Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Tarımda, "Borla İlerleme" Hedefi

borr.jpgEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Tarımsal Üretimde Bor Kullanımı Konusunda Başarı Sağladıklarını ve Yapılan Saha Araştırmalarında Yüzde 10-30 Arasında Verim Artışı Ortaya Çıktığını Açıkladı.

Bakan Güler, 'Bor Madeninin Tarım Sektöründe Uygulanmasının Verim artışına Katkıları' konusunda Eti Maden Genel Müdürü Orhan Yılmaz ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) Başkanı Erk İnger ile bir basın toplantısı düzenledi. Bakanlıktaki toplantıda konuşan Bakan Güler, Türkiye'nin dünya bor rezervlerinin yüzde 72'sine sahip olduğunu belirterek, bugünkü kullanım şekli ile Türkiye'nin 500 yıl yetecek bor rezervi bulunduğunu söyledi.

Borla ilgili yeni bir konsept geliştirdiklerini ve bor madeninden bor  kimyasallarına geçtiklerini belirten Güler, katma değeri yüksek uç ürünler üretmek üzere çalışmalar yapıldığını söyledi. Güler, "Rezerv olarak dünyanın birincisi, piyasada ise ikinciydik ama şimdi hem rezervde hem de piyasada dünya birincisiyiz" dedi. Bunda Eti Maden Genel Müdürlüğü'nün satış politikası ile Rusya ve Çin pazarlarına açılmasının rol oynadığını ifade eden Güler, "Burada hassas ayar kısmına geçtik. Ürünleri belli şekillerde detaylarına inerek daha etkin kullanımlarını sağlamak için, borun

tarımda kullanılması için Ziraat Fakülteleri ile yapılan çalışmaları etüt ettik" dedi. Tarımda borun kullanılmasıyla ilgili önemli sonuçlar elde edildiğini anlatan Güler, iki amaçları olduğunu söyledi. İlk olarak bor eksikliği olan sahalarda borun mikrobesleyici olarak kullanılmasını amaçladıklarını belirten Güler, hem de borun tarımsal ürünlerde kullanımı ve sağlanan verim artışı ile tarımsal gelirin arttırılmasını amaçladıklarını kaydetti.

Bor ile tarımsal alanda kullanılmak için üretilen mikrobesleyicilerin 2008 yılından itibaren genel kullanıma sunulabileceğini bildiren Güler, böylece üretim değerinde yüzde 10 artış sağlanabileceğini kaydetti. Güler, Türkiye'nin bitkisel üretim değeri 25 milyar YTL olduğu düşünüldüğü zaman, bor yardımı ile tarımsal üretimde 2.5 milyar YTL değer artışı sağlanabileceğini kaydetti. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve üniversitelerle çalışmalar yürüttüklerini belirten Güler, bu kapsamda Atatürk Üniversitesi

Ziraat Fakültesi'nin bor uygulamasının Doğu Anadolu koşullarında yetiştirilen 'yonca, buğday, çilek' ve sebzelerin verimi üzerine etkisini araştırdığını, Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nin de farklı kaynaklardan topraktan ve yapraktan uygulanan borun sarımsak ve fındık bitkisinin gelişimi üzerine etkilerini incelediğini belirtti. Selçuk Üniversitesi'nin Orta Anadolu Bölgesi topraklarının bor haritası, tarımda bor uygulamaları kapsamında çeşit-bölge denemelerini ele aldığını belirten Güler,

borlu gübreler ve gübrelemenin incelendiğini kaydetti. Üniversitenin ayrıca bor, tarım ve biyoteknoloji çalışmaları kapsamında biyoteknik çalışmalar ve bor noksan alanların gübrelenmesi konularını ele aldığını belirten Güler, bor toksik alanların temizlenmesinin de önemli olduğunu ve bu konuda çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Güler, Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü'nün tarımbor gübresinin buğday, mısır, mercimek, pamuk, zeytin ve antepfıstığında verim ve kalite

özellikleri üzerine etkilerini araştırdığını belirterek, bu çalışmaların depoculuk ve stoklama önemli avantajlar sağlayacağını söyledi. Güler, Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nin de şeker pancarı ve marul bitkilerinde bor gübrelemesinin verim özellikleri üzerine etkilerini incelediğini söyledi.

Mikro besleyici olarak kullanılan bor madeninin önemli verim artışı gerçekleştirdiğini belirten Güler, üniversitelerin 2 yıldır yaptığı çalışmalara göre, pilot arazilerde mikro besleyici olarak kullanılan bor ile buğdayda yüzde 35, şeker pancarında yüzde 15, sarımsakta yüzde 22, yoncada yüzde 30, domateste yüzde 18, fındıkta yüzde 19 maksimum verim artışı sağlandığını bildirdi. Güler; pamuk, zeytin, antepfıstığı, marul araştırmalarının sonuçlarının da değerlendirildiğini kaydetti. Bor madeninin tarımsal

topraklarda eksikliği ve fazlalığının da verim kaybına neden olduğunu anlatan Güler, Türkiye'de tarım topraklarının yaklaşık yüzde 20'sinde bor noksanlığı, yüzde 20'sinde de bor fazlılığı tespit edildiğini bildirdi.

8 MİLYON TON İLAVE BUĞDAY ÜRETİMİ MÜMKÜN OLABİLECEK

Borun mikrobesleyici olarak tarımsal ürünlerde kullanıldığını belirten Bakan Güler, 70 milyon ton kapasiteli katma değeri yüksek endüstriyel ürünlerin üretileceği bir fabrika kurulacağını da bildirdi. Yeni ürünlerle bor piyasasını ellerinde tutmak ve tarımsal geliri artırarak ekonomiye katkı sağlamak istediklerini belirten Güler, 8 milyon ton ilave buğday üretiminin mümkün olabileceğini söyledi.

Güler, "Özetle, bor madenciliğinden uç ürünlere gidiş olan bor kimyasallarına geçmiş bulunuyoruz. Boru mikrobesleyici olarak kullanarak verim artışı sağlanıyor. Ürünlerin raf ömrünün uzaması ile gelirlerde artış oluyor. Çorak sahaları da kazanmış oluyoruz. Borun çimentoda kullanılması, hidrojen taşıyıcısı olarak kullanılması, veterinerlikte kullanılması ve insan sağlığı ile ilgili alanlarda kullanılması da diğer sahalar olacak. Çalışmalarımızı hassas sahalara yönelterek boru çok önemli bir elmement olarak

hayatımıza dahil ediyoruz" dedi. Güler ayrıca, 1. Bor Uluslararası Fuarı düzenleneceğini ve dünyadaki ilgili tüm firmaların bu fuara davet edileceğini söyledi.

BOR FAZLASI OLAN TARIMSAL ARAZİ TEMİZLENECEKştirilen 'yonca, buğday, çil

Türkiye'de bor fazlalığı nedeniyle çorak diye tabir edilen tuzlu 4 milyon hektar civarında alan bulunduğunu belirten Güler, "'Hollanda büyüklüğündeki bu alanı da değişik uygulamalarla tarıma kazandırma çalışmalarını başladık. Bunu gerçekleştirirsek, 4 milyon hektar araziye buğday ektiğimiz zaman 8 milyon ton kadar ilave buğday üretimi de mümkün olabilecek'' dedi. Dünyada da bor haritasını çıkarmaya yönelik bir çalışma yapılacağını bildiren Güler, böylece çıkarılan borun ürün olarak pazarlanabileceğini

kaydetti. Tarım sektörünün yanı sıra borun çimento, enerji, veterinerlik gibi sahalarda kullanılmasına yönelik çalışmaların yapıldığını da bildiren

Güler, "'Yani, bor hayatımıza çok önemli bir element olarak dahil ediyoruz'' dedi.

Ulusal Bor Enstitüsü Başkanı Erk İnger ise, bor üzerindeki diğer çalışmalarını anlatırken, çinkoborat ile 800 dereceye kadar yanmayan boya ve malzeme ürettiklerini kaydetti. Bu malzeme ile izolasyon yapıldığında yangınlarda insanların hayatlarını kurtaracak zamanın sağlanacağını vurgulayan İnger, araba motorlarının ömrünü üç kat artıran ve yakıt tasarrufu sağlayan kimyasallar da ürettiklerini ifade etti.

Eti Madencilik Genel Müdürü Orhan Yılmaz da, bor kimyasalları satışının dört yılda 201 milyon dolardan 400 milyon dolara çıktığını söyledi. Üç senede 600 milyon dolar, sonraki üç yılda da 800 milyon dolar ciroyu hedeflediklerini ifade eden Yılmaz, bor kimyasalları satışını 300 bin tondan 1.4 milyon tona çıkardıklarını ifade etti.
iha

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın