Son Güncelleme:Cuma, 03 May 2013

Avrupa Birliği, Afrika`dan göçü Türk patlıcanıyla önleyecek

patlican.jpgGöçmenlerle başı dertte olan Avrupa Birliği (AB), yasayla mülteci ve kaçakların önünü kesmeye çalışırken daha yapıcı ve pratik bir girişim Fransa`dan geldi. Afrika`dan göçü önlemek için Senegal hükümetiyle sebze yetiştirmek için anlaşan beş Fransız firması, Antalyalı Tera Grup`un geliştirdiği patlıcandan dikme kararı aldı. Türk şirketi satılan ürünlerin kârına da ortak oldu.

AB, Afrika`dan gelen göçmenleri durdurmak için bu ülkelerdeki tarımsal yatırımları destekleme kararı aldı. Böylece hem Afrikalılara istihdam sağlanacak hem de göç engellenecek. Bu destekten yararlanmak için harekete geçen beş Fransız firması, Senegal hükümetiyle 40 bin hektar alan üzerinde taze sebze yetiştirmek için anlaşmaya vardı. Bunun 25 bin hektarına patlıcan ve domates dikilecek. Fransız firmalar, fideleri Türkiye`den temin edecek. Antalyalı Tera Grup`un Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirdiği patlıcan ağaçları, Senegal`deki 25 bin hektarlık alana dikilecek.

Patlıcan ağaçları 25 yıl ürün veriyor

Tera Grubu Genel Müdürü Mustafa Adak, yetiştirdikleri patlıcan ağaçlarının 25 yıl boyunca ürün verdiğini söylüyor. Fransızların, Antalya`dan patlıcan ağacı meyvesini ihraç eden firmalar aracılığıyla kendileriyle irtibata geçtiğini anlatarak, firma temsilcilerinin bir süre önce Antalya`ya gelerek patlıcan ağacı dikili seralarda incelemelerde bulunduklarını ifade ediyor: `Fransızlar, patlıcan ağacının çok ilgilerini çektiğini, Senegal`deki projelerinde kullanmak istediklerini iletti. Satılan ürünlerden pay vermeyi de vaat etti.`

Patlıcan ağacıyla, dekar başına haftada 1 ton hasat yapılıyor. Bitki ikinci yıldan sonra ağaca dönüşüyor. 10 yaşına kadar herhangi bir değişime uğramıyor. Bu özelliği sayesinde sürekli ürün veriyor. Yaz kış yeşil kalan ağaçta ürün eksik olmuyor. Ortalama ömrü 25 yıl. Bitkiyi geliştirenler 10 yıldan sonra sökülmesini tavsiye ediyor. Yapılan denemelerde ilk yıl ağaç başına yüzde 20-25 arasında verim ve kalite artışı elde edilirken bu oran ikinci yılda yüzde 30-35, 3. yıl ve sonrasında yüzde 50`lere kadar ulaşıyor. Üç yılda maksimum verime ulaşılıyor.

Kaynak: Zaman.com.tr

Yorumlar (2)

  • Bizlerin gurur kaynağı olan Türk mühendis ve iş adamlarını candan kutlarım. İmkan verildiğinde çok şeyler yapacaklarına inanıyorum. Gelecekte de çok işleri başaracaklardır. Çocukken hayal ettiklerimim çoğu bugün gerçek oluyor. Domates ağacı,patlıcan biber ağacı, altta patates üstte domates fidesi, kısa zamanda meyve veren meyve ağaçları vs... 1968 yılında orta okul son sınıfta iken bahçemizde 2,5 metre boyumda yüzlerce patlıcanı olan iki tane küçük ağaç gibi patlıcan yetiştirmiştim. Damlama su sistemi ve çeşitli gübre karışımları vermiştim. O zaman teknik ziraatte çalışan bir ziraat mühenisinden duyduklarımı ziraatle ilgili okuduklarımı uygulamıştım. İki kardeşim üzerine çıkınca devrildi ve bende çok üzülmüştüm. Birdahada uygulama yapma fırsatım olmadı. Bunlar bugün ülke genelinde yetişiyor. Mühendislerimiz boş durmuyor. İnşallah gelecektede hayal dahi edemediklerimiz gerçek olur. Yabamcı ajanlardan bilgileri ve mühendislerimizi koruyalım. Bu ülkenin kalkınması için çalışan herkesi tebrik ediyorum. Tüm genç ziraatci arkadaşlara ve bu işe gönül vermişlere kucak dolusu sevgi ve saygılarla. Umudumuz sizlersiniz.

    0 Beğen
  • eğer haber gerçekten doğruysa çok gurur verici bir olay...
    ve yine haberden anlaşılacağı gibi, bu gibi projeler devlet eliyle değil, ancak özel sektör eliyle gerçekleşebilir.zaten avrupa ve amerika devlet eliyle değil, burjuva sınıfıyla ilim ve teknikte ileri gitmiştir. bizim de böyle bir burjuva sınıfımız olmalı...burjuva sınıfı da ancak serbest piyasa ekonomisi ile oluşabilmektedir. ve türkiye ancak 1980 lerden sonra serbest piyasa ekonomisine geçmiştir. 1980 lerden önce (osmanlı dönemi dahil) sosyalist bir ekonomik yapı içindeydik. bilgi ve teknoloji üretememiş olmamızın sebebi bence bu. şimdi ben, patlıcan ağacını geliştiren o çok değerli mühendislerimizle birlikte, onlara böyle bir ortam sağlayan tera şirketine de minnettar olduğumu bildiriyorum.. bu gibi buluşların tescil edilmesi gerekir..

    0 Beğen
Yorum yapmak için oturum açın