oranında düştü. Çiğ sütün litre fiyatı  ortalama  62.5 yeni kuruştan  56.5 yeni kuruşa geriledi. Bazı bölgelerde 5 yeni kuruşluk daha gerilemesi. Hipermarketler sanayicilerden aldığı sütün parasını 3-4 aya varan vadelerde ödüyor.
Hayvancılık: Süt fiyatlarındaki düşüş ve desteklerin zamanında ödenmemesi nedeniyle hayvancılık yatırımları durma noktasına geldi. Yem fiyatlarındaki artış nedeniyle çok sayıda besi işletmesi kapandı

Kaynak: Dünya gazetesi  Ali Ekber Yıldırım

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın