Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Tarım sektöründeki düzensizlik ürün kontrolünü zorlaştırıyor

tarim_duzensizlik.jpgTBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, yaş meyve-sebze ihracatında Rusya ile yaşanan problemlerin tarım sektöründeki düzensizliğin sonucu olduğunu söyleyerek, '1 Ocak 2009'dan itibaren yürürlüğe girecek yeni yasa ile bu sorunları daha az yaşayacağız' dedi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Avrupa Birliği Bilgi Bürosu tarafından düzenlenen "AB Sürecinde İzlenebilirlik ve Gıda Güvenliği Sempozyumu"na Rusya'nın yaş meyve-sebze ihracatında çıkardığı engeller ve Türk tarımının mevcut durumu damgasını vurdu.
Sempozyumda konuşan TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, üretilen meyve-sebzenin sadece yüzde 5'inin ihraç edilmesine rağmen, bu yüzde 5'te yaşanan sorunların tüm ülke tarımına yansıdığını söyledi. Kirişçi, "3 dönüm arazide üretim yapan köylü ile 3 bin dönüm arazide üretim yapan çiftçimizi bir tutamayız. Tarımdaki bu dağınık tablo yüzünden ürünleri kontrol altına almakta zorlanıyoruz. Ama 1 Ocak 2009'dan itibaren yürürlüğe girecek yeni yasa ve pratik dönüşüm sonrası bu sorunları daha az yaşayacağız" dedi.

Bakanlıkların değil Türkiye'nin sorunu
Sempozyuma katılan Akdeniz Yaş Meyve-Sebze İhracatçı Birliği Başkanı Ali Kavak da, gıda güvenliğinde Türk tarımının geç kaldığını, ürünlerdeki kimyasal kalıntılar nedeniyle bugün Rusya ile yaşanan sorunun yarın başka bir ülke ile de yaşanabileceğini ifade etti. Kavak, "43 milyon ton üretim ile dünyada ilk 5 arasındayız. Üretici, paketlemeci, nakliyatçı ve tüccar olarak ortak hareket etmezsek ve tarımı modernleştirmezsek bu sorundan kurtulamayız" diye konuştu. Belli bir standardın yakalanamaması halinde ihracatta yaşanılan sorunların her zaman yaşanma riskinin olacağını ifade eden Kavak, sorunun bakanlıkların değil üreticisiyle kamu kurumlarıyla ve ihracatçısıyla tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu vurguladı.

Zirai danışman zorunluluğu getirilmeli
Antalya Yaş Meyve-Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı ise, hükümetin tarımı merkezileştirmek için gerekli çabayı göstermediğini belirtti. "Nasıl organize sanayi bölgeleri varsa, tarımda da üretimler merkezileşmeli ve en küçük üretim bile kayıt altına alınmalı" diyen Satıcı, konuyla ilgili bir üretici birliği yasasının çıktığını ancak bu yasanın beklentileri karşılamadığını söyledi. Satıcı, tüm yaş meyve ve sebze üreticilerine zirai danışmanla çalışma ve her ürününü kayıt altına alma zorunluluğu getirilmesi gerektiğini vurguladı. Satıcı, "Dünyada marketlerde sertifikasız meyve-sebze zaten satılmıyor. Türkiye'de de global-gap etiketi zorunluluğu getirildi. Gıda güvenliği konusunu halledersek Avrupa, Rusya ve Ortadoğu'nun meyve-sebze ambarı oluruz" dedi. Üretilen sebze ve meyvenin yüzde 95'ini Türk halkının yediğini ifade eden Satıcı, sistemli bir denetimden uzak olan üretimin iç piyasayı da risk altında tuttuğuna işaret etti.


Metro Grup güvenli gıdayla ihracatını artırdı
AB Sürecinde İzlenebilirlik ve Gıda Güvenliği Sempozyumu'nda konuşan Metro Grup Sebze-Meyve Satınalma Müdürü Nuh Taşınma, ziraat mühendislerinden oluşan bir ekiple 3.5 yıldır meyve ve sebzeyi satın aldıkları üreticileri denetlediklerini söyledi. Taşınma, "Satın aldığımız ürünlerin paketlerinde barkodlar yer alıyor. Tüketicimiz istediği an internete girerek bu barkod ile aldığı ürünün hangi sera veya tarlada yetiştiğini, hangi şirketten alındığını görebiliyor. Güvenilir gıda politikamızın da etkisiyle ihracatımız da 8 milyon dolardan 10 milyon dolara çıktı. Ancak şunu gördük ki, üreticileri denetlemek bizim işimiz olmamalı, ürünü üretici belgeli hale getirmeli" dedi. Taşınma, üreticilerin "yaptığını yaz, yazdığını yap, gerektiğinde belgele" şeklinde çalışması gerektiğini vurguladı.


Türk üreticisi zirai danışmanlığa soğuk

12 yıldır tarımsal üretim ve pazarlama faaliyeti yürüten MSG Zirai Danışmanlık firmasının sahibi Sait Güçin, tarım-gıda sektöründe zorunlu zirai danışmanlık uygulanmadıkça sistemin yerleşemeyeceğini dile getirdi. Güçin, Türkiye'de tarımsal işletmelerin küçüklüğü ve kontrollü üretimle ilgili yeterince pazar baskısının olmayışının zirai danışman tutma düşüncesinin önünde engel oluşturduğunu belirtti. "Zirai danışmanlık hizmeti alan üretici pazar odaklı, rantabl ve çevreye duyarlı ürün üretir. Sağlıklı üretim tüketici taleplerine de olumlu yansır" diyen Güçin, danışma firmayla çalışmanın üretim maliyetlerinde ve risklerinde azalma sağlayarak, dış pazarlardaki rekabet gücünü artırdığını vurguladı.

Kaynak:Referansgazetesi.com

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın